Kahramanmaraş Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Adnan Alagöz, okullarda tespit edilen ihtiyaçların karşılanması için okul aile birliğinin velilerden bağış talep etmesinin hiç sakıncası olmadığını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından okullara ayrılan ödenek miktarının az olduğunun altını çizen Alagöz,
Okul Aile Birliği tarafından alınan kararlar doğrultusunda temizlik ve diğer
ihtiyaçların karşılanması için okullara bağış yapılmasının önemli olduğuna
vurgu yaptı. Velilerin bu konuda duyarlı olması gerektiği belirtilirken bir kaç
art niyetli kişiler için çoğu zaman öğrencilere karşı fedakarlık yapan diğer
öğretmenlerin zan altında bırakılmaması gerektiği ifade edildi.
OKUL İDARECİLERİ PANİK İÇERİSİNDE
Geçen yıl okullarda para
istenmesiyle ilgili bir sorun yaşandığını söyleyen Kahramanmaraş Eğitim Bir-Sen
Şube Başkanı Adnan Alagöz şöyle devam etti: '' geçen yıl okulda idareciler
hakkında bağış aldığı iddiasıyla bir takım soruşturmalar da açıldı. O zaman da
biz bu soruşturmaların yanlış olduğunu ifade etmiştik. Çünkü okullarda
ihtiyaçları karşılayabilmek için, özellikle İlk Öğretim Okullarında bir ödenek
yok, okulların belirli bir bütçesi yok. Dolayısıyla bu okulların kendi
ihtiyaçlarını karşılayabilmek için mutlaka bir kaynağın olması gerekir. Peki bu
kaynak nereden olacak? Okullarda Okul Aile Birliği dediğimiz birimler var. Bu
Bakanlığın genelgesine göre kurulmuş, özellikle okul idarecilerinin de işin
içinde olmadığı, tamamen velilerden oluşan bir birliktir. Okul aile birliği
genelgesinde bu birimin açıkça bağış alabileceği ifade edilmektedir. Bu
bağlamda veliler veya dışarıdan iş adamları, esnaflar okullara bağış yapabilir.
Alınmış olan bu bağışlarla da okul idareleri kendi ihtiyaçlarını buradan
karşılarlar. Sayın Bakanımız geçen günlerde yine bir genelge göndererek
okullarda okul aile birliğine aidat ödenemeyeceğini, okul aile birliklerinin
aidat alamayacağını ifade etti. Doğrudur, aidat diye bir şey yok ama velilerde
senede bir defa iki defa okula katkı sunmak istiyorsa bu katkıyı da
sunabilmeli. Okul idareleri de bu katkılarla okullarının ihtiyaçlarını
karşılayabilmeli. Şu anda okul idareleri gerçekten panik içersindedir, acaba
başımıza yine bir şey gelir mi? bir soruşturma geçirir miyiz? diye birçok okul
idaresi verilen bağışları bile kabul etmeme noktasına geldi.''
OKULLARA GENELGE DEĞİL, ÖDENEK GÖNDERİLSİN
Kahramanmaraş`taki okullara
bakıldığı zaman temizlik noktasında okulların büyük ihtiyaçları olduğunu
belirten Alagöz sözlerine şu şekilde devam etti: '' Özellikle köy
okullarında 200-300 öğrencisi olan okulların hiç hizmetlisi yok. Merkeze
baktığımız zaman 2000 öğrencisi olan okullarda sadece iki tane temizlik
görevlisi var. Bu iki hizmetlinin de o okula yeterli bir şekilde hizmet etmesi
düşünülemez. Dolayısıyla bir sıkıntı var, bunu nasıl karşılayacak okul. Amirler
geldiği zaman temizliğe bakıyorlar, pis olduğunda soruşturma açıyorlar ya da
görevden almalar oluyor. Durum böyle ise ya bu okullara temizlik görevlisi
verilecek ya da okul aile birliği tarafından bu görevin yerine getirilmesi
sağlanacak. Velilerimize temizlik noktasında yaşanan bu sıkıntılar anlatıldığı
zaman, okulumuzun daha temiz olması ve çocuklarımızın hijyenik bir ortamda
eğitim alması için bir görevliye ihtiyacımız var dendiği zaman, velilerimiz zaten
bunu seve seve yerine getiriyorlar. Okul idareleri velilerle bu şekilde
konuştuğu zaman insanlar ikna oluyorlar ve istenilen bağışı veriyorlar. Yani bu
tür bağışlar da Bakanın açıklamış olduğu
genelgeye göre kesilecekse o zaman okulların ihtiyaçlarını karşılayacak
bütçenin ayrılması lazım. Onun için biz diyoruz ki, genelge değil ödenek
gönderin. Yani eğer bu bağışlar olmayacaksa genelge değil ödenek gönderilsin. O
genelgede İl Özel İdareleri tarafından okullara bütçe ayrıldığı söyleniyor. Bu
gerçekten doğru değil, şu anda İl Özel İdareleri tarafından okullar
yaptırılıyor, okulların tamirat işleri yaptırılıyor ama bazı noktalarda,
özellikle temizlik konusunda, okullar
çok zor durumda kalıyor. Geçen yıl İl
Özel İdaresi tarafından, İŞKUR aracılığıyla 200 tane temizlik görevlisi tahsis
edilmişti ancak bu sene bunun tamamı ödenek yokluğundan dolayı alınamadı. Ancak
50-70 tane personel alınabildi. Okulların diğer ihtiyaçlarını saymıyoruz,
sadece temizlik yönünden baktığımız zaman geçen yıla göre 150 tane eksik var.
temizlik görevlileri İlçelere hiç verilemedi, merkezde olan okullara ancak
birer tane verilebildi, bu da okulların ihtiyacını karşılamıyor. Onun için
velilerin isteğine göre yapılacak olan bu aidatların da devam etmesi lazım. Velilerimiz aslında duyarlı, nereye
harcandığını gördüğü zaman okullara yardım yapıyorlar. Yani bunun önü bir
şekilde açılmalı, okul idareleri bu şekilde korkutulmamalı, ürkütülmemeli,
kendi işlerini rahat bir şekilde yapabilmeli diye düşünüyoruz. Onun için yine
aynı şeyi söylüyoruz, okullara genelge değil ödenek gönderilsin, özellikle ilk
öğretim okullarına.''
ASLINDA BU BİR ANLAMDA HAYIR YAPILMASI İÇİN BİR
TEŞVİKTİR
Okul idaresi veya öğretmenler
doğrudan öğrencilerden ihtiyaçlar için bir şey talep edemez şeklinde konuşan
Adnan Alagöz şu şekilde devam etti: '' okul idarecileri ya da öğretmenler
örneğin bir ihtiyacımız için 5-10 lira getirin diyemez. Bu şu şekilde olur,
okul aile birliği başkanı vardır, bir toplantı düzenlenir konu tartışılır,
konuşulur okulun ihtiyaçların tespit edilir. Bu ihtiyaçlar nerden karşılanacak,
çocuğu okula geliyorsa velilere durum anlatılır, bu zaten bu şekilde oluyor, ya
da bir yazıyla tespit edilen ihtiyaçlar velilere bildirilir. Bu ihtiyaçların
karşılanması için öğrenci velileri olarak, cüzi de olsa, sizden şu kadar yardım
talep ediyoruz, bu parayı belirlenen hesaba yatırmanızı rica ederiz diye
bildiriliyor. Veliler de duyarlı, ya kendisi ya da birinin aracılığıyla gidip
verilen hesap numarasına yatırılıyor. İşleyiş şu an bu şekilde. Ama bir öğretmen
ya da okul idaresi direk olarak
öğrenciye veya veliye şu kadar para getirin demez, diyemez. Bunu okul aile
birliği yapacak, para işine kimse karışmaz.
Okul aile birliğinin, okulun
ihtiyaçlarını tespit ederek bunu velilerden isteme yetkisi vardır. Okul aile
birliği tarafından alınan bu kararın velilere ya da öğrencilere duyularak,
yazılı veya sözel olarak, bunu isteme yetkisi vardır. Burada bir zorlama söz
konusu olmaz, zaten gönüllülük esasına bağlı olarak isteniyor, bağış yapmak
isteyenler yapar istemeyenler yapmaz. Aslında bu zorlama değildir, bir anlamda
insanlara hayır yapmaları için bir teşviktir. Velilere bunun da anlatılması
lazım, kendi okulunun ihtiyacı karşılanacağı için onu zorlama olarak
algılamamak lazım. O para verilirse okula harcanacaktır.''
Alagöz, ''eğer
suiistimaller varsa, gerçekten ihtiyaç olmadan büyük miktarda paralar
isteniyorsa elbette ki bunun üzerine gidilmesi lazım, soruşturma açılması lazım
hatta gerekiyorsa okul idaresinin görevden de alınması lazımdır. suiistimaller
varsa, dedikodular varsa ihtiyaç olmadan para toplanıyorsa biz de diyoruz;
bunun üstüne gidilsin. Ama bazen gerçekten ihtiyaç varsa okul idarecilerinin de
yapacağı çok bir şey kalmıyor.'' şeklinde konuştu.
YETKİLİ OLAN BİRİM OKUL AİLE BİRLİĞİDİR
Okullarda bağış toplama
konusunda yetkili olan birimin okul aile birliği olduğuna değinen Alagöz şu
şekilde konuştu: ''okul aile birliği almış olduğu karar neticesinde
velilerden bağış isteyebilir, hesap numarasını da bildirir, veliler de gönüllü
olarak gidip o hesap numarasına parayı yatırır. Burada öğretmen ya da okul
idaresi yetkili değildir, yetkili olan birim okul aile birliğidir. Öğretmenler
öğrencilerden doğrudan böyle bir talepte bulunamaz ancak zaman zaman şu
yapılıyordur; öğretmenler takviye olarak dergiler alıyorlardır veya yazılı yapacaktır fotokopi
çektirecektir, bunun masrafını öğretmen alır. Ancak bu şekilde masrafların
karşılanması için isteyebilir. Okul adına, okul aile birliği adına öğretmen
para talep edemez.''
BEŞ ON LİRAYA TENEZZÜL EDEN İDARECİLER VARSA HAKLARINDA
GEREKEN YAPILSIN
Çok cüzi miktarda toplanan
bağışlara tenezzül eden öğretmen ya da idareciler hakkında yasal işlemlerin
yapılaması gerektiğine değinen Kahramanmaraş Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Adnan
Alagöz şunları söyledi: ''veliler
eğitim adına okullara yapılan bu bağışların aslında kendileri için
alındığını anlaması lazım. Bunun yanında bütün okulların zan altından
bırakılmaması gerekir. Art niyetli olanlar mutlaka vardır ama ben inanıyorum
yüzde 95 bu bağışlar okulun ihtiyaçları ve masrafları için talep ediliyor. Bu
noktada idare duyarlı olacak, öğretmen duyarlı olacak ama bununla beraber
veliler de duyarlı olacak. Kendi çocuğunun eğitimi için 5 Lira 10 Lira para
veriyorsa bunu boşa giden bir para olarak görmemesi lazım. Onun için en ufak
bir şeyde hemen şikayet ederek okuldaki idarenin, öğretmenlerin ve öğrencilerin
morallerinin bozulmasına da sebep olmaması lazım. Ben zannetmiyorum ki
öğretmenlerimizin neredeyse yüzde yüzü öğrencisine zarar verecek bir davranışın
içinde girsin. Bir çok öğretmen var ki aç gelen çocukları okulda doyuruyorlar,
simit paralarını kendi cebinden veriyorlar. Onun için velinin vereceği beş
liraya on liraya öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz tenezzül etmez. Velilerin de
bu bilinçte olması lazım. Son günlerde şöyle bir algı oluştu, öğretmenler
parayı topluyor ve yiyorlar. Ben inanıyorum, en az yüzde 95 öğretmenimiz için
böyle bir şey söz konusu olamaz. Yani yüzde 95 iyi niyetle yapılan çalışmaları
yüzde 5`lik bir olumsuz ve art niyetli insanların tutumlarına karşılık
engellememek lazım. Elbette ki her yerde art niyetli insanlar vardır,
olumsuzluklar, hatalar vardır. O zaman diyoruz ki, yüzde 5 yanlış yapan
öğretmenler varsa mutlaka cezasını görsün. Öğrenciden aldığı beş on liraya
tenezzül eden idareciler varsa haklarında gereken yapılsın, bu konuda hiç bir
endişemiz yoktur.''
Kahramanmaraş İl Milli Eğitim
Müdürlüğü Eğitim Öğretim ve Öğrenci İşleri Bölümünden sorumlu Şube Müdürü
H.Hasan Kozan`dan aldığımız bilgiye göre, okullarda gönüllük esasına bağlı
olarak, Okul Aile Birliği tarafından alınan kararla velilerin hiç bir zorlama
olmadan bağış yapmasında yasal olarak hiç bir sakınca yoktur. Okula yapılacak
bağış kararının okul aile birliği tarafından alınmış olması gerektiği ve
yapılan bağış karşılığında makbuzun alınmasının önemli olduğu vurgulandı. Bunun
dışında okul idaresi ve öğretmenler tarafından hiç bir şekilde yardım ya da
bağış talep edilemeyeceği ancak okul aile birliği tarafından tespit edilen
okulun ihtiyaçları için ve yine okul aile birliğinin talebi doğrultusunda
velilerin isteğine bağlı olarak bağış yapılabileceği belirtildi.
14.6.1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim
Temel Kanununun 16. maddesine dayanılarak hazırlanan okul aile birliği
genelgesinde, okul aile birliğinin kuruluş amacı şu şekilde tanımlanıyor:
Kuruluş, Görev, Yetki ve
Üyelik
Kuruluş
MADDE 5 " (1) Okul ile aile
arasında bütünleşmeyi gerçekleştirmek, veli ile okul arasında iletişimi ve iş
birliğini sağlamak, eğitim ve öğretimi geliştirici faaliyetleri desteklemek,
okulun ve maddi imkânlardan yoksun öğrencilerin eğitim ve öğretimle ilgili
zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere okullar bünyesinde tüzel kişiliği haiz
olmayan birlikler kurulur.
Yayınlanan Genelgede yer alan
6. maddede okul aile birliğinin görev yetkileri açıklanmış. Buna göre aile
birliğinin görevleri arasında yer alan konulardan bazıları şunlar:
"MADDE 6 " (1) Birliğin görev
ve yetkileri şunlardır:
d) Okulun ihtiyaçlarını
karşılamak için mal ve hizmet satın almak, bu hizmetlere ilişkin sosyal
güvenlik primi, vergi ve benzeri ödemelerin yapılmasını sağlamak.
f) Okula yapılan ayni ve nakdî
bağışları kabul ederek kayıtlarını tutmak, sosyal, kültürel etkinlikler ve
kampanyalar düzenlemek, şartlı bağışları amacına uygun olarak kullanmak.
ğ) Okul yönetimi ile iş
birliği yaparak, imkânları yeterli olmayan öğrencilere maddi ve manevi destek
sağlamak, aynı amaçla kardeş okullara da katkıda bulunmak."
Yine aynı Genelgede birliğin
gelirleri kısmında 15. maddede gelirler arasında yer alan bir kaçı:
"MADDE 15 " (1) Resmi
okullarda Birliğin gelirleri;
a) Ayni, nakdî, şartlı/şartsız
bağış ve yardımlardan
b) Okulların bünyesindeki
kantin ve benzeri yerlerin işlettirilmesi, gerektiğinde işletilmesinden elde
edilen gelirlerinden,
c) Kamu kurum ve kuruluşları,
özel hukuk tüzel kişilikleri ve gerçek kişilerin, örgün ve yaygın eğitim
kurumları bünyesinde eğitim ve öğretimin yapıldığı saatler dışında
gerçekleştirecekleri sosyal, kültürel, sportif, kurs, proje, sınav, toplantı,
kampanya ve benzeri gelir getirici etkinliklerinden sağlanan gelirlerden,
ç) Diğer gelirlerden"
(2) Birlikler, velileri hiçbir surette bağış
yapmaya zorlayamaz, okul kayıt döneminde bağış ve yardım toplayamaz. Ayrıca
Bakanlık tarafından yürütülen proje ve yapılan protokoller kapsamında okul ve
kurumlarda yapılacak faaliyetlerden ücret talep edilemez."
Gelirlerin kabulü kısmında ise
şunlar yer alıyor.
MADDE 16 " (1) Gelirler birlik
adına bankalarda açılacak hesapta toplanır.
(2) Birlik tarafından nakde
çevrilebilecek ayni yardımlar nakde çevrildikten sonra bağışlar hesabına yatırılır.
Nakde çevrilemeyen ayni yardımlar ise belge karşılığında okul müdürlüğüne
teslim edilir.
(3) Nakdi bağışların öncelikle
birliğin banka hesabına yatırılması sağlanır, mümkün olmadığı durumlarda gelir
makbuzu karşılığında kabul edilir. Belge karşılığı elden alınan bağışlar en geç
beş iş günü içinde birliğin banka hesabına yatırılır.
Gelirlerin harcanması 18.
maddede şu şekilde şu şekilde yer alıyor:
"(2) Birliğin banka hesabındaki paralar, birlik başkanı ve muhasip üyenin müşterek imzasıyla çekilir. Birlik başkanının bulunmadığı durumlarda başkan yardımcısı yetkilidir."
(Fatih YALÇIN)