Muhteşem bir hazırlıkla, muhteşem bir katılımla, muhteşem bir Çete Bayramını kutladık ve geride bıraktık. Muhteşem bir Çete Bayramı yaşadık.
Sevgili okuyucularımız, bilindiği gibi Maraş?ın kurtuluş savaşı bir çete harbidir. Bu savaşta Türk tarafı düzenli ordu değildir, çetelerden oluşmuştur. Maraş kendi kendini kurtarmış, devletten yardım almamıştır. Yazılıp çizilenlerde her ne kadar Yörük Selim (Yüzbaşı Salim) ile Kılıç Ali (Yüzbaşı Asaf) gerektiğinden fazla ön plana çıkarılsa da gayretleri ?Devlet yardım etti? denecek kadar değildir. Maraşlılar kendi yurtlarını, kendi namuslarını, kendi canlarını kendileri kurtarmışlardır. Bu ayrıntıyı hepimizin bilmemiz lâzım.
Ayrıca yine hepimizin çete olmamız lâzım? Çete ruhuna bürünmemiz lâzım? Yeri geldiğinde dedelerimiz gibi, bir çete gibi düşünmemiz lâzım? Ben lise yıllarımda bir çete elbisesi bulup giydim. O ruhun lezzetini tattım. O manevi havayı soludum. Şimdi diyorum ki herkes ömürde bir kefaret gibi en azından bir defa çete elbisesini giymeli ve caddelere sokaklara çıkmalıdır. O elbise onu giyene pek çok mesajlar verir. Vatan sevgisini, millet sevgisini, fedakârlığı, şehitliği, gaziliği, namusu ve özgürlüğü anlatır. Çete elbisesi giyen herkeste az veya çok bu duygular olur. Bu duyguya ihtiyacımız var. Her şey para kazanmak ve iyi yaşamak değildir.
Çete elbisesi bulmak eskiye göre daha kolaydır. Ben o yıllarda çok zorlanmıştım. Abayı birinden, şalvarı bir başkasından, keçe külahla poşuyu başka birinden bulmuştum. Evimizde körüklü çizme vardı. Bir de Maraş harbinden kalma süngü vardı, onu da kuşağımın arasına sokmuştum.
Şimdi çete elbisesi bulmak daha kolay. Belediyemizin muhtarlıklara yüzlerce belki binlerce elbise dağıttığını (bayramdan sonra tekrar toplamak üzere) biliyoruz. Özellikle gençler ve çocuklar mutlaka çete olmalıdır. Bunun için de büyüklerin onları teşvik etmeleri gerekir.
Kahramanlığı hak ederek almış bir şehrin insanları olarak Bayramımıza sahip çıkalım. Onu yaşayalım ve yaşatalım. Belediyemiz bu konuda gece gündüz demeden o kadar disiplinli, o kadar özverili, o kadar gayretli çalışıyor ki ancak bu kadar olur. Belediyemiz başka açılardan, başka konulardan eleştirilebilir. Herkes, her şey eleştirilebilir. Belki bu bayramın hazırlıkları için de eleştirilebilir. Ama bence ?Ancak bu kadar olur.? Belediyemiz bu işi kanıksamış, sindirmiş. Bu konuda ?usta? olmuş. Yiğidi öldür, hakkını inkâr etme demişler.
Biz de Kahramanlar olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Bayramımıza sahip çıkmalıyız. Çocuklarımıza 12 Şubat ruhunu aşılamalıyız. Emperyalizmi anlatmalıyız. Gerektiğinde bu vatan uğruna kanımızı dökmeyi anlatmalıyız. Vatansızlığın ne demek olduğunu anlatmalıyız. Tutsaklığı anlatmalıyız. Batılı ülkelerin pusuda bekleyen tehlike olduğunu anlatmalıyız. Onların dostluklarına güvenilmeyeceğini anlatmalıyız.
Ve o heykel Kıbrıs Meydanında öylece durmalı?
Yorum sizin?