Gündem

Gündem Haberleri

Nereden Nereye

Nereden Nereye

Nereden Nereye

1958-1959?lı yıllarda, terzi olan dayımın yanında çıraklık yapardım. Çırakların başlıca görevleri: ateş ütüsünün ara, ara külünü silkeleyip, yeni kömür ilave ederek, soğumadan devamlı sıcaklığını korumasını sağlamak, bir de tersyüz (çarkçevir) edilmek için gelen ceket ve pantolonları jiletle sökmek? İleride çarkçevir yapılacağı için, yeni kumaşla ceket dikilirse, göğüs cebi sahte konurdu ki tersyüz edildiğinde göğüs cebi sağa geçmesin. O yıllarda erkeklerimizin birçoğu Taşhan civarında adına Halep ceketi denilen, Suriye?den getirilen Hıristiyan soykalarını satın alır, onu giyerdi. Yeni takım elbise yaptırtıp giymek kimin haddine, kimin gücü yeter? Bu soykalar da tabi, Avrupalı giyicilerin model ve çizgilerini taşırdı. Sırtındaki insanın nerden giyindiği anlaşılırdı. Bu ceketler illegal yollarla Suriye?den kaçak olarak getirilir ve ucuz satılırdı.

Adı bende mahfuz, bir komşumuz Suriye?ye bu kaçağa giderdi. Bu nedenle de yiğit, güçlü at beslerdi. Çünkü atın denkleri yüklenince, üzerine binip onca yolu, dağ bayır, ova aşması gerekiyordu. Bir defasında komşumuzda vaveyla koptu. Söylentiye göre kaçağa giden komşumuz jandarmanın pususuna düşmüş, hem kendi, hem de atı vurulmuş. Doğru dürüst bir haber de alınamıyordu. Umutsuz aradan birkaç gün geçti. Bir gece umut kesilen komşumuz, sağ selim atıyla çıkageldi. Hep konu komşu geçmiş olsuna gittik. O, hep atının yiğitliğinden, jandarma çemberinden kendisini nasıl kurtardığından bahsediyor, atının gözlerinden öpüyordu.?? Bir musibet, bin nasihatten yeğdir.?? Misali, bu olaydan sonra, komşumuz kaçağa gitmeyi terk etti. Tabii bu yola geçim için başvuruyordu. Kent merkezli olmamıza rağmen insanların hayatını, o zamanlar, nasıl kazandıklarına ilişkin hatıram bana, Çukurca?da kaza yollu ölen yurttaşlarımızın geçim yolları benzeştiği için yazdım.

Bütün bu olup bitenler, sosyoekonomik bu günkü durumumuzu düşününce akla gelir dağılımındaki oransızlık bunun nedenlerinin başında geliyor. Keyfe keder hiçbir insan kendini bu denli riske etmez.50?60 yıl önce Kahramanmaraş?ta aynı durumda. Ama bu gün Kahramanmaraş?ın çarşı, pazarını ve insanlarının durumunu düşününce o günlerle kıyas edilemez. Ne kadar şükretsek azdır, diye düşünüyorum. Yapılacak ıslahatlarla, yurdumuz genelinde homojen bir yapıya kavuşmamız gerektiğine inanıyorum.

Çukurca?da ölen 35 yurttaşımız ve çocukları mutlaka bu yola zaruret yüzünden tevessül etmişlerdir. Kaçakçılık için gittikleri güzergâh, yazılanlara göre, PKK?nın da güzergâhı. Birçok defa bu güzergâhı kullanarak kanlı eylemlerini gerçekleştirmişler. Güvenlik güçlerimiz de devamlı istihbarat zaafı ile itham edilmenin psikolojik baskısı altında kalmıştır. Görülen o ki heronların(insansız erken uyarı uçakları) verdiği bilgiler bir PKK konvoyu olarak değerlendirilmiş ve bu psikoloji ile uçaklar tarafından bombalanmıştır. Kasıt aramak vicdanlara sığmaz. Taammüden bunu TSK ?den yapacak bir insanın olduğunu düşünmek alçaklıktır. Bu millet tarihin hiçbir döneminde savunmasız insanlara elini dahi kaldırmamıştır. Böyle bir utanç bizim tarihimizde yoktur.

Bu olayın bir diğer yorumu; her vesilede BDP?nin şovmenliğine soyunan Hasip Kaplan ?nin söylemlerinden yola çıkarak çıkarılandır. Bir ekmek kavgası için yola çıkan bu 35 kişiyi PKK yemlik olarak kullanmıştır. Bu güzergâhın devamlı kontrol edildiğini, kendi güzergâhları olduğu gerçeğinden yola çıkarak, bir saldırıya muarız olacaklarını bilerek ses çıkarmamışlardır. Bir saldırıya uğrasınlar, ölenler olsun, ülkede bir kaus ortamı yaratmak için en iyi fırsat olur? Nitekim kısmen de olsa buna muvaffak oldular. BDP Gurup Bakan Vekili Hasib Kaplan ?ın bu cenazeler nedeniyle dinlediğimiz tehditleri neydi???Adam resmen:??Bu dağlarda tüm insanlar silahlı. Sakın hükümet yetkililerinden birileri gelmesin. Çok pişman olurlar.?? Tarzında devleti alenen tehdit, tahkir ediyordu. Bu cüreti, cesareti kimden alıyordu? Özellikle başsağlığına gelen Uludere Kaymakamı Naif Yavuz?a yapılan saldırının odağında onun tehditleri söz konusuydu. İddialara göre;??35 kişinin öldürülmesine göz yum. Sonra da utanmadan başsağlığına gel. Kaymakamı göz ardı etmeyin.?? Diyerek provokasyon için gelenlere Kaymakamı hedef olarak göstermiştir. Televizyonlarda izlediğimiz hunharca saldırı insanın kanını donduruyor. Bu canavarca saldırı karşısında, kendini de bu saldırılara hedef olarak koyan köylü vatandaşlarımızı taktir etmemek  ne mümkün. Karşımıza iki tip vatandaş örneği çıkıyor. Birisi insanlıktan nasibini almamış, eli kanlı, insan suretinde canavarlaşmış tipler? Diğeri, insanlık adına, canı pahasına da olsa; dardaki, zordaki, insanlara her türlü riski alarak, hayatını ortaya koyan insanlık timsali insan tipi?

Bu millet her badirede olduğu gibi, bu badireyi de atlatacaktır. Bu provokatörler, bölücüler, hainler, iş birlikçiler; akrep gibi kendi kendilerini zehirleyeceklerdir. Sağduyu sahibi Kürt vatandaşlarımızın nezdinde bunların maskeleri düşmüş ve gerçek yüzleri görünür olmuştur.2012 bu bölücü provokatörlerin sonu olacaktır.

 



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer