Modern Zamanlarda Evlilik
Evlilik kutsal bir müessese, doğrudur. Dinimizin evliliğe verdiği önem toplumsal alt yapıda ki ahlaki değerlerin korunmasıdır. Allah (c.c.) zinayı haram kılarken aslında evliliği de vacip ya da farz kılmış olmuyor mu? Dini bakımdan irdelenecek o kadar çok yönü var ki evliliğin. Peki, toplumsal gerçeğimiz?
Şimdi ki insanlar evlilik konusunda çok ağır hareket ediyor. Gençler de, yaş 25-30 arasını bulmadan evlenen yok diyebilirim. Olgun yaş da evlenmek kimine göre daha sağlam aileler oluşturuyor, kimine göre aklı başında bir aile kuruluyor. İyi güzelde, gençler o yaşa kadar boş duracak ve sabırla bekleyecek mi? Eh birkaç mübarek delikanlıyı saymazsak ??hayır??. Burada şunu göz ardı etmeyelim; televizyonlar çarpık ilişkinin propagandasını yapıyor, anne kız beraber hüzünleniyor duygusallaşıyor, aldatana kızıyorlar, aldatılanın ruh haline bürünüyorlar ki bazen bu tecavüze uğrayan bir karakter bile olabiliyor. (yaprak dökümü reyting rekorları kırmıştı hatırlatırım). Oysa evlilik ile ilgili kimse tek kelime bile etmiyor. Bir arkadaşımın güzel bir latifesi vardı ??evlensem de o işi yapıyorum evlenmesem de?? derdi. Doğru söylüyor.
Gençlerde mi hata var dersiniz yoksa ailelerde mi? Bence ailelerde; yetiştirme tarzları çarpık ilişkilere zemin hazırlıyor, ya da bir kız vermek için senelerin geçmesini bekliyorlar, birde bitmek bilmez istekler, evin var mı? Maaşın ne kadar? Ya tayinin başka şehirde olursa? Nasıl geçineceksin? Borcun var; nasıl ödersiniz? ... Falan filan? Merak ediyorum kendileri evlenirken, baba evini almış, maaşını yüksekten bulmuş, borçsuz, tam takır mıydı acaba? Kesinlikle hayır? Eğer babadan kalma mirasa konmuyorsa tabi ki.
Hayırlı işler bekletmeye gelmez derdi dedem. Fazla naz aşık usandırır der atalarımız. Sabır taşı derviş de güzel, büyük aşk Leyla ? Mecnun da?
Birde cesur olmayan babalar var, oldum olası çözemediğim insanlar; ne ileri adım atabiliyorlar ne geri. Şimdi bu cümleler nerden çıktı dersiniz? Söyleyeyim, evlilikle uğraşan iki gencin aile dağında yaşadıkları olay, kızın genci anneye söylemesi 2 ay, annenin babaya söylemesi 6 ay, babanın olayı ciddiye alması 6 ay, bir delikanlının özgeçmişi ve kişiliğini araştırmak 8 ay, araştırdım sorun yok demesi 3 ay, delikanlının ailesini araştırma 3 ay, ilk tanışma ve sonrası için bekletme? Ve uzuyor gidiyor. Tabi arada gençler eziliyor, ilişkileri bozuluyor sonrasında ise baba istediği sonuca ulaşıyor, AYRILIK? Arada geçen 3 yıl ise heba oluyor. Bu günümüzün anne baba modeli ve iki sevgili arasında geçen trajik komik olay, her gün benzerleri de yaşanıyor.
Aile kurmak hesap işi değil, matematik işi hiç değil (başbakanın bakış açısı hariç), ailelerin keyfi hareketleri, babanın zor karar vermesi de değil, aile kurmak iki gencin sözleşmesidir. Bunlar ??modern aile kurma?? şekline göre yazılan yazılar. Birde görücü usulü evlilikler var ki ben bunlara gıpta ile bakıyorum, anne titiz bir araştırma evresi geçiriyor, komşu - teyze hep bir elden gayrette, erkekler olaylardan bihaber ve delikanlıya bir kulak çığırtısı yapılıyor, sana şu kızı alalım? ve aile kuruluyor. Kısa ve güzel bir yöntem. Modern evlilikler niçin böyle olamıyor? Bu soru şu sıralar benim kafamda dolaşan bulmaca gibi, niçin?
Ben inançlarına bağlı olmaya çalışan biriyim, her zaman derim ki kul kendi işini yapsın, hakkı ile gayret etsin, sonrası tevekküldür. Hesap yapmak yaratılanın işi değil Yaradan?ın işidir. Çok alenen bir çarpıklık yoksa görünürde, %70 uyum varsa, evlilik işleri hiç bekletilmeden yapılmalı, geri kalan %30 uyumsuzluğu da bırakın gençler kendi arasında çözsün. Ben hayatımda siyam ikizi gibi bir aile görmedim. Zaten ailede güzel olan, farklılıklar karşısında ortak bir noktada buluşabilmek değil mi?
İnsan bilmediğine düşmandır ve bilmediklerimizden korkarız. Görmek, konuşmak değil mi, bizler için korkularımızı yenmenin anahtarı?