Doğan, Baro yönetim kurulu
üyesi avukatlarla birlikte Maraş olaylarının 34. Yıl dönümü dolayısıyla Alevi
Kültür Dernekleri Genel Başkan Yardımcısı Ünal Ateş'i ziyaret etti. Alevi
Dedesi Mazlum Güler'in de katıldığı ziyarette barış ve kardeşlik mesajları
verilerek kentteki huzur ortamını kimsenin bozamayacağı belirtildi.
Ziyarette konuşan Doğan, 34
yıl önce yaşanan olayları tasvip etmenin mümkün olmadığını belirterek,
olayların gerçek faillerinin bulunması gerektiğini işaret etti. Bu konuda TBMM
çatısı altında meclis araştırma komisyonu kurulması gerektiğini kaydeden Doğan,
şöyle konuştu:
"Kardeşlik ruhunu ön plana
çıkarmak için, karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak için ve bundan sonra da
bu ruhun pekişmesine yönelik neler yapabiliriz, nasıl ortak projeler
geliştirebiliriz ve Kahramanmaraş halkına nasıl kartı sağlayabiliriz bunun için
buradayız. O tarihte yaşanan olayları tasvip edebilmek mümkün değil. O gün
çeşitli odakların kalabalıkları galeyana getirmesi nedeniyle kardeşçe yaşayan
insanların arasına fitne sokulmasıyla yaşanmış vahim bir olay var. Bu olay
maalesef o dönemdeki her olayda olduğu gibi tamamen aydınlatılamadı. Bu noktada
Maraş olaylarının darbeleri araştırma komisyonu gibi mecliste bir araştırma
komisyonu oluşturularak bu olayların aydınlatılmasını, gizli ellerin deşifre
edilmesini istiyoruz. Gerçeklerin tüm saflığıyla ortaya çıkmasının elzem
olduğunu düşünüyoruz ve yasama organını göreve çağırıyoruz."
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti
dile getiren Ateş ise Alevilerin Sünnilerle, Sünnilerin de Alevilerle hiçbir
probleminin olamayacağına vurgu yaptı. Yıl dönümlerinde anma programı
yapılmasına izin verilmemesini de üzüntüyle karşıladıklarını ifade eden Ateş,
şunları kaydetti:
"Kardeşliğinden hiçbir zaman
şüphe duymadığımız insanlarla bu ortamda bir arada olmak incinen gönlümüze su
serpti, ferahlattı. Metin Bey konuşurken sanki genel başkanım konuşuyor gibi
dinledim, söylediği her sözün altına imzamı atarım. Biz zaten onun söylediğinin
dışında bir şey söylemiyoruz. Ölenleri anmak istiyoruz, bir takım taleplerimiz
var ama birileri bizi bu tarihlerde Maraş'ın huzurunu bozmak isteyenler gibi
gösteriyor ve bu da bizi üzüyor. Böyle bir niyetimiz azla olamaz. Biz diyoruz
ki Maraş'ın üzerinde bir kara leke var, bu lekenin kalkması gerekiyor. Gerçek
failler bulunmalı, bu suç onların üzerinde kalmalı. Maraş'ta yaşayan suçsuz
günahsız insanların zaten kabahati yok. Ben bu kentte huzursuzluk olmasını
isteyecek en son kişiyim, bu şehirde sizlerle birlikte kardeşçe yaşıyoruz.
Bunda şüphe yok. Ama geleneğimiz ve göreneğimizin bir parçası olarak bu
günlerde bizi ziyarete gelen insanlara otoban çıkışlarında barikat kurarak
değil, en iyi şekilde misafir edip gönderirsek daha iyi olur diye düşünüyorum."
Ziyarette daha sonra karşılıklı görüş alışverişinde bulunularak, kardeşlik yolunda atılabilecek adımlar değerlendirildi.
İHA