Şengül, “Belediye Başkanları partizanca tutum içine giriyor”

Cumhuriyet Halk Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül Patriot füze sisteminin şehre konuşlandırılmasına karşı çıktıklarını söyleyerek bu işlemin gerçekleşmesi halinde eylem yapacaklarını açıkladı.

Şengül, “Belediye Başkanları partizanca tutum içine giriyor”

Şengül füze sisteminin sadece Kahramanmaraş'a yerleştirilmesine değil Türkiye'de bulunacak olmasına da karşı çıktıklarını sözlerine ekledi. Kahramanmaraş'ın sorunlarıyla ilgili sorularımıza da cevap veren Şengül, seçilen belediye başkanlarının partizanca tutum içine girdiklerini iddia etti. Şehrin en önemli sorunu olarak ulaşımı gördüklerini belirten Şengül, kent merkezinde alt ve üst geçitlerin bile bulunmamasının düşündürücü olduğunu söyledi. Daha önceki seçimlerde halkın kendilerine yeterli teveccüh göstermediğini anlatan CHP İl Başkanı Şengül, önümüzdeki seçimlerde bir sürpriz yapabileceklerine değindi.  Cadde üzerinde park eden araçlarda alınan ücretin yasal bir dayanağı olmadığı için park ücreti alınmasının doğru olmadığını açıklayan Şengül, bu konu hakkında gerekli çalışmaları yapacaklarını söyledi.

Patriot füze sisteminin getirilmesine tepki gösteriyorsunuz, neden?

Esat Şengül: patriotların Türkiye'ye konuşlandırılmasının sebebi Türkiye'nin güvenliği ya da savunması için değil. Aksine, orta doğunun yeniden şekillendirilmeye çalışıldığını artık dünya görüyor, özellikle ABD'nin bu bölge üzerinde etkinliğini arttırmak ve güçlendirmek çabası içinde olduğunu gözlemlemekteyiz. NATO'nun süratle aldığı karar gereği Patriotların Türkiye'ye yerleştirilmesine, Sayın Başbakanın Türkiye aynı zamanda NATO toprağıdır şeklinde yaklaşımı işin vahametini görmemiz açısından önem arz etmektedir. Türkiye yıllarca terörle uğraşırken Sayın Başbakanın ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün çabalarına rağmen silahsız hava araçları konusunun Amerikan kongresine takılması ve Başkan Obama'nın soruna sıcak yaklaşmaması düşündürücüdür. Oysa aynı ABD'nin NATO üzerinde belirleyici bir rolü olduğunu bilmekteyiz. Patriotların Türkiye'ye konuşlandırılmasına ilişkin çabası az önce verdiğim örnekle bir çelişki uyandırmakta. Oysa benzer senaryoyu 1991'li yıllarda Kuzey Irak'ta gördük. Kuzey Irak'ta koruma kalkanı oluşturalım düşüncesiyle İncirliğe bir çekiç güç konuşlandırdılar. Çekiç güç Irak'ı bombalamaya başladı, o dönemin hükümeti bu şeyi üzerinden atabilmek için Saddam'ın füzelerini Türkiye'ye yönlendirdiğini ifade eden açıklamalar yaparak çekiç güç konusundaki sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmıştır. Şimdi bakıyoruz senaryo yine benzer bir senaryo, patriot füzeleri konusunda Amerika çıkarları böyle öngördüğü için bunu Türkiye'ye yerleştirmek suretiyle orta doğudaki yeniden yapılanmanın önemli bir saç ayağını düzenleme şeklinde hareket ediyorlar. Suriye'nin bizimle savaşacak bir gücü yok, içinde bulunduğu sorundan dolayı da Türkiye'ye bomba yağdıracak hali yok.

Beşar Esed'in yönetimi kaybetme gibi bir duruma geldiğinde elinde bulundurduğu iddia edilen silahları kullanmasına yönelik bir savunma mekanizması olarak konuşlandırılmış olabilir mi?

Şengül: Aynı şeyleri Saddam Hüseyin için de söylemişlerdi. Senaryo bir birinin aynısı, zaten ben onun için söylüyorum. Bir zamanlar da Saddam Hüseyin kimyasal silahlarını Türkiye'ye doğrulttu, bunun için bir şey yapalım diye çekiç gücü oturttular. Ama gördük ki ne kimyasal silah, ne de Türkiye'yi hedef alır bir şey olmadı. Dolayısıyla Esed'inde kendi içerisinde bulunduğu iç bunalımdan dolayı Türkiye'yle savaşacak mecali yok ki kimyasal silahları Türkiye'ye atsın. Yani burada asıl hedef Esad rejimi için Türkiye değil. Türkiye bir anlamda Amerika'nın, emperyalistlerin orta doğuyu yeniden şekillendirmesine mevcut hükümetimizin sessiz kalmasından kaynaklanan bir anlayış içinde bu sürece gelindi. Hiç yok yere biz Suriye ile düşman ilan edildik. Dolayısıyla ben bundan ziyade bir İsrail-İran çatışması olabilir de acaba Patriotlar bunun için mi yerleştiriliyor diye kaygı taşıyorum. Yani Suriye'nin Türkiye ordusuyla baş edecek gücü zaten yok. Onun için de patriotların yerleştirilmesi bana çok inandırıcı gelmedi.

Ülkeyi savunma amaçlı gerekli değil mi diyorsunuz?

Şengül: Bence gerekli değil.

Patriot füzelerinin Kahramanmaraş'a yerleştirilmesine neden karşı çıkıyorsunuz? Gaziantep'e ya da farklı bir yere yerleştirilecek olsa yine aynı tepkiyi gösterir miydiniz?

Şengül: Malatya Kürecik'te de savunma silahları yerleştirilmesi gibi bir süreç yaşadık. Biz Malatya Kürecik'e yerleştirilmesine de karşıyız, Türkiye'nin her hangi bir noktasına yerleştirilmesine de karşıyız. Kaldı ki Sayın Başbakan'ın Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduğunu, bu anlamda bu tip füze kalkanlarının yerleştirilmesinin doğru olabileceğini ima eden bir açıklaması da var. Ancak ben buradan o NATO ülkelerimize seslenmek istiyorum. Türkiye yıllardır terör örgütüyle boğuşuyor, bu terör örgütlerini NATO ülkelerinin birçoğu parayla, mühimmatla, silahla beslemedi mi?  Desteklemedi mi? Hala buna devam etmiyor mu? Şimdi bu nasıl bir anlayıştır ki kendi menfaatleri söz konusu olduğu zaman Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduğu hatırlanıyor da, menfaatlerine ters düşüldüğü zaman bir başkasını kışkırtıp üzerimize gönderiyorlar. O anlamda ben Türkiye'nin bir karış toprağının bir başkasının emri altına girmesini istemem de arzu da etmem.

Füze kalkanlarının Türkiye'ye gönderilmesi, NATO'nun Türkiye'nin yanında olduğunu göstermesi açısından önemli değil midir?

Şengül: Terörle mücadelede Sayın Başbakan'ın ve Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleri ve büyük çabalarına rağmen bu konuda arzuladığımız silahlar ve mühimmatlarla ilgili istediğimiz sonuç Amerika Parlamentosunda geçmedi, Türkiye desteklenmedi. Barak Obama'da buna yeşil ışık yakmadı açıkçası. Türkiye'nin menfaatinin söz konusu olduğu noktada siz kayıtsız kalacaksınız, ama kendi menfaatleriniz söz konusu olduğunda Türkiye bizim NATO ülkemiz diye bir destek, neye destek veriyor? Türkiye tek başına Suriye ile baş edecek bir güce sahip değil mi ki NATO'nun desteğine ihtiyacımız var.  Belli ki bu daha geniş çaplı olarak muhtemel yaşanabilecek bir organizasyonun bir parçası olduğu için, adı NATO diye konuluyor ancak işin özünde NATO yoktur. Bu Amerikanın arzuladığı bir operasyon, bunu da Türkiye üzerinden yapmaya çalışıyor.

Füze sisteminin Kahramanmaraş'a yerleştirilmesine izin vermeyiz dediniz, füzelerin yerleştirilmesi kesinleşirse bu konuda neler yapacaksınız?

Şengül: İzin vermeyiz cümlesi, elbette ki parlamentodaki yeterli aritmetik sayısına sahip değiliz. CHP olarak buna karşı durup da bir oylama neticesinde durumu değiştiririz düşüncesi içerisinde değilim. Bununla ilgili Genel Merkezimiz, Genel Başkanımız gerekli çalışmayı parlamento içerisinde de yapacaktır. Ama bizim daha çok Kahramanmaraşlı vatandaşlarımızla siyasi parti gözetmeksizin bir kamuoyu oluşturarak buna direnebileceğimizi öngörüyorum. Bir başka yerde de yerleştirilecek olsa Kahramanmaraş CHP olara gider destek veririz. Ama Kahramanmaraş'ta olursa siyasi parti gözetmeksizin tüm Kahramanmaraşlıları böyle bir direnişe davet ederiz.

Yani bunun için ne yapacaksınız? Eylem ya da protesto mu yapacaksınız?

Şengül:  elbette, elbette, gideriz nereye kurmak istiyorlarsa oraya Türk Bayrağı dikeriz, bura NATO toprağı değil, burası Türkiye Cumhuriyeti diye protesto ederiz.

Daha önce yaptığınız basın açıklamasında iki sorunuz vardı. Birincisi, bu talep İsrail'le anlaşmalı olarak mı NATO'ya iletildi? İkincisi, Patriotlar İsrail'i de koruyacak mı diye? Bu sorularınızın cevabını bulabildiniz mi?

Şengül: Soruyu ben sorduğum için cevabı veremem, ancak yorum yapabilirim. Çünkü sorduğum soruya bu anlaşmayı ya da talebi yapan insanların cevap vermesi gerekir. Böyle bir cevap şu ana kadar gelmedi. Ancak benim kendi yorumum şu; hakikaten İsrail küçük gibi görünse de dünyada lobisi güçlü ülkelerden bir tanesi. Filistin'de, Gazze'de yaşanan insanlık dışı dramı unutturabilmek adına bir girişim olabilir mi? Onun da ötesinde muhtemel bir İran-İsrail savaşı mı yaşanacak düşüncesi kafamda. Bundan dolayıdır ki soruya daha cevap bulmuş değiliz.

Daha önce Kahramanmaraş'ın Büyük şehir olmaya hazır olmadığını belirtiklerine değinen Şengül, özellikle ilçelere olan uzaklığın ve İl Özel İdaresi'nin kaldırılacak olmasının bunda etkili olduğunu söyledi. CHP İl Başkanı Esat Şengül'ün ilimize dair sorularımıza verdiği cevaplar ise şöyle oldu.

Kahramanmaraş büyük şehir olmaya hazır değildi dediniz. Neden hazır değil?

Şengül: Maraş'ın ilçelerine kent merkezine mesafesi anlamında uzak olması, kaldı ki öngörülen Büyük şehir anlayışında İl Özel İdareleri kaldırılıyor. Biliyorsunuz ki İl Özel İdareleri daha çok köylere hizmet götüren, köylerin sorunlarıyla ilgilenen bir kurumdu. Durum böyle olunca da 220 km Nurhak ilçemiz, 165 km Elbistan, 145 km Afşin yani buradaki köylere hizmetin gitmesinde bir aksama olacağını düşünüyoruz. Çünkü mevcut belediyemiz kent merkezinde daha birçok eksiği varken, yapması gereken çalışmalar varken bunları yerli yerine oturtamamışken, sağlayamamışken yarın büyük şehir olduğunda bu sözü ifade ettiğim mesafedeki ilçelerimize hizmetin gideceğinden kuşkuluyum.

Bunun dışında başka sebepler var mı?

Şengül: Başka sebepler var tabi, büyük şehir olunurken beraberinde bazı beldelerin belediyeliklerinin kaldırılıyor olması bir sebep, bir gerekçe. Yine İl Özel İdaresi'nin kaldırılıyor olması bir gerekçe, önemli de bir gerekçe. Çünkü burada, İl Özel İdaresi'ne Vali Bey Başkanlık ediyor,  Vali buradaki hem halkı hem devleti temsil eden biri konumunda bulunuyor. Yarın şunu göreceğiz ki seçilen büyük şehir belediye başkanı hangi partinin belediye başkanıysa bu anlamda bir partizanca tutum içerisinde davranacak diye kaygımız var.

Bu değişmeyecek diyorsunuz, yani hangi parti büyük şehir belediye başkanlığını kazanırsa kazansın partizanca tutum devreye girecek mi diyorsunuz?

Şengül: Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi belediyelerimizde bunu yapamıyoruz. Çünkü belediye başkanlarımız belediye başkanı seçildikten sonra parti rozetini bırakıyor, tabir yerindeyse vatandaşın tamamının belediye başkanı oluyor. Ama farklı siyasi partilerin belediye başkanlarında bunu göremiyoruz. Yani örneklendirmek gerekirse Kahramanmaraş Belediyesinde bir CHP'li personel yok, hiçbir kademesinde yok. Belediye Meclisine zaten oyumuz yeterli olmadığı için Meclis üyesi veremedik. Dolayısıyla diğer belediye başkanlarında bu tip bir şey yaşanacağını düşünüyorum. Bunu geçmişten örnek vererek değil de büyük şehir olduktan sonra bu biraz daha ön plana çıkacak. Tabir yerindeyse sadece kontrol mekanizmasının kendi iradesinde olan bir anlayışın farklı yöne kanalize olması da aşikârdır.

Sonraki yerel seçimlerde Kahramanmaraş'ta büyük şehir seçimleri olacak, CHP önümüzdeki seçimlerde iddialı mı? AKP'ye karşı bu seçimi alırız diyor musunuz?

Şengül: Şu güne kadar alınmış oylar itibariyle bunu bu gün söylememiz zor. Ancak mevcut Hükümetin ve mevcut Kahramanmaraş Belediyesinin çalışmalarından vatandaşlarımız memnun değil. Dolayısıyla CHP her seçime iddialı girer. Kahramanmaraşlı vatandaşımız bu güne kadar bu konuda bize bir teveccüh göstermedi, ama inanıyorum ki önümüzdeki yerel seçimlerde vatandaşımızın teveccühü Cumhuriyet Halk Partisine yönelik olacaktır. Biz de bu işin üstesinden gelebilecek, büyük şehir belediye başkanlığını bilen, sorumluluğunu kaldırabilen belediye başkan adayımızı belirleyip seçimlere girdiğimizde bir sürpriz yaparız.

Bir sürpriz yapabiliriz diyorsunuz?

Şengül: Yapabiliriz.

Siz büyük şehir belediye başkanlığına aday olacak mısınız?

Şengül: Yok, yok, benim öyle bir adaylığım söz konusu değil.

Kahramanmaraş'ta en büyük sorunlardan biri oto park sorunu olarak biliniyor. Kaldırıma park edilen araçlar var, yolun kenarına üç sıra halinde park edilen araçlar var. Kahramanmaraş belediyesi bazı caddelerde park eden araçlardan belirli bir ücret alıyor. Siz de buna değindiniz, hukuki anlamda böyle bir şey söz konusu olamaz, bunun için hukuki işlemleri başlatacağız dediniz. Bu işlemleri ne zaman başlatacaksınız?

Şengül: Şimdi daha önceki görüşmelerimizde bazı illerde, özellikle Burdur, Denizli gibi illerde, bu uygulamaya karşı çıkıp mahkemeye veren dernekler olduğunu öğrendik. Özellikle Burdur'da bir dernekle ben bunu paylaştım, mahkemeyi kazandılar ve Burdur'da parkomat uygulaması sonlandırıldı. Dolayısıyla bu bilgiyi paylaştıktan sonra biz Sayın Belediye Başkanımızla durumu bir görüşelim dedik. Yani bunun zamanlamasını yaparken de en direk bir şekilde ilimizi mahkemelerde uğraştırmaktan yana değiliz. Belediye Başkanımızla bir görüşelim, bu uygulamanın kaldırılması gerektiğini ifade edelim, bu noktadaki bakış açısını bir değerlendirelim, ondan sonra gerek duyarsak mahkemeye verelim diyoruz. Neden böyle düşünüyorsunuz derseniz, evet burada haksız bir kazanç söz konusu. Ama beraberinde de yaratılmış bir istihdam var. Her ne kadar benim cebimden yaratmış olsa da o istihdamı, şimdi orada evine ekmek götüren işçi kardeşlerimiz var. Biz onların emeğine duyduğumuz saygıdan dolayı da hemen apar topar böyle bir girişimden bulunmaktansa, Belediye Başkanımız Mustafa Poyrazla durumu görüşelim, çünkü bu işler yapılırken ihale ediliyor, bir şirkete veriliyor, şirket buna bedel ödüyor. Yani biz burada ne ihaleyi alan şirketin zor durumda kalmasını arzularız ne oradan evine ekmek götüren işçilerin, emekçilerin zor durumda kalmasını isteriz. Ama beraberinde böyle bir uygulamanın vatandaşa çok büyük bir zarar verdiğini düşünüyorum. Çünkü bazen esnaf arkadaşlarımız arabasını koyacak yer bulamıyor, parkomatçılarla kavga eder noktaya geliyor. Yani esnafa bile bir ayrıcalık yok, adamın dükkânı burada arabasını nereye koyacak? Sabahtan akşama kadar on lira, on beş lira park ücreti veriyor, bu da ciddi meblağ oluşturuyor sıkıntı oluyor.

Belediye Başkanından bir randevu talep ettiniz mi?

Şengül: Henüz bir randevu talep etmedik. Bizim kendi işlerimizin yoğunluğunun yanı sıra sayın belediye Başkanımızın da, iki defa aradığımızda Kahramanmaraş'ta olmamasından kaynaklı olarak bir araya gelemedik. Ama acil bir şekilde bu konuyu görüşmek üzere randevu talep edeceğiz.

Kahramanmaraş'ın bir an önce çözüm bekleyen en büyük sorunu nedir?

Şengül: Kahramanmaraş'ta sorun o kadar çok ki. Özellikle büyük şehir belediyesi olmamızdan sonra bu biraz daha üst sıraya çıktı, zaruri bir hal aldı. Önce ulaşım, çünkü bir köprülü kavşak yok, bir alt geçit yok, bir üst geçit yok. Taşıtların hepsi iki cadde üzerine yoğunlaşmış vaziyette. Oto park olmayışı, oto parkın olmamasından kaynaklı olarak bahsettiğimiz sistemin işletiliyor olması bir sorun. İkinci bir sorunu, aslında birinci sıraya da konulabilir bu sorun, Kahramanmaraş'ta hastaneler yeterli değil. Yeni yapılan hastanemiz var ama orası da şehir merkezine tahmin ediyorum 8-10 km uzaklıkta. Dolayısıyla oraya fakir fukara vatandaşımız, kaldı ki fakir olmasa bile arabası olmayan vatandaşımız akşam saat sekizden sonra bir hastalık meydana geldiğinde bu vatandaşımız hastaneye nasıl gidecek? Çünkü Kahramanmaraş'ta saat sekizden sonra dolmuşlar da çalışmıyor, yani büyük şehir olmuşuz ama hala bu konuda da sıkıntımız var. Dolayısıyla vatandaş araç bulamayacağı için taksiyle gitmek zorunda kalacak, taksiyle gidecek maddi imkânı var mı yok mu bu önemli bir sorun. İkincisi mesafenin uzaklığından dolayı bazen şehir merkezinde trafik kazası gibi benzer olaylar ya da acil durumda olan hastaların daha hastaneye ulaşmadan can verdiklerini de duyduk. Çünkü kalp rahatsızlığı biliyorsunuz acil müdahale gerektiren bir durumdur ve buradan oraya kadar gitmesi risklidir. Bu anlamda tavsiye niteliğinde değil ama eski devlet hastanesinin daha işler hale getirilmesi yine bölgesel olarak büyümeyle birlikte farklı semtlerde hastaneler açılması bir zorunluluktur, Maraş'ın bir sorunudur. Bunlara benzer daha birçok sorunumuzu sıralayabiliriz.

Cumhuriyet mahallesinde halktan edindiğimiz bilgilere göre yılda sadece bir sokağın asfaltlama çalışması yapılıyormuş. Birçok sokak hala toprak ve çamur içindeymiş. Bu konu hakkında ne dersiniz?

Şengül: Yaklaşık bir ay önce Tekerek yolunda bir yere taşındım. Orada ben de görüyorum bazı istismarları, özellikle Tekerek ana yolunu kastediyorum, yolun kendisi asfaltlanmamış. İkincisi bir yağmur yağdığı zaman, tabir yerindeyse farklı bir yerdeymişiz gibi her taraftan sel gelmek suretiyle, yine alttan kanalizasyonlar mı patlıyor neyse böyle nahoş su fışkırması gibi görüntüler ortaya çıkıyor. Beraberinde asfaltlanmayan yerler var, duyduğuma göre asfaltlanmadan dolayı yapılan çalışmanın faturası vatandaşa yazılıyormuş. Sorduk araştırdık, Belediyede böyle bir uygulama varmış, yol katkı payı. Şimdi bu katkı payını veren yerlere yapılıyor veremeyen yerde mi yollar yapılmıyor? Yoksa Belediye çok yoğun da oraya fırsat mı gelmiyor? İkinci bir şey o taraflarda yol katkı payı alınıyor da, daha geçim düzeyi alt seviyede olan mahallelerimizde, semtlerimizde bu uygulama mı yapılıyor? Yani yol katkı payı alınıyor mu? Katkı payı alınıyorsa bu vatandaşlara yazık. Alınmıyorsa buraya asfalt mı yapılmıyor? Gezip gördüğümüz zaman asfaltlama anlamında büyük bir eksiklik var. Bunda da tahmin ediyoruz işte parayı veren düdüğü çalıyor.

Şehrimizde gözlemlediğimiz kadarıyla birçok yerde rastladığımız toplanmamış moloz yığınları ve çöpler var. Bunlar hakkında ne dersiniz?

Şengül: Ben diğer semtlerde bunu gördüm dersem doğru olmaz. Ancak kendi bulunduğum semt itibariyle bu uygulama düzenli olarak yapılıyor. Yapılmayan yerler var ise bu belki personel eksikliğindendir, bu anlamda büyük şehir olduğumuz bu günlerde personel sayısını çoğaltarak şehrin her tarafına aynı düzeyde hizmet götürmeyi sağlamamız gerekiyor. Özellikle ücra köşelerde gözle görülmeyen yerlerin daha titizlikle temizlenmesi gerekiyor. Bana böyle bir şey denk gelmedi, ama varsa yapılmaması da tahmin ediyorum personel eksikliğindendir, araç eksikliğindendir. Ama bundan sonra biz de daha iyi takip ederiz. 

(Röportaj : Fatih YALÇIN)



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer