Türk toplumunda asırlardan bu yana en güzide meslek dallarından biri olarak gösterilen demircilik, yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte unutulmaya başlandı. Kahramanmaraş'ta 50 yıldır demir döverek bu mesleği icra eden Zeki Sarısümbül, 'Yetiştirecek çırak bulamıyoruz. Çünkü mesleğimizin geleceğinde ışık yok, istikbal yok' dedi.
Kahramanmaraş'ta geçmişte her köşe başında rastlanan demirci atölyeleri, son yıllarda büyük bir azalış gösterdi. Demircilikte faaliyet gösteren ustaların birçoğu teker teker hayatını kaybederken, bazıları da yaşanan endüstriyel gelişimle birlikte sektör değiştirdi. Şu anda bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki demirci ustası da günlük çok cüzi kazançlarla yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor.
Baba mesleği demirciliğe 6 yaşında başlayan Kahramanmaraşlı Zeki Sarısümbül, tüm olumsuzluklara rağmen 50 yıldır demir dövmeye devam ediyor. Arkadaşı Ramazan Esenceli ile birlikte Bakırcılar Çarşısı'ndaki atölyelerinde aynı demire çekiç sallayan Sarısümbül, kendilerinin mesleğin son temsilcileri olduklarını söyledi.
Okuma-yazmayı bile atölyede öğrendiğini ifade eden Sarısümbül, 'Ben demircilik mesleğine 1960 yılında başladım. Babam elimden tuttu getirdi, nasıl başladığımı da hatırlamıyorum açıkçası çok küçüktüm ve okula da gitmedim. Okumayı yazmayı burada kendim öğrendim. O gün bu gündür bu mesleğin içerisindeyiz. Şimdi ise meslekte yetiştirecek eleman kalmadı, çırak bulamıyoruz. Çırak bulsak bu mesleğin ilerisinde o çocuğa yapacak bir iş kalmıyor. Çünkü küçük esnaflık bitiyor. Teknoloji bu meslekleri bitirdi.
Zamanla 3-5 yıl sonra bu işi yapacak kimse bulamayacaklar, bir kaynak yapmak için usta arayacaklar. Bu mesleklere sahip çıkılmalı, esnafa sahip çıkılmalı, biz ekmeğimizi zor yer duruma geldik' diye konuştu.
2000'li yıllara kadar yoğun şekilde çalışma fırsatı bulduklarını kaydeden Sarısümbül, 'Ama 2000'den sonra teknoloji mi çok hızlı gelişti, ihtiyaç mı kalmadı bu işler bitti. Mesela biz burada bakır kazanlara kulp yapıyoruz, geleneksel zahire için yapılan kazanlardır bunlar, bakırdan yapılır. Bu bakırcılıkta bitti, onlara talep olmayınca bize de olmuyor. Şu anda at nalı yapıyor ve çevre illere gönderiyoruz. Çukurova bölgesi veya doğuya gönderiyoruz. Şanlıurfa gibi, Adıyaman gibi, Diyarbakır gibi illere
gönderiyoruz. Fakat oralardan da talep yok, oradan da istek yok. Geçmişte günlük bin tane nal yapardık. Yani o bile yetişmezdi. Bu gün 100 tane yapsam satacak müşteri bulamam' ifadelerini kullandı.
10 yıl sonra mesleği yapacak usta kalmayacağını ileri süren Sarısümbül, kendi oğlunu bile bu mesleğe yönlendirmediğini sözlerine ekledi.
TÜRKLERİN KUTSAL MESLEĞİ 'DEMİRCİLİK'
Türk toplumunda, asırlardan bu yana demircilik mesleği ayrı bir yere konarak kutsal görünür. Türk mitolojisine göre Göktürklerin ataları demircilik yapar. Yine Türk tarihine ışık tutan Çin metinlerinde kurdun, gerçekte ilk demirci olduğuna işaret eden yerler vardır. Bu yüzden de Türk halkları demiri ulu sayarlar.
Ergenekon destanında rast gelinen kurtarıcı demirci motifinin kökleri, oldukça eski çağlara dayanır. Demir dağının eritilip oradan yol açılarak ışıklı dünyaya girildiği gün eski Türklerde bayram sayılırdı. İlkbaharda, zindan üzerindeki kök demiri kağanın çekiçle vurmasıyla başlayan şenlik, bayram olarak kayıtlara geçer.
Öte yandan, Şaman inancına göre Hazreti Davut, demirden yararlanmayı insanlara öğreten ilk insandı ve demircilerin koruyucusu olarak görülürdü.(İHA)