Deprem nedeniyle farklı şehirden geçici görevle Kahramanmaraş’a gelen bir grup polis ekibi Dulkadiroğlu ilçesi Yavuz Selim Mahallesi’nde kavga görüntüsünü çeken gazetecilere sözlü ve fiili saldıra da bulundu. Gazetecilerin telefonunu da alan bir polis memuru, çekilen görüntüyü de sildi. Kısa süreli arbedenin ardından gazetecilerden birisi, elinden yaralandı. Deprem bölgesi Kahramanmaraş’ta böyle bir olayın yaşanması kamuoyunu üzerken, kentte bulunan Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti, Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti, Uluslararası Gazeteciler İnternet Yayıncıları ve Yazarlar Derneği, Medya İnternet Yayıncıları Birliği ile Anadolu Basın Yayın Birliği ortak bir basın açıklaması yaparak polis ekiplerince gazetecilere yapılan saldırı kınandı. Cemiyetler adına yapılan basın açıklamasını Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti Başkanvekili Ali Eskalen yaptı. Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “İlimiz Kahramanmaraş ve 11 ili etkileyen deprem nedeniyle öncelikle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileriz. Diğer yandan Deprem nedeniyle ilimizde görev yapmakta iken havalimanında helikopter pervanesinin kanadının çarpması sonu şehit olan Jandarma Pilot Kıdemli Albay Oğuzhan Adalıoğlu’na Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Öncelikle deprem bölgelerinde görev yapan Emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri teşkilatlarına da teşekkür ederiz.
GAZETECİLERE ORANTISIZ GÜÇ KULLANIYORLAR
Malum şehrimizde üzücü bir olay yaşandı. Kavga olayını görüntüleyen muhabir arkadaşlarımız polis engeliyle karşılaşmış sözlü ve fiili saldırıya maruz kalmışlardır. Üstüne arkadaşlarımızın telefonu polis ekiplerince alınıp çekilen görüntüler silinmiştir. Bizler gazeteci depremzedeyiz, çok zor şartlar altında şehrimizin ayağa kalkması için mücadele verirken diğer taraftan da bilgilendirme, duyuru vb. bilgileri kamuoyu ile paylaşıyoruz. Her haberimizde şehrin tüm unsurlarıyla birlik ve beraberlik çağrısı yapıyoruz, şehrimiz için el birliği ile çalışma davetinde bulunuyoruz. Fakat, şehrimizin asayişini sağlamakla görevli polis arkadaşlar bizlerin ne yaşadığını bilmiyor olacak ki, gazetecilere orantısız güç kullanıyorlar.
YIKIMLARIN VE AFETLERİN VURDUĞU KAHRAMANMARAŞ’TA BİR DE KENDİLERİNİN VURDUĞUNU HATIRLATMAK İSTERİZ
Moral motivasyona o kadar ihtiyacımız var ki; küçük bir olumsuz hareket bile kendi iç dünyamıza sürüklüyor. Bizler gazeteciyiz, halka haber ulaştırmakla görevliyiz. İl dışından kentin asayişi için geldiğini düşündüğümüz bir polis grubu, haber yapmak için olay yerinde olan gazeteci arkadaşlarımıza saldırmasını tasvip etmiyoruz. Hele ki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun koordinatör olarak bulunduğu Kahramanmaraş’ta bunu yapan o polislerin, yıkımların ve afetlerin vurduğu Kahramanmaraş’ta bir de kendilerinin vurduğunu hatırlatmak isteriz.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK BİR SALDIRIDIR
Unutulmamalıdır ki gazetecinin görevi kamuoyunu bilgilendirmek, yaşanan olumlu ya da olumsuz olayları topluma yansıtmaktır. Yalnızca kamuoyunu bilgilendirmek amacında olan gazetecilerin bu görevi tüm demokrasiye inanan ülkelerde toplumun ve anayasanın güvencesi altındadır. Gazetecilere yönelik saldırılar, toplumun haber alma, bilgilenme hakkını engellemeye yönelik olduğu kadar, basın özgürlüğüne yönelik de bir saldırıdır. Kitle iletişim araçları sayesinde bireysel özgürlükler ve insan haklarının öne çıktığı dünyamızda; enformasyon görevini yürüten değerli üyelerimize yapılan bu menfur saldırıyı kınıyoruz. Sorumluluk sahibi ve siyasetçilerin, basın ve ifade özgürlüğü noktasında sorumluluklarını yerine getirmelerini bu noktada demokrasinin güvencesi gazetecilere yönelik saldırı yapılmaması yönünde kitlelerini şiddetle uyarmalarını bekliyoruz.”