Kahramanmaraş?ın düşman işgalinden kurtuluşunun 92 yıldönümü nedeniyle tüm hazırlıklar tamamlanırken bazı vatandaşlar ise Fransız üniforması giymek istemiyorlar. ?Fransız üniforması giyersek yüzümüze tükürüyorlar.?
Anadolu'da milli mücadele ateşini yakan ve 12 Şubat 1920'de kendi kendini kurtaran şehir olarak tarihe geçen Kahramanmaraş, 7 sinden 70 ine kadar Maraş?ın kurtuluşunu simgeleyen çete kıyafetleri giyen halk ile dolup taşıyor.
Diğer yandan ise hiçbir vatandaş Ermeni, İngiliz ve Fransızları kıyafetlerinin simgesini taşımak bile istemiyor.
Vatandaşlar, tepki amaçlı olarak Ermeni, İngiliz ve Fransızları simgeleyen üniformaları giymeyeceklerini, giydikleri takdirde halktan tepki topladıklarını ifade etti. Çünkü daha önceki yıllarda Fransız askerlerinin üniformasını giyen birkaç vatandaşın, Maraş halkı tarafından tepki aldıklarını hatta 3 yıl boyunca Fransız askerlerini simgeleyen üniformaları giymelerinden dolayı konuşmadıklarını ve yüzlerine tükürdüklerini dile getirdiler.
TEPKİLERDEN DOLAYI GİYMİYORUZ
Kahramanmaraşlı halkın tepkilerinden dolayı, Ermeni, İngiliz ve Fransız üniformalarını giymediklerini, giydikleri takdirde olumsuz tepkiler ile baş başa kaldıklarını söyleyen çeteler, ?Bu acı günümüzde bizi sırtımızdan hançerleyen Ellik Gavuru (Maraş halkı, yerli Ermenilere Ellik Gavuru demektedir) Ermeniler, şehre giriş ve kışlaya gidiş sırasında
haddi aşan taşkınlık ve çılgınlıklarda bulundular, 'yaşasın İngilizler, yaşasın Ermeniler, kahrolsun Türkler' diye avazları çıktığı kadar bağırdılar. Bu manzara karşısında Türklerin gururu incindi. Çünkü Ermeniler, yıllardır Türklerin hoşgörülü yönetiminden yararlanarak yaşıyorlardı. Onların bu nankörlüğü ibret alınması gereken önemli bir ders niteliğinde idi.? Dedi.
Sütçü İmam Olayı
?31 Ekim 1919 günü yerli Ermeniler Fransız askerleriyle birlikte şehri dolaşıyorlar ve önlerine gelen Türklere hakaretler ederek saldırılarda bulunuyorlardı. Bir grup Fransız askeri de hükümet konağındaki nöbetçi askere sataştılar, devleti küçültücü ve tahrik edici sözler söylediler, nöbetçiden fuhuşhaneyi göstermesini istediler. Oradan geçmekte olan bir posta dağıtıcısını da dövdüler. Bütün bu haberler şehre yayılıyor, patlamaya hazır Türklerin nefret
ve kinini arttırarak, sabırlarını taşırıyordu. Fransız askerleri hürriyetine bağlı şeref ve namusuna son derece düşkün bu uğurda ölümü hiçe sayan Maraşlıları, henüz tanımıyor her yaptıklarının yanlarına kalacağını sanıyorlardı. Türkler için son derece ıstıraplı ve ağır geçen bir gün yavaş yavaş sona eriyordu. İkindi üzeri bir grup Fransız askeri ve Ermeni eşkıyası kışlalarına dönüyorlardı. O sırada Uzunoluk Hamamı'ndan çıkmış ve evlerine gitmekte olan Maraşlı kadınları gören işgalcilerden biri onlara yaklaşarak, Burası artık Türklerin değildir diyorlardı bizlerde bunları göz önüne alarak, Ermeni, İngiliz ve Fransız üniformasını giymeyeceğiz? dedi. (Haber Merkezi)