Adana'nın Ceyhan ilçesinde yaşayan, gözleri görmeyen, ellerini kullanamayan, işitme duyusunu ise yüzde 90 kaybeden gazi İbrahim Dal, satranç oynayarak hayata yeniden tutundu.
Dal, 1998 yılında uzman çavuş olarak görev yaptığı Van'ın Gevaş ilçesinde, teröristlerin sızmalarına karşı kullanılan tuzaklama el bombasının patlaması sonucu ağır yaralandı.
GATA'da uzun yıllar tedavi gören İbrahim Dal, gözleri ve ellerinin yanı sıra işitme duyusunu ise yüzde 90 oranında kaybetti. Dal, bir süre sonra da Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'nde tedavi olmaya başladı.
GATA'daki tedavi sürecinin tamamlanmasıyla birlikte zor günler geçirmeye başladığını belirten İbrahim Dal, AA muhabirine, rehabilitasyon merkezinde çeşitli kurslar verildiğini, kendisinin de satranç ve bilgisayar eğitimi aldığını söyledi.
Talihsiz kazadan önce satranç bilgisinin olduğunu, ancak fazla oynamadığını anlatan Dal, ''Benim durumumdaki birinin satranç oynaması gerçekten çok zor. Görme engelliler için uygun satranç takımları var. Onlar ellerini kullanarak bu işi başarabiliyor. Ancak, ben ellerimi de kullanamıyorum. Tamamen zihnimle oynuyorum. Hamleleri söylüyorum ya yanımdaki biri ya da rakibim yardımcı oluyor. Ayrıca ses kayıt cihazı ile hamleleri sırayla kayıt altına alıyorum. Bu da bana yardımcı oluyor'' diye konuştu.
EN BÜYÜK MORAL KAYNAĞI
Satrancın en büyük moral kaynağı olduğunu dile getiren İbrahim Dal, bu sporun insanlarla bağ kurmasını sağladığını ifade etti.
Satrançla topluma girmeye başladığını belirten Dal, ''Önceleri toplumun içine giremiyordum. Eve kapanmıştım. Kimseyle konuşmuyor, sürekli moral bozukluğu vardı. Açıkçası hayata küsmüş durumdaydım. Ama satranç beni hayata yeniden bağladı'' şeklinde konuştu.
Türkiye'deki bir çok turnuvaya katıldığını, Görme Engelliler Satranç Milli Takımı'na da seçildiğini dile getiren Dal, görme engelliler arasında Türkiye 7'nciliğinin bulunduğunu ve en büyük hedefinin milli takımda başarı elde elde etmek olduğunu da kaydetti.
Eşini bir an olsun yalnız bırakmayan Derya Dal ise satranç sayesinde Türkiye'yi karış karış dolaştıklarını söyledi.
Zor günler günler geçirmelerine rağmen eşinin satranç tutkusu ile bambaşka bir hayatlarının olmaya başladığını belirten Dal, ''Kendi mutlu oldukça ben de mutlu oluyorum. Önemli olan eşimin mutlu olması. Müsabakalarında ben de yardımcı oluyorum. Sayesinde ben de iyi bir satranç oyuncusu oldum'' ifadelerini kullandı.AA