“Bizi kimsenin umursadığı yok”

Gölülü Yusuf Caddesi iki mahallenin ortasında bulunan bakımsız ve toprak yoluyla hizmet vermeye çalışıyor. Cadde üzerinde iş yeri bulunan esnaflar ve mahalle sakinleri yıllardır asfaltlama çalışması yapılmayan caddenin durumu hakkında konuşurken bizi neden tozun, çamurun içinde yaşamaya mahkûm ediyorlar diye dertlerini dile getirmeye çalıştı.

Esnaflar ve mahalle sakinleri daha önce defalarca yolun yapılması için hem toplu olarak imza topladıklarını hem de şahsi olarak müracaat edenlerin de olduğunu dile getirdi. Ancak yapılan her şeye rağmen çalışmaların bitirilmediği ve iki mahallenin bu şekilde mağdur edildiğini söyledi.

Cadde üzerinde işyeri bulunan Gürtekin Akçakale konu hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: " üç seneden beri yapacaklarını söylüyorlar. Yaklaşık bir ay önce kamyonlarla Kum döküldü caddenin üzerine ancak gelip de ilgilenen yok. Bir gün bakıyorsunuz bir kepçe geliyor birkaç saat çalışıyor ondan sonra kayboluyor. Aradan günler geçiyor bir hafta on gün sonra bir bakıyorsunuz bir daha gelmiş bir iki saat daha çalışıp yine kaybolmuş. Önceden yolun durumu daha kötüydü, tamamen topraktı şimdi en azında bu şekilde birkaç saat çalışarak kum döktüler. Ama görüldüğü gibi onun da bir faydası yok, yol hala çamur hala toz duman. Bizi burada kimsenin umursadığı yok, muhtar sıkıntı, belediye başkanı sıkıntı, fen işleri sıkıntı. Açıkçası nereye gitsek derdimizi anlatamıyoruz."

Mobilya mağazası olduğunu söyleyen Fatih Çelebi şu şekilde konuştu: " bu cadde iki mahallenin ortasında bulunuyor, her mahallenin de sıklıkla kullandığı bir yol. İlerde Doğu kent'te çıkıyor ve sanayiye de giden bir yol var. Bu yolun çok kullanılmadığı çevresinde yeterli yapılanma olmadığı söyleniyor. Ancak durum öyle değil, kullanılan bir yol ve çevresinde evler işyerleri var. Daha önce dolmuş ve halk otobüsleri buradan geçiyordu, ulaşım daha rahattı. Ancak onlar da haklı bu durumda olan yola girmiyorlar ve buradaki vatandaşlar zor durumda kalıyor. İnsanlar dolmuşa binmek için dakikalarca yürümek zorunda kalıyor. İşlerimiz bundan dolayı olumsuz etkileniyor, eşya getirsek indirmede sıkıntı çekiyoruz, müşteri işyerimizi girebilmek için bir çamur yığınının içinden geçmek zorunda kalıyor. Çoğu zaman bundan dolayı vazgeçiyorlar. Binevlere yapılan hizmetin azıcık bir kısmını buraya da istiyoruz. Şehrin mahallelerine farklı muamele edilmesin, her yere aynı şekilde hizmet verilsin."

Gölülü Yusuf Caddesi üzerinde dükkânı bulunan İsmail Dertli ise şöyle konuştu: " yolun toz ve çamur olmasından dolayı işler çok kötü etkileniyor. Yeni getirdiğimiz ürünler tozdan dolayı sanki aylarca buradaymış gibi bir görüntü alıyor. Tozdan topraktan malların üzerinde katmanlar oluşuyor ve müşteri de buna itiraz ediyor. Yol çamur pislik içinde, etrafına bir bakın sanki çöplük. Burada insanlar yaşıyor, yıllardır bir yolu yapmak bu kadar zor olmamalı. Sadece kum döktüler gittiler. İleriye de kum dökmüşler ama gelen yok, şayet gelirlerse de birkaç saat çalışıp gidiyorlar. Geldikleri saatte genellikle akşam saatleri oluyor. Biz de hizmet istiyoruz, buranın kenar mahalle olarak görülmesinden çok rahatsızız."

 Toptancılık yaptığı için buraya sık sık geldiğini söyleyen Harun Belveren ise caddenin durumu hakkında şu şekilde konuştu: " ben toptancılık yaptığım için bu işyerine sürekli mal getiriyorum. Buraya gelmeye başladığım zamandan beri gördüğüm durum bu. Getirdiğimiz ürünleri çamurun içinde indirmek zorunda kalıyoruz. Aracımı yıkattığım zaman eğer buraya mal getireceksem çok pişman oluyorum. Çünkü eskisinden daha kötü oluyor. Yani şuradan açıkçası çıkarım olmasa buraya hiç dönmem. Yazık bu şekilde yapılmamalı, yıllardır toz, toprak, çamur burada yaşayan çalışan insanlara yazık."

Esnaflık yapan Beytullah Çolak bu durumdan artık bıktıklarını söyleyerek şöyle devam etti: " müracaat etmediğimiz yer kalmadı. Başbakanlığa bile mail attık. Ama kimseden ses çıkmadı, yağmur yağdığı zaman dükkânın önü göl haline geliyor. İnsanlar bu yolu kullanmak zorunda, ama çamurun içinde yürümeyi hiç kimse hak etmiyor. Burası yayla değil, köy değil artık büyük şehir olduk diye göğsümüz kabarıyor. Biri gelse ve siz bu şekilde mi büyük şehir oldunuz dese inanın benim utancımdan yüzüm kızarır. Önemli olan aklın ve hizmet verme sevdasının büyük olmasıdır. Biz yasal olarak gerekli sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz, ruhsatımız var, iznimiz var, vergimizi ödüyoruz daha ne yapalım. Artık hizmet istiyoruz, sokaklarımız pırıl pırıl olmalı, caddeler modern kentlere yakışır bir görünüme kavuşmalı."

Ali Dokuyucu isimli mahalle sakini ise konu ile ilgili şunları söyledi: " caddenin durumu yıllardır bu şekilde duruyor. Çocuklarımız okula giderken çoraplarını çekip gidiyorlar. Çamurun, su birikintilerinin içinden geçerek okula gitmek zorunda kalıyorlar. En çok üzüldüğümüz konulardan biri de budur. İnşallah en kısa zamanda yapılır diye ümit etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden."

 (Fatih YALÇIN)