16 yıl önce annesinin verdiği böbrekle diyalizden kurtularak hayata yeniden tutunan 49 yaşındaki Osman Turunç`a böbreği işlevini yitirince ikinci kez böbrek nakledildi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi`nde kadavradan alınan börek,
başarılı bir operasyonla Osman Turunç`a nakledildi. Osman Turunç, bağışı yapan
aileye `teşekkür` ederek, beni diyalizden kurtardıkları için onlara
minnettarım.'' dedi.
33 yaşındayken el, ayak ve
yüzünde şişme şikayeti ile doktora giden Osman Turunç`a, böbrek yetmezliği
teşhisi konuldu. Teşhisin konulmasıyla uzun süre diyaliz makinesine bağımlı
halde yaşamını sürdüren Turunç, 16 yıl önce annesinin böbreğini kendine
vermesiyle sağlığına kavuştu. Bir yıl önce böbreğin görevini tamamlamasıyla
yeniden diyaliz makinesine bağımlı hale gelen Turunç, organ nakli için adını
ulusal organ bekleme listesine yazdırdı. 10 ay sonra Gaziantep`teki bir
kadavrada kendisine uygun bir böbrek bulunduğu haberini alan Turunç, yapılan
doku ve kan testlerinin ardından ameliyata alındı.
KSÜ Tıp Fakültesi
Hastanesi`nde 3 saat süren başarılı bir operasyonun ardından sağlığına yeniden
kavuşmanın mutluluğunu yaşayan 3 çocuk babası Turunç, ''Nakilli yaşamak
diyalize bağlı yaşamaktan çok daha rahat'' dedi. Hastalığı sebebiyle Polis
memurluğundan erken emekliye ayrılmak zorunda kalan Turunç, organları
bağışlanan kişinin ailesine teşekkür etti. Böreğini aldığı kişinin yakınlarına
dua eden Turunç, ''Beni makineye bağlı halde yaşamaktan kurtardılar. Daha
öncede böbrek nakli olmuştum.'' diye konuştu.
Ameliyatı gerçekleştiren KSÜ
Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim dalı bölüm başkanı Prof. Dr. Ekrem Doğan, zor bir
nakli gerçekleştirdiklerini belirtti. Hastanın Hepatit C (HCV) virüsü
taşıdığına dikkat çeken Doğan, kadavradan alınan böbreğin de HCV virüsü
taşıdığını kaydetti. Bu tip ameliyatların yüksek risk taşıdığını anlatan Doğan
''Hastamız 16 yıl önce annesinden böbrek nakli olmuştu. O böbreğin vücut
tarafından atılmasıyla bir yıldır diyalize bağlı olarak yaşamını sürdürüyordu.
Hastamız 5 yıl öncede HCV dediğimiz sarılık mikrobu kapmıştı. Hastamıza 2`inci
bir böbrek nakli gerçekleştirmek için 9 ay süren Pegile İnterferon (Pegintron)
tedavisi uygulayarak HCV mikrobunu ortadan kaldırdık. Gaziantep`te bir
kadavradan böbrek alınarak hastanemize getirildi. 3 saatlik ameliyatın ardından
böbrek hastamıza takıldı. Hastamızın durumu şuan için iyi'' ifadelerini
kullandı.
DOKU TİPLEME LABORATUVARIYLA NAKİLLER DAHA HIZLI
YAPILIYOR.
Organ nakillerinde doku tipleme laboratuvarının önemli rol üslendiğine değinen Doğan, laboratuvar sayesinde nakillerin daha hızlı yapıldığını söyledi. KSÜ Tıp Fakültesi hastanesinde 2009 yılından bu yana organ nakli yapıldığını vurgulayan Doğan, hastalardan alınan örneklerin doku ve kan testi yapıldığını kaydetti. Organ naklinde zamanın iyi değerlendirilmesi gerektiğini de ifade eden Doğan, şöyle konuştu; ''Hastanemizde en büyük sıkıntımız doku tipleme laboratuvarının olmamasıydı. Hastalardan alınan örnekler Adana`daki laboratuvarlara gönderiliyordu. Bu durum işlemlerin uzamasına organ naklinin gecikmesine sebep oluyordu. 3 ay önce doku tipleme laboratuvarımızı hizmet açarak ameliyatlarımızı daha hızlı yapar hale geldik. Hastalarımızın bir önce sağlığına kavuşması bizi de mutlu ediyor''.
(Ömer KEBELİ)