Tarih: 19.12.2012 18:24

Kutsal; “Bu seçim Zenci Türklerin zaferi olacak”

Facebook Twitter Linked-in

Kahramanmaraş'ta birikimi olan, donanımı ve şahsiyeti olan insanların siyasete girmek istemediğini söyleyen Kutsal sözlerine şu şekilde devam etti: "Maraş'ta ciddi anlamda bir muhalefet eksikliği görüyoruz. Zaten Tayyip Bey'de o anlamda bir muhalefet koymadı. Birikimi olan, donanımı olan, şahsiyeti olan insanlar siyasete fazla girmek istemiyor. Siyasetle alakalı bir tasarrufta bulunmak istemiyorlar. BBP fikri ideali olduğu için, inançları olduğu için biz bu işe biraz daha farklı misyonlarla bakıyoruz. Biz şöyle bir misyon üstlendik, Maraş'ta söz söyleyecek bir makam olsun, söyleyecek sözü olan, sıkacak yumruğu olan bir hareket olsun istiyoruz. İnsanların zaaflarıyla günahları üzerine değil, böyle çirkin siyaset anlayışıyla değil de, doğru yapanın doğru yaptığı zaman yanında olacağımız, yanlış yaptığı zaman da yanlışının karşısında durabileceğimiz bir yapı kurmak istiyoruz. Bu yürek biz de var. Bizim muhalefet anlayışımız karşıdaki ne söylerse onun tersini söylemek şeklinde kesinlikle değil. Maraş bizim yaşadığımız ortak bir coğrafya havasını soluduğumuz iklimini yaşadığımız bir memleketimiz var. Bunun için tabi ilk önce herkes kendi kapısının önünü süpürecek. Biz Maraş'la ilgili bir takım tasarruflarda bulunmak istiyoruz, biz bu anlamda çıkıp da kimsenin bir şey söylediğine inanmıyoruz. Bu anlamda biz Maraş'ta muhalefet olmak istiyoruz."

Merhum Yazıcıoğlu'nun ömrü kifayet etseydi arkadaşlarının günün görecekti şeklinde konuşan Alparslan Kutsal şunları söyledi: "Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun ömrü kifayet etmedi, yaşasaydı kendi arkadaşlarının gününü görecekti. Biz dernekçilik ve cemiyetçilik işlerine başladığımızda 13 yaşındaydık ve şimdi de 32-33 yaşındayız. Bizim arkadaşlarımız içerisinde Doçent arkadaşlarımız var, fakülte mezunu arkadaşlarımız var, hepside bizim jenerasyon içerisinde, avukat arkadaşlarımız var. Hepsi de bizim ocaktan yetişen arkadaşlarımız. Birikimi olan, hakikaten entelektüel bir yapısı olan arkadaş grubumuz var. Biz bu anlamda Maraş'ta bir takım şeyleri ispat etmeye çalışıyoruz. İlla her şeyin parayla nümayişle olmayacağını göstermek istiyoruz. Biz bunu daha önce yaptık. Önceki yerel seçimlerde Bekir beyle sıkıntı yaşamıştık, biz demiştik belediye meclis üyeliğinde, beş arkadaşımız adaydı, göreceksin belediye başkanlığı oyundan çok alacağız demiştik. 14 bin civarında oy almıştık biz, Bekir Beyde 8 bin oy almıştı yani. Hatta onlar da bizim sayemizde olmuştu. Başkanımızın vefat ettiği dönemde kimseden oy isteyememiştik. Başkanımız rahmetli olmuştu, biz oy istemekten hicap ettik."

Büyük Birlik Partisi Başkanlığına Genel Merkez tarafından atanan Alparslan Kutsal sorularımıza şu şekilde cevap verdi.

Kahramanmaraş ile ilgili hizmetler konusunda neler söylersiniz?

Kutsal: Maraş'la alakalı şunu söylemek istiyorum. Maraş'ta yaşadığım için değil, Türkiye'nin en güzel, en yaşanılır şehirlerinden bir tanesi. Fakat doğru dürüst bir yönetim bulamadık. Refah partililer genelde Belediye işlerini çok iyi yaparlardı, galiba en kötüsü bize geldi. Kayseri gibi olmadık hiçbir zaman. Tabi herkes diyor Kayseri'yle Maraş'ı neden mukayese ediyorsun, kardeşim Kayseri'de yüz tane cadde varsa, Maraş'ta da on tane cadde var. İlla her şeyi devletten beklemek, devletin yapmasını beklemek doğru değil. Maraş sanki köy kent.

Sizden önce istifa eden yönetim hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir?

Kutsal: Onlarla ilgili yorum yapmak, temcit pilavı tekrar tekrar konuşmak istemiyorum. Bu arkadaşlarla Genel Merkezimiz bize bu işe yapar mısınız diye sorduğunda hiç düşünmeden yaparız dedik. Fakat onlardan bir takım şartlarımız vardı. İşte şu şu şahıslarla çalışamayacağımızı, beraber olamayacağımızı söyledik. Onlar da kucaklaşmamız gerektiğini falan söyledi. Biz de bu arkadaşlarla kucaklaşmamızı gerektirecek bir husus yok dedik. Zaten bu arkadaşlar bizim jenerasyonumuzdan, bizim partimizi, hukukumuzu bilen arkadaşlar değil. Bu arkadaşlar Muhsin Yazıcıoğlu döneminde gelmişlerdi, bu arkadaşlar burayı bir siyaset hane olarak görüyorlardı. Meseleye bu açıdan baktıkları için bizim bu arkadaşlarla çalışamayacağımızı, bizim meselemiz para kazanmak, burayı ranta çevirmek gibi arzumuz olmadığı için biz bu arkadaşlarla çalışamayacağımızı söyledik. Bu arkadaşlar partiyi bir geçim kapısı olarak görüyorlardı. Atamanın da bize verildiğini duyunca basın huzurunda istifa ettiler. İstifa ederken de şöyle istifa ettiler aslında. Orada basın mensubu arkadaş soruyor; başka partiye geçecek misiniz?  Ondan sonra her şey olabilir diye cevap veriliyor. Ben boştayım kim alacak beni diye mesaj veriyorlar. Biz muhalefet yaptığımız da şöyle muhalefet yaptık. Bu arkadaşlar aldığında kenara çekildik, partimiz hakkında da şöyle böyle demedik, kimseyi kötülemedik. Partimizi zafiyete uğratacak hiçbir husus göstermedik. Bu şekilde şahsi bir duruş sergiledik. Kendi işimize gücümüze baktık. O gün de istifa ettiler, istifa etmeleri de kendileri açısından hayırlı olmuştur, çok da girmek istemiyorum. Zaten kapıyı kilitlediler, partinin anahtarını bile vermek istemediler.

Kahramanmaraş BBP'de bir karışıklık, bir dağınıklık var mı?

Kutsal: bir karışıklık yok, önümüzdeki, dönemlerde yapacağımız aktivitelerle bunu göreceksiniz. Zaten istifa eden bu adamlar, kendileri, parti altı aydan beri açılmıyor diye bunu basına bildirdiler. Partinin kapısını bile açtırtmıyorlardı, bir faaliyet yapmıyorlardı. Bu giden arkadaşlar, bunu tüm samimiyetimle söylüyorum, beş kişiden başka değil, yani kendileri gitmişlerdir. Partinin bir tane çivisini sökememişlerdir yani. Ben 93 yılından bu yana Büyük Birlik Partisi'nde olanları şahsen tanıyorum, bu arkadaşlardan hiç biri onlarla beraber hareket etmemiştir zaten. Partiyi parti yapan arkadaşlarımızın hiç biri o tarafa gitmedi yani. Bir karışıklık söz konusu olmaz. Hatta seçim döneminde biz şu konuda çok iddialıyız, biz bin kişilik bir ekiple çalışacağız. Seçim döneminde bin kişilik bir ekip teşkil edeceğiz. Yani şunu da ispat etmek istiyoruz, bu dönemde parasız, pulsuz, inançla, örgütlü çalışarak, kapı kapı gezerek seçimde en büyük başarıyı alacağımızı düşünüyorum.

Kahramanmaraş ile ilgili sorunlar neler?  Bunlara yönelik nasıl çalışmalar yapacaksınız?

Kutsal: Bunlarla ilgili arkadaşlarımızla ciddi projeler gerçekleştirdik, onları paylaşacağız zamanla.  Benim şahsi kanaatim de şudur, Maraş'ta ciddi anlamda bir kültür yatırımı olmadığını düşünüyorum. Çünkü hakikaten, Hititlerden bu yana ciddi bir kültür alt yapısı var. Germenice medeniyetinden tutun, Dulkadiroğlularından bu yana ciddi bir kültür birikimi var ve bu konuda yatırım eksikliği olduğunu düşünüyorum. Bunlarla alakalı da şunu söyleyeyim, Maraş'ta yapılan bir takım heykeller var, müşahede ettiğimiz heykeller var. Bunlar kesinlikle Maraş'ın kendi kültür yapısına uygun şeyler değil. Sanayinin girişine yapılan heykele ben de çok dikkat ettim. Acaba bu nedir diye, abuk subuk bir heykeldir ayrıca. Sonra onun şu olduğunu öğrendim, belediye başkanı bilerek ya da bilmeyerek mi yaptı bilmiyorum, ben bilmeyerek yaptığını düşünüyorum, oradakis heykel proletarya heykeli. Yani Rusya'nın işçiyi temsil eden, o çarkı işçiyi temsil ediyor, proletarya heykeli. Şimdi o makamda oturuyorsak, böyle bir yatırım yapıp milletin parasını heba etmeye hakkımız yok. Temsil makamında oturuyorsanız, o makamdan sorumlusunuz. Çünkü herkes kendi sürüsünden sorumludur. Orada milletin bir lirasını bile harcama gücünüz yok. Bu sizin şahsi paranız değil. Bir tarafta Şehit Yusuf Çavuş'ta 75 kişilik sınıflarda çocuklar okuyacak, bir tarafta da siz Maraş'a ne idigü belirsiz heykel yapacaksınız, milyarlarca lira verip heykel yapacaksınız. Bunu biz doğru bulmuyoruz. Bizim ahi evran'ımıza ne olmuş yani, lonca teşkilatlarımıza ne olmuş da, oraya hiç bize benzemeyen, bizim kültürümüzde olmayan proletarya heykelini koyuyorsunuz. Yukarı çıkıyorsunuz Oğuz Ata diye mesire alanı var, ucube bir heykel görüyorsunuz. Yani bu adamlar bu işi ya milletin kültürüne uygun şekilde adam gibi yapacaklar ya da yapmasınlar. Abuk subuk, Başbakan'ın da dediği ucube heykelleri sağa sola yapmasınlar. Eğitimle alakalı ciddi sıkıntılar var Maraş'ta. Orman dairesi dediğimiz bölgede, geçen sene 70"75 kişilik sınıflarda çocuklar okuyordu, bu sene de hala aynı olduğunu duyduk. Müdür beyle görüşmüştüm, ben kendi makam odamı sınıf yaptım, koridorun sonunda bir kısmı çevirmek suretiyle de müdür odası yaptım diyor. Bunun gibi bir sürü okul var, 55 kişilik 60 kişilik sınıflarda insanlar eğitim vermeye çalışıyor. Maraş'ın böyle bir gerçeği varken, eğitime yatırım yapmıyorsan, kültüre yatırım yapmıyorsan sizin burada yapmış olduğunuz kaldırımın hiçbir anlamı yok. Geçen gün arkadaşın biri facebook'ta bir şey paylaşmıştı, çok da hoşuma gitti. Aşk diyor Kahramanmaraş'ın kaldırımı gibi olmalı, hiç bitmemeli diyor. Tabii ki bunlarda yapılmalı, kardeşim Maraş'la ilgili hiçbir kültürel yatırımınız yok mu? Hiç mi vizyonunuz yok, çıkın da şu Maraş'ı bir gezin yani. Belediyenin görevi sadece kaldırım yapmak olmamalı. Şuraya çok saçma bir iş yaptılar, yeni belediye pasajı, şimdi insanlara çık diyorlar. Buranın yapılması bir sıkıntı, yapıldıktan sonra yıkılması da başka bir sıkıntı. Siyasi yönetimlerde hesap yaparken şöyle olmalı; on yılı, yirmi yılı hesap ederek bu işe kalkışmaları lazım. Kamulaştırma yapıyorsun, kamulaştırma dediğin hadise öyle parça parça yapılacak bir hadise değildir. Şimdi eski belediye pasajı dediğimiz yeri yıktın, yıkıldıktan sonra karşıdaki dükkânların değeri bir iken beş oldu. Kimin parası bu? Kamulaştırma yaparken topluca yapılmalı, ada ada belirleyip yapın. Şimdi burayı kamulaştırdın, diğer taraf bir iken on oldu. Bu para kimin parası, Mustafa Poyraz cebinden vermeyecek bu parayı, tabiî ki milletin cebinden çıkacak. Kentsel dönüşümle alakalı hesap böyle olmaz, insanların evini yıkarak bu işi yapamazsın. İnsanların temel ihtiyaçları var, nedir bunlar? İnsanların giyinme ihtiyaçları var, insanların yemek ihtiyaçları var, insanların bir yerde barınma ihtiyaçları var. İnsanların bu ihtiyaçları bir şekilde karşılanacak, buna ister izin ver isterse diktatör bir devlet ol. İstersen herkesin kapısına bir tane zabıta dik. İnsanlar hayatını idame ettirmek için bunu yapmak zorunda. Kardeşim bununla ilgili ciddi projeleriniz yok mu sizin? Biz tekke tekke diyoruz, orman dairesinde tekke gibi on beş tane şehir dolu. Hala tekke gibi şehir büyüyüp gidiyor. Hanefi Mahçiçek stadyumunun alt tarafı, biliyorum bunları, insanlar iki günde ev yaptılar. Hiçbir izin yok, tapu yok, şu yok, bu yok. İnsanlar orada ev almış, dediğimiz gibi insanların barınma ihtiyacı var, bu barınma ihtiyacını bir şekilde gerçekleştirecek. Bin bir türlü engel koysanız dahi, insanların barınma ihtiyacını devlet karşılamak zorunda. Madem böyle planlı projeli bir şekilde memleketimizi yaşanası bir şehir yapalım diyoruz. Bunun icapları da nedir, oturun da düşünün, insanlar ne yapıyorlar bir bakın. Melih Gökçek'le alakalı geçen bir programda izlemiştim, çok hoşuma gitti, Arabistan'da bir günde ruhsat veriyorlarmış. Gittim inceledim nasıl çıkarılıyormuş gördüm diyor. Zaten AR-GE çalışması için devlet size yetki vermiş. Bilmiyor olabilirsiniz, bu insanlar bu işi nasıl yapıyor, gidin görün. Şimdi sen diyorsun ki büyük şehir olmak demek, abi olmak demek ya da baba olmak demek, bu sıfatlara haiz olmak demek hakkını vermekle olur. Büyük şehir olacaksın, ancak altını dolduramazsan senin büyük şehir olmanın anlamı yok.

Büyük şehir olmamız hakkında neler söylersiniz, büyük şehir olmamız gerekmiyor muydu?

Kutsal: büyük şehir olmamız gerekmiyor muydu? Şimdi bunun nasıl olduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama şu şekilde Maraş büyük şehir olmayı hak etmiyor yani. Beşenli'nin oradaki Hacılar köyünü şehrin bir mahallesi yapmanın hiçbir anlamı yok. Hizmet götüremeyeceksin, isteklerini yapamayacaksan hiçbir anlamı yok. Bence büyük şehir meselesi inşallah iyi olur, şu anlamda iyi olacağını düşünüyorum. Üç tane belediye başkanı seçeceğimiz için çalışanla çalışmayan ortaya çıkar, belki biri öne çıkarsa Maraş'ın menfaatine olur diye düşünüyoruz.

Kahramanmaraş'ta başka ne gibi sorunlar var?

Kutsal: Maraş'ta ciddi anlamada bir okul sıkıntısı var. Mehmet Sağlam Maraş'ta okullarla ilgili ciddi yatırımlar yaptı ama anlamsız yerlere yaptı. Mesela gittiler hiç öğrencisi olmayan yere okullar yaptılar. Onlar da, kardeşim Maraş'ın öğrenci sayısına göre dersliği böldüğümüz zaman Türkiye'nin en iyi yerlerinden bir tanesidir diyor. Doğrudur da öğrenci yoğunluğu anlamında bakıldığı zaman bir tarafta sen öğrenci bulamıyorsun, bir tarafta 75 kişi okuyor. Yatırım yapılan yerler ihtiyacı karşılayacak yerler değil. Bunlarla ilgili bir yatırım yapılması kesinlikle gerekiyor. Maraş'ın zenginleri de nerde gözde bir yer var, nerde araba çok geçiyorsa oraya yaptırmaya çalışıyorlar.

Gösteri mi yapıyorlar?

Kutsal: evet bir gösteri var. Keşke hepsi de gösteri yapsa da çocuklarımız okumuş olsa. 75 kişilik olan bir sınıfta öğretmen ne yapabilir? O derste ne anlatabilir? Adın ne, soyadın ne dese zaten ders bitiyor. Şimdi sen büyük şehir olduğunu söylüyorsun, eğitime yatırım yaptığını söylüyorsun, 21. yüzyılda olduğunu söylüyorsun, muasır medeniyet diyorsun 75 kişilik sınıfta eğitim vermeye çalışıyorsun. Böyle bir şey olamaz yani. Artı sporla alakalı bir yatırım yok. Şimdi bildiğim kadarıyla resmi kayıtlara göre doksan küsür mahalle var. Bu kadar mahalleye iki tane kapalı spor salonu var. Hatta bir tane var. Baktığımız zaman Maraş'ta en çok sporcunun yetiştiği yer Batı Park kapalı spor salonudur. Kardeşim bu ülkede gençleri kahvede, sokaklarda uyuşturucudan kurtarmak istiyorsanız bunlara sporu sevdireceksiniz. Sporu sevdirmek de nasıl olur? Spor tesisleri kurmakla olur. Spor tesisi kurmak da o kadar çok zor bir şey değil. Her şeyi devletten bekliyoruz, kardeşim devletten bekliyoruz da yöneticiler de bunun için gerekli çalışmaları yapacak. Örnek vermek gerekirse, Kılılı belediye başkanı çağırıyor iş adamlarını bizim belediyemizin ihtiyaçları var diyor. Ortak bir havuz kuralım toplanan parayla ihtiyaçlarımızı karşıyalım diyor. Bir yangın olsa Maraş'ta itfaiyenin gelmesi gerekir bunu beklememize gerek yok diyor ve üç tane itfaiye aracı alıyorlar bu havuzdan. Budur belediyecilik, illa bir yerlerden finansman gelsin, birileri bana akıl versin demek değildir. Maraş'ta iş adamları ile ilgili bir çalışma yapsak, hadi 90 tane mahalleye değil birkaç tanesine minyatür tipte spor salonu yapsak. Maraş'taki insanlarımız kahir ekseriyette fabrikada çalışan alt gelir grubuna dahil insanlar. Bu insanların çocuklarının evden başka, televizyondan, internetten başka vakit geçireceği bir yer yok. İnternetleri biliyoruz, hatta polis arkadaşlar, internetler kötü alışkanlıkların kazandırıldığı kötü yerler haline dönüştürülmüş diyor. Böyle olacağına 10-15 tane kapalı spor salonu yapalım, ne kadar ki yani altı üstü ne kadardır. O yapmış oldukları heykelin parasına bir tane kapalı spor salonu yapılır. Maraş'ta çiftçilikte bitti, insanlar artık çifti olmuyor. Ne oldu, memleketin tarımını bitirdik yani. Eskiden köyde insanların ahırında üç dört tane hayvan olurdu. İnsanlar onunla geçimini sağlardı, süt satardı, yoğurt, peynir satardı. Şimdi ne oldu bu adamlar geçinemez oldu, artık yem parasını, su parasını karşılamaz oldu. Şimdi hayvancılığa yatırım diyorsunuz ancak bunun için 500 milyar para istiyorsunuz. Maraş'ta kaç tane adam bu parayı bulabilir. Ne yapıyor şöyle yapıyor, siz zenginler yapacaksınız diyor. Beyaz Türkler yapacaksınız diyor. Hayvancılığı geliştirmek istiyorsan herkese ver bu imkânı. Vereceksin 10 tane 20 tane, herkesin alacağı şekilde ayarla bunu. Hayvancılığı bitirdiler, tarımı bitirdiler, insanları birilerine mahkûm hale getirdiler. Binlerce insan Maraş'ta asgari ücrete çalışıyor, kenar mahalleler de bile kiralar 200-300 lira. Çoğu insan bu şekilde oturamaz yani. İnsanlar zaruri ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Halkın içine karışacaksın, onların halini soracaksın yardımcı olmaya çalışacaksın. Bu seçim inşallah zenci Türklerin zaferi olacak.  

Kahramanmaraş'ta Beyaz Türkler var dediniz, ne demektir bu?

Kutsal: burjuvazi 15. yüzyılda kalmış değil, maalesef günümüzde de burjuvazi var. Bunlar isterler ki milletvekillerini biz seçelim, bürokrasiye biz hakim olalım. Ulu camiye tuvaletçi seçilecek olsa bunlar biz seçelim derler. Bu her zaman böyle olmuştur, bundan dolayı da bu adamlar hiçbir zaman milletin hissiyatına tercüman olamamışlardır. Çünkü adamların hayatında yokluk diye bir şey olmamıştır. Bu adamlar hep varlık içinde, sıkıntıyı bilmiyorlar. Ticareti hep kendi aralarında yaparlar, bu adamlar kendilerinde bir asillik görürler, Maraş'ı köylü-şehirli diye ayırırlar. Zaten bu Peygamber efendimiz zamanında da olmuştur. Zenginler efendimizin yanına geldiklerinde şu köylülerle mi oturacağız diyorlardı. Hatta Hz. İsa, Hz. Musa zamanındaki gibi davranan bir ekabir tayfası var Maraş'ta. Tabi biz bu tabuyu yıkmak için geleceğiz, milletin hissiyatına, gerçeklerine tercüman olmak için geleceğiz. Siyasi ikbal, yarın şu olacağız bu olacağız diye hesabımız yok. Sadece doğruları, inandığımız şeyleri söyleyeceğiz. Bu millet nezdinde makes bulur bulmaz, oy verirler vermezler hiç önemli değil. Biz inandırıcı doğruları söyleyeceğiz, hayatımız boyunca bu inandığımız doğrular için yaşayacağız ve öleceğiz.

Maraş'taki beyaz Türkler olduğunu söylediniz ve biz bunlarla mücadele edeceğiz dediniz. Başka kimse yok mu sizden başka, AKP, CHP, MHP var bunlar mücadele edemez mi?

Kutsal: yok maalesef. CHP öyle bir parti değil, hiyerarşinin, aristokrasinin en fazla olduğu yer. CHP'nin tabanında hakikaten birikimi çok iyi olan arkadaşlar var. O adamlara da fırsat vermezler yani, korkunç bir şey vardır orada. Maraş'ta AKP'de böyle, MHP'nin bir sıkıntısı yok, Mustafa bey hakikaten kıymetli bir insandır.

Kahramanmaraş BBP teşkilatında bir değişiklik olacak mı? Nasıl bir yapılanma düşünüyorsunuz?

Kutsal: seksen kişilik bir yönetim kurulumuz olacak. 40 ilçelerde, 40 merkezde olacak. Tabi bu sayı on aşağı on yukarı olarak değişik olabilir. Bir takım değişikliler düşünüyoruz.

Önümüzdeki seçimlere sizin kuracağız İl Teşkilatı hazır olacak mı?

Kutsal: ben şöyle düşünüyorum, tabi bu benim hissiyatım, Maraş'taki ekibimiz çok güçlü olduğu için, adam adama çalışacak donanımı olan, bilgisi olan, entelektüel birikimi olan arkadaşlarla çalışacağız. Daha önceki seçimde bunu kısmen başardık. Genel Başkanımız Yazıcıoğlu rahmetli olunca bu çalışmalarımız vahamete uğradı, kapı kapı gidemedik. O zaman on dört bin civarında merkezde oy almıştık. İnşallah bu seçimi alamasak bile ciddi bir oy alacağımızı düşünüyorum.

Önümüzdeki seçimlerde hedefiniz alabileceğiniz en fazla oyu almak mı yoksa başkanlığı almak mı?

Kutsal: en az bir tane ya da iki tane belediye başkanlığını almayı hedefliyoruz. Zaten geçen seçimde 3. partiydik, ben diğer partileri rakip kabul etmiyorum. Tek rakibimiz AKP diyorum.

Geçen on yıllık sürede AKP ve Mustafa Poyraz belediyecikte başarılımıydı?

Kutsal: buna on yıllık demeyelim 20 yıllık diyelim, nihayetinde bunlar onların devamı şeklindedir. Ben hep şöyle diyorum bu adamlar bizim ömrümüzü yedi. Böyle bir iki belediye başkanı daha gelirse ömrüm kifayet etmeyecek. 33 yaşındayım 12 yaşından beri bu işin içindeyim daha doğru düzgün bir belediye başkanı görmedim, hakikaten iş yapan, vizyonu, birikimi olan bir adam görmedim. Bazen şaka yapıyoruz arkadaşlarla, bu adamlar böyle devam ederse biz 55-60 yaşına geleceğiz bir gün yüzü görmeyeceğiz diyoruz. Şehrin yolları yol değil, Maraş'ın 5 km kuzeyine, güneyine, doğusuna, batısına gidin Allah'ın güzel bir nimeti var. Mesire cenneti hiçbir yatırım yapamıyoruz. Yazın döngel mağaralarına gittik, o güzelim yerde taşın üzerine oturup yemeğimizi yedik. Maraş'la alakalı, bu adamların hiçbir vizyonu yok, ne yaptıklarını kendileri de bilmiyor. Yazmışlar işte 460 hizmet falan, her halde yedikleri yemekleri de hizmet olarak yazıyorlar. Kardeşim hizmet bu demek değildir. Maraş'ı biraz daha yaşanası şehir yapmak için çok ciddi projelere ihtiyaç var. Öyle üç günlük, beş günlük, günlüğü kurtarma projeleri değil.

En azından bu 10 yıllık sürede bir başarı yok mu?

Kutsal: Mustafa Poyraz'ın iyi adam olmaktan başka ben de hissiyatı yoktur.

Kaldırımlar yapılıyor, bu konuda da bir başarı yok mu?

Kutsal: söylemiştim, bir tanesi aşk Kahramanmaraş'ın kaldırımı gibi olmalı hiç bitmemeli diyor yani. Belediyenin görevlerinden biri de kaldırım yapmaktır ama sadece kaldırım sorunu yok bu şehrin. Daha önce değindiğimiz sorunlar var Maraş'ta. Şimdi Maraş'ın belediye meclis üyelerini yazarken neden Maraş'ın zengin zadelerini yazıyorsunuz. Kafası çalışan, vizyonu olan yirmi tane adam yazsanız, diğer yirmi tanesine de zengin zadeleri yazsanız. Danışman gibi çalışır bu adamlar, birikimi olan bir sürü insan tanıyoruz, yok mu yani? Danışmana bile ihtiyaç duymuyormuş adam, böyle bir belediye başkanı olabilir mi? 

 (Röportaj : Fatih YALÇIN)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —