Gökhan, yayınladığı basın
bildirisinde şu ifadeleri kullandı: ''Son günlerde artan hain terör
olayları nedeniyle tüm halkımız derin bir üzüntü içindedir.
Hemen her gün yeni bir şehit
haberi gelirken, eli kanlı terör örgütü gerçek yüzünü bir kez daha göstermiş,
mübarek Ramazan Bayramında dahi hain saldırılarını sürdürmüştür.
Bir taraftan mayınlı
tuzaklarıyla Mehmetçiklerimizi şehit eden caniler, diğer taraftan da
Gaziantep`te sivil vatandaşlarımıza yönelik olarak düzenledikleri bombalı
saldırı ile 9 masum vatandaşımızın ölümüne, 69 vatandaşımızın da yaralanmasına
neden olmuştur.
Terör kurbanları arasında
çocuklar da bulunmaktadır. İnanıyoruz ki; bu vahşi eylemleri gerçekleştiren
caniler, akıttıkları kanda boğulacaktır.
Acımızı anlatmaya kelimeler
yetmiyor. Öfkemiz çığ gibi. Ama devletimizin bekası, milletimizin birliği için
gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı içimize gömüyoruz.
Dik duracağız. Birlik ve
beraberliğimizi bozmayacağız, metanetimizi koruyacağız.
Öncelikle terörü, teröristi,
destekçilerini ve milletimizin yaşama hakkı gasp edilirken susanları nefretle
lanetliyoruz.
Terör örgütü ve onun
destekçisi olan dış ve iç odaklar iyi bilmelidir ki, ülkemizi bölmeye, bizi
bize düşman etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Türk milleti artık sabrının
sonuna gelmiştir ama büyüklüğün göstergesi de kimsenin dayanamadığı acılara
dayanmak, kimsenin gösteremediği sabrı göstermektir. Ancak, terör belasının bu
boyutlara gelmesinde etkili olan olayları da görmezden gelemeyiz.
Yıllardır terörle mücadelede
yanlış yol ve yöntem izlendiğini haykırdık. Terör sorununun, Kürt sorunu olarak
tanımlanmasıyla başlayan, açılım safsatasıyla devam eden süreçte, Türk Hukuk
tarihine kara bir leke olarak geçen Habur Olayı, Oslo görüşmeleri, bazı
milletvekillerinin terör örgütünü masum gösterme çabaları ve terörist-
milletvekili kucaklaşması, caniler için en büyük cesaret kaynağı oldu.
Yıllardır terör örgütü
mensuplarına gösterilen hoşgörü, sonunda silahsız vatandaşlarımıza bombalı
saldırı yapılmasına kadar varmıştır.
Birkaç gün önce tüm
Türkiye'nin gözleri önünde, bizzat TBMM üyeleri tarafından kucaklanan terör
örgütü üyeleri, buradan aldıkları güç ve malûm çevrelerin verdiği destekle
eylemlerini artırmıştır.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin
fiilen hayata geçirilmesiyle, bölgesel özerklik ve federalizm gibi tarafımızca
asla kabul edilemeyecek taleplerini daha gür bir sesle dillendiren bu
kesimlerin takındığı bu aymaz ve cüretkâr tutum, bu projenin eşbaşkanı
tarafından mutlak surette irdelenmelidir.
Komşumuz Irak'ta yaşanan
otorite boşluğu ile palazlanan bu kanlı terör örgütünün, Suriye'de yaratılan
kaosla daha rahat hareket imkânı bulması; bölgede silahlı kuvvetlerimize ağır
silahlarla hain pusular kurmasına ve sivil vatandaşlarımızı dahi katletmesine
yol açmaktadır. Gaziantep'teki bu saldırılar, bugüne kadar teröristle mücadele
yerine müzakere yapan anlayışın gözden geçirilmesi zorunluluğunu ortaya
koymuştur.
Görülmektedir ki, Türkiye
Cumhuriyeti ile ve Türk milleti ile hesabı olanlar dört bir koldan
saldırıyor.
Bu devlet, bizim en değerli
varlığımız. Bu devlete sahip çıkmak da her Türk vatandaşının asli görevidir.
Ancak öfkemiz ve acımız gözlerimizi kör etmemeli, bin yıllık kardeşliğimize
gölge düşmemelidir. Terörle mücadele, uzun soluklu, kararlı ve etkili olmalıdır.
Suçlu cezasını çekmeli,
yaptığının karşılığını almalı ve belasını mutlaka bulmalıdır.
Bunun dışındaki her uygulama,
teröre davetiye çıkarmak anlamı taşımaktadır.
Bu süreçte Türk'ü ile Kürdü
ile Lazı ile bu milletin birlik ve beraberlik içinde teröre karşı dimdik
durduğunu, dost düşman herkes görmelidir.
Devletimiz büyüktür ve terörü
de terörün arkasındaki güçleri de alt edecek güce sahiptir. Bundan hiç kimsenin
şüphesi olmamalıdır.
Gün; yaşadığımız acı ve öfke
ile sağduyumuzu kaybetme değil; gün birlik, beraberlik ve soğukkanlılıkla
terörün kökünü kazıyacak adımları atma günüdür.
Türk milleti büyük bir
millettir. Büyüklüğümüzü vakur duruşumuzla, olaylara gerçekçi yaklaşımımızla
göstereceğiz.
Terörü alet olarak kullanan
dış güçlerin oyununa gelmememiz gerekmektedir.
Terörün kökünü kazımanın tek
yolunun askeri olmadığı, bu tür oluşumlarla baş etmek için onların ekonomik,
siyasi, askeri ve toplumsal desteğinin kesilmesi gerektiği herkesin bilgisi
dâhilindedir.
Bu süreçte bizlere düşen, her ortam
ve platformda terörün ve teröristin çirkin yüzünü dünyaya göstermek
olmalıdır.
Terörün yok edilebilmesi için
alınacak ekonomik ve sosyal tedbirlerin sivil toplum kuruluşlarının
işbirliğiyle hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Türkiye Kamu-Sen, bu yönde
devletimizin atacağı her türlü adıma gücünün yettiği kadar destek vermeye
hazırdır. Ancak, en küçük bir olumsuzlukta, insan hakkı, özgürlük, demokrasi
gibi kavramları kullanarak ülkemize ve devletimize saldıran çevrelerin, sivil
Türk vatandaşlarının kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden katledilmesine sessiz
kalması son derece düşündürücüdür.
Ülkemizde son yılların en
büyük terör eylemlerinin yapıldığı, onlarca insanımızın katledildiği gün, basın
yayın organlarının hiçbir şey olmamış gibi yarışma, eğlence ve magazin
programlarını sürdürmesi ve adeta terörü kabullenmiş bir görüntü çizmesi kabul
edilemez. Bu bakımdan teröre karşı,
milletçe, bireysel ve kurumsal olarak göstereceğimiz tepki, son derece önemlidir.
Bu nedenle, Türk'ü ile Kürdü ile
Lazı ile bu milletin birlik ve beraberlik içinde teröre karşı dimdik durduğunu
dost düşman herkese göstermeliyiz.
Terör örgütü ve onun gizli,
açık, dolaylı destekçisi olan dış ve iç odaklar iyi bilmelidir ki, ülkemizi
bölmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Şundan eminiz ki; milletimizin
doğru yerde ve doğru zamanda göstereceği tepki ve ortaya koyacağı dayanışma;
sivil vatandaşlarımıza ve askerimize pusu kuran hainlerin planlarının başlarına
geçmesine yetecektir.
Bu vesile ile terörle mücadele
politikasının bir kez daha gözden geçirmesi gerekliliğini vurgularken, bayram
demeden, kadın, çocuk, yaşlı, genç ayrımı yapmaksızın saldırılarını adeta bir
katliama dönüştürecek kadar gözünü kan bürümüş vatan hainlerini nefretle
lanetliyoruz.
Türkiye Kamu-Sen camiası olarak saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah`tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz.''
(Haber Merkezi)