24 Kasım'da kutlanılan Öğretmenler Günü' nedeniyle AK Parti Elbistan Kadın Kolları, Elbistan ve bölgesindeki tüm öğretmenleri temsilen Milli Eğitim Müdürü Ramazan Çelik ve emekli öğretmenlerden Mustafa Kuşoğlu ile Muammer Sinan'ı evlerinde ziyaret etti.
Emekli öğretmenler,
kendilerine yapılan nezaket ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirirken
AK Partili hanımlar ile bir süre sohbet edip öğretmenlik anılarını anlattılar.
AK Parti Elbistan Kadın
Kolları Yönetimi adına; Dilek Çevik, Gülşen Yeniçerioğlu, Azime Yönder, Hanife
Beştepe, Raife Kumber, Hamide Şahin ve Aygün Göçer'den oluşan bir grup heyet
sırasıyla; emekli öğretmen Mustafa Kuşoğlu, Milli Eğitim Müdürü Ramazan Çelik
ve ardından Muammer Sinan'ı ziyaretlerinde çiçek demetleri sunarak günlerini
kutladılar.
Elbistan'daki okullarda görev
yapmış olan Mustafa Kuşoğlu, 1984 yılında emekli olduktan sonra tavuk çiftliği
kurduğunu devamında da bayilik alarak esnaflık işini evlatlarına teslim ettiğini
belirtti. Hükümetin çalışmalarını takip ettiğini söyleyen Kuşoğlu, terör
belasından da kurtulduğu takdirde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dünyada çok
daha iyi yerlere geleceğine inandığını kaydetti.
1930 doğumlu Muammer Sinan
adlı öğretmen ise, şimdiki adı İstiklal olan Devrim ardından da Gazipaşa
ilkokullarında görev yaptığını, 1982 yılında Yılın Öğretmeni' seçildiğini
sohbet esnasında anlattı. 1985'te emekli olduktan sonra Ankara'da 24 yıl
yaşadığını, bu süreçte Elbistan'a hep özlem duyduğunu belirten Muammer Sinan
şunları söyledi:
"Bir Öğretmenler Günü'nde
35-40 yaşlarındaki Mehmet Tahir Akat, Hamdi Karalar ve birkaç öğrenci beni
ziyaret ettiğinde 5.sınıfta iken sınıfça çekilen bir fotoğrafı, büyütülüp
çerçevelenmiş halde bana verdiler. Fotoğrafa bakınca anılarım tazelendi ve iyi
ki ilkokul öğretmeni olmuşum" demiştim. Öğrencilerim ziyaretlerinde bana bir
kerecik olsun bize bir fiske dahi vurmadınız, hiç azarlamadınız öğretmenim'
demişlerdir. Öğretmenlik yanında aynı zamanda öykü ve şiir yazarım; okulda yeni
bir fiş dağıtacağım zaman öğrencilerime kendim kaleme aldığım öykülerimi
anlatırdım. Çocuklar, artık Öğretmenim, bize bugün başka bir fiş vereceksiniz
değil mi' derler ve öykümün içinden hangi kelimeyi fiş olarak vereceğimi tahmin
ederlerdi.
Bir kız öğrencim vardı,
ailenin tek çocuğu ve bronşit olduğu için annesi bana, koşup terleyip hasta
olacağından teneffüslere çıkartmamamı istediğinde onu bu hakkından mahrum
edemeyeceğimi belirterek başka bir çözüm yolu sunmuştum. Çantasına birkaç havlu
bırakmasını, her teneffüsten sonra sırtına havluyu benim bırakacağımı, diğer
teneffüste yeni bir havluyla değiştireceğimi söyledim. Böylece çocuğu korumuş
olduk. Tabi çocuklar ilgiyi çok bekler, diğer öğrencilerim de öğretmenim biz
de terledik' derlerdi onların da sırtını ovazlar, üfleyerek gönüllerini alırdım.
Şimdi o kız çocuğu doktor oldu.
Elbistan çok değişti, benim
zamanımda ortaokulda iken buralı olarak iki kız vardık, memur kızlarıyla
birlikte tüm sınıflardan toplam 12 tane kız öğrenci vardı. Beni en çok
sevindiren durum, şimdi köylerden çok okuyan var, şu anda ekonomik durum
tamamen köylülerin elinde fakat hepsi de üniversite mezunu ve bu da sevindirici
bir durum."
Milli Eğitim Müdürü Ramazan
Çelik ise eğitim sistemi konularındaki değerlendirme ve görüşlerini ziyaret
heyetiyle paylaştı. 4+4+4 eğitim sisteminin aslında alışkın olunan bir sistem
olduğunu bu yüzden de sorun yaşanmadığını belirten Müdür Çelik, ilkokul birinci
sınıfa başlayan 66 aylık çocuklarla ilgili olarak ta yalnızca 3 aylık bir zaman
dilimi olduğunu çok bir şey değişmediğini kaydetti.
Çocukların artık teknoloji çağında büyüdüklerini ve bir an önce öğrenme hevesinde olduklarını memnuniyetle gözlemlediğini ifade eden Çelik, Elbistan'ın eğitim düzeyinin çok daha ileriye ulaşacağına inandığı görüşünü dile getirdi.
(Fatih YALÇIN)