Tarafsız ve objektif baktığımızda, bol bol demokrasi tegannileri dinlediğimiz son dönemlerde, siyasi arenada olup bitenlerin hiç de demokratik olmadığına tanıklık ediyoruz. Hep belli lobilerin icazetli listeleriyle seçimlere gidiyoruz. Babadan oğla geçen saltanat misali; inisiyatif belli bir güç tarafından elde tutuluyor. Demokrasinin gereği en ufak bir serzenişe izin verilmiyor. Geliştirilen psikoz yüzünden de haklı-haksız kimsenin sesi çıkmıyor. Sanki alan razı, satan razı, ne denilebilinir ki? Toplum da bu haleti benimsediği için de bir noktaya odaklanmış olarak hareket ediyor. Verilen desteğe ve teslimiyete bakarak, demek oluyor ki; toplumumuz nev-i şahsına münhasır sistemi benimsemiş oluyor ve destek veriyor. Mademki halk desteği var. Bunun neresine antidemokratik uygulama denir. Bu sistem kendiliğimden, insiyaki olarak vücut buldu. Yoksa bu sistem toplum mühendisliği uygulamalarıyla mı topluma manipüle edildi. Bu nokta yorumu gerektirir.
Üç dönemdir tanık oluyoruz. Seçimlerden önce, ön seçimleri çağrıştıran temayül yoklamaları yapılıyor. Sandıktan çıkan, çoğunluk oy alan, isimler mahrem tutuluyor. Eleştirilere neden olduğu için son yapılanın açıklanması gereği duyuldu. Ama ne yazık ki sempatik oy alanlar ön plana çıkarılmadı. Bunun anlamı, oy kullananlar oylarına sahip olamıyorlardı. Yasak savma kabilinden milletvekili Sıtkı Güvenç listede kritik bir noktada yer aldı. Doğrusu, Sıtkı Güvenç bu uğurda, derviş vahdetiyle; ayağında demir çarık, elinde demir asa yola çıktı. Doğrusu seçilmeseydi, üzülürdüm?
4 Mayıs 2012 de yapılacak olan AKP il kongresinde, mevcut il başkanı öğrencim Fatih Erkoç: süssüz, riyasız, iddiasız aday olarak katılacaktır. İki dönemdir de il başkanlığı görevini sürdürmektedir. Mevcut konumundan da çok memnun. Oysa bir partide il başkanı olanlar teemmül gereği milletvekilliğini kendilerine hedef olarak belirler. Teşkilatına egemen olup kendilerini ön plana çıkaran insanlardır. Fatih Erkoç Bey de böyle bir iddia gözlenmemiştir. Bu tutumdan mevcut milletvekilleri de hoşnuttur. Bu durumda mevcut milletvekilleri de yerlerini daraltan bir ismin il başkanlığını deruhte ediyor olması işlerine geliyor. Gerçekte velüt muhayyileli, proje üreten bir il başkanı kentin ana dinamiğidir. Her platformda gündemdedir. İşi de milletvekillerinden kat, kat fazladır. Taşrada seçmenle yüz yüze olan odur. Seçmenin problemlerine o çözüm üretmek durumundadır.
Ama bu kez adaylığından söz edilen, bir diğer öğrencim şeytanın bacağını kıracağa benziyor. AKP?nin mevcut kent yapılaşmasına daha dinamik ivme vermek amacıyla ortaya çıkma medeni cesaretini gösterdi. Bu muhalif oluşum mutlaka Ahmet Arıkan beyin kişisel düşüncelerinden kaynaklanmıyordur. Bu bir kadro hareketidir. Mutlaka arkasında daha dinamik güç vardır. İnsan fıtratında daima değişimden yana olma eğilimi vardır. Muhtemelen yapılan hizmetleri yeterli görmeyen revizyonist bir odak vardır. Belediye Meclis Üyeliği, İl genel Meclisi Üyeliği yapan, son temayül yoklamasında ikinci oyu alan Mahmut Arıkan bey ve eski milletvekilimiz Fatih Arıkan beyin yakın akrabası olan Ahmet Arıkan beyin bu çıkışı saygın ailelerimizden Arıkan ailesinin bu hizmet yarışında biz de aile olarak varız mesajını içeriyor.
Kongreye çok az bir zaman kala, bu oluşumun ortaya çıkması, belki Ahmet Arıkan beyin gerekli performansı göstermesine yetmeye bilir. Fakat bir çığır açma, yenilik olarak, insanlara :?? oh be, nihayet?? dedirtecek harekettir. Bakarsın bir sürpriz de yaşayabiliriz.5 Mayısta Kahramanmaraş?a icabet edeceği söylenen Sayın Başbakan?ın kafasında kotardığı bir isim gündeme taşınabilinir. Gün doğmadan neler doğar. Allah hakkımızda hayırlısını versin.