Yücel Çakmaklı'nın yönettiği sahibini arayan madalya filmine ev sahipliği yapan konak yıkılmaya yüz tutmuş haliyle ilgi bekliyor.
Kahramanmaraş Şeyh Turan
Mahallesi Şehit Gazez Mehmet Çavuş sokakta Milli Mücadele dönemine şahitlik
etmiş ve bu dönemde karargâh evi olarak kullanılan Hayri Bey Konağı
ilgisizlikten dolayı yıkılma noktasına gelmiş.
Milli mücadele döneminde
Kahramanmaraş'ın kurtuluş mücadelesinde önemli hizmetlerin görüldüğü bir yer
olma özelliğine sahip olan konak, bakımsızlıktan dolayı tarihe şahitlik eden
özelliğini kaybetmekle karşı karşıya gelmiş. Milli Mücadele döneminde şehrin
merkezinde olmasından dolayı yoğun olarak kullanılan konakta kurtuluş mücadelesinin
planları hazırlanmış ve direnişin kahramanları olan çetelerin yiyecek
ihtiyaçlarının karşılanma görevini üstlenmiş. Çetelerin yiyecek ve cephane
ihtiyaçları bu konakta hazırlanmış, silahlar ve cephanenin bir kısmı burada
toplanarak dağıtılmış. 1986 yılında Yücel Çakmaklı'nın yönetmenliğini yaptığı Sahibini
Arayan Madalya' filmine de ev sahipliği yapmış. Şehirdeki birçok konakta olduğu
gibi burada da şanlı tarihin izlerini ve o dönemlere ait kahramanlık destanını
bulmak mümkün.
KORKU FİLMLERİNDEKİ DEKOR GİBİ
Dış duvarları taştan yapılan
konak iki katlı ve 14 odadan oluşuyor. Çatısı toprak olduğu için artık binayı
koruyamaz duruma gelmiş. Geçen yıllardan sonra bakımsız kalan konağın ahşap
kısımları çürümüş ve çatısına koruma amaçlı branda çekilmiş. Ancak yağışlar ve
kış şartları dolayısıyla konağın bazı kısımları akmaya başlamış. Çürüyen ahşap
kısımlar bir an önce tadilat bekliyor. Şanlı bir geçmişin izlerini taşıyan
konak son haliyle korku filmlerinin dekorunu andırıyor. Evin içinde gezerken
çürüyen ahşaplardan dolayı her anmışlar. Ondan sonra tamamen
bakımsız kalan konak yılların çetin şartlarına yenik düşmüş. Odaları sular
içinde kalmış, duvarlar yer yer çökmüş, ahşap olan merdiven artık çürümeye
başlamış.
BİR DÖNEME ŞAHİTLİK ETMİŞ TARİHİ ESER YOK OLMASIN
2007 yılında restorasyon çalışmalarının bir kısmı için Kültür Bakanlığı'ndan ödenek ayrıldığını belirten konakla ilgilenen Cahit Altıgöz şunları söyledi: " burası dedeme ve nineme ait, ben de bir tarihin kaybolmaması için ilgilenmeye çalışıyorum. Kahramanlık destanlarının yazıldığı bir döneme şahitlik etmiş bu konağın bu şekilde durması bizi üzüyor, onun için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Konak özel mülkiyete ait olduğu için bakım ve restorasyon çalışmalarını da şahsın yapması gerekiyor. Kültür Bakanlığı restorasyon çalışmalarının bir kısmını karşılamak için ödenek ayırdı. Biz de hemen bir müteahhitle görüşüp çalışmaları başlattık. Ancak daha sonra müteahhit burayla ilgilenmedi birkaç yıl o şekilde kaldı. Daha sonra ilgili bu kişi hayatını kaybettiği için artık hiçbir şey yapamaz duruma geldik. Burası sadece bizim gayretimizle ve maddi gücümüzle ayakta tutulamaz. Tarihimize değer veren kişilerden ayrıca yardım bekliyoruz. Belediyemize teşekkür ediyorum, çökmüş durumda olan çatı için bize yardım ettiler ve branda çektiler. Zaman zaman bize yardım ediyorlar ancak yapılan bu işler konağı ayakta tutmak için yeterli değildir. Sadece artık yıkılma aşamasına gelmiş bu konağın sonunu biraz geciktirir. Bu konak tarihi bir eser olduğu için, yıkılsa dahi kanunen yerine aynısının yapılması gerekiyor. Biz de istiyoruz ki yıkılmadan önce bakımı yapılsın ve konak eski özelliğinden bir şey kaybetmeden ayakta dursun."
(Fatih YALÇIN)