Kahramanmaraş çiftçisi olarak
verimlilik anlamında bölgede ve Türkiye`de çok yüksek seviyede olduklarını dile getiren Topçuoğlu,'' şu
an Kahramanmaraş`ın verimlilik oranları Türkiye`nin çok üzerinde. Türkiye`de
illeri baz aldığınızda biz, çevre illerin ve batıdaki illerin çok üzerindeyiz.
Burada güzel bir potansiyel ve verim oranı var. Onun için bu çiftçileri
desteklememiz lazım.'' şeklinde konuştu.
Aşırı sıcaklardan dolayı
çiftçilerin büyük zarar ettiğini belirten Hüseyin Topçuoğlu şunları söyledi:
''2012 yılında özellikle sıcaklardan, küresel ısınmadan, dolayı
çiftçilerimiz yüzde 30 yüzde 40 oranında aşırı bir verim kaybı yaşadı. 2011
yılına baktığınız zaman bu yıldaki fiyatlar 2012 yılında bulunamadı daha düşük
fiyatlarla ürünümüzü satmak zorunda kaldık. Bu da ayrı bir problem oldu, onun
için 2012 yılı çiftçimiz için sıkıntılı bir yıl oldu. Bu zarara karşı destekler
vardı ama yapılan bu destekler çiftçiyi kurtarmıyordu. Tatmin edici bir destek
değildir, destekler aşağı yukarı 40 ürün desenine veriliyor, bunun hepsi de
toplu verilmediğinden, peyderpey verildiğinden, çiftçinin bir yarasının
kapatmıyor. Özellikle çiftçinin rahat etmesi açısından 3 kaleme vurgu yapmak
lazım: Gübre, mazot, elektrik, bunların yüzde 50`sinin sübvanse edilmesi lazım.
Aksi takdirde çiftçinin rahat etme şansı olmadığını düşünüyorum. Biz bunu her
platformda dile getiriyoruz. Bu güne
kadar gereken desteği göremedik ama 2013 yılında bunun gerçekleşeceğini
düşünüyoruz.''
Bazı tarım ürünlerinin
üretiminin geçen yıllara göre aşırı derecede düştüğünün altını çize Topçuoğlu
şu şekilde konuştu: ''Sanayinin ham maddesi olan pamuk birinci sırada gelen
ürünlerimizden bir tanesidir. Beyaz altın diye geçmişte tabir ettiğimiz bir
ürün şimdi alüminyum değerinde bile değildir. Çünkü pamuk 10 yıldan beri aynı
fiyatlarda seyrediyor. On yıl öncesine baktığımız zaman gübre 300-350 lira iken
şu an 1500 liraya kavuşmuş durumda. Pamuk on yıl önce lira 500-600 lira iken şu
anda sadece 800-900 lira değerinde. Girdi maliyetlerinin on katına çıkmasına
rağmen ürün satış fiyatlarında bir değişiklik olmağı için çiftçimiz bunu ekmek
de zorlanıyor. 2011 ile 2012 yılını kıyasladığınızda yüzde 40 oranında ekim
alanları daralmış olduğunu görüyoruz. Mısıra bakıldığı zaman, işçi
maliyetlerinin düşük olmasından dolayı insanlar mısıra yöneliyor. Hububatın
fiyatı on yıl önce 450-500 lira, beş yıl önce 550 lira, şu an yine 550 lira. Girdileri beş yıl
öncekiyle kıyasladığınızda arada dağlar kadar büyük fark olduğunu görüyorsunuz.
Onun için çiftçiler şu an işçilik ve girdi maliyetleri düşük ürünlere yönelmeye
başladı.''
Son 12 yıl içerisinde üye
sayısında çok büyük düşüş olduğunu ifade eden Topçuoğlu şu şekilde konuştu:
''Aynı zamanda şunu da ifade etmek istiyorum, bu acı bir tablodur, biz 2001
yılında bu odaya geldiğimiz zaman odamıza kayıtlı üye sayımız 27000 idi. Bu gün
2012 yılı itibariyle baktığımız zaman üye sayısı 5500 kaldı. Sebebi ise, çiftçilikten para
kazanmadığında dolayı arazilerin el değiştirmesi, insanların ÇKS yaptırmaması
etkilidir. Çiftçiler nasıl olsa para kazanmıyorum diye ürün ekmediği için ekim
alanları daralıyor. Kırsal alanlarda 5 dönüm, 10 dönüm arazisi olanlar kayıt
olmaya hiç gelmiyor, bu da ayrı bir problem. Tarımın ne kadar gerilediğini
buradan da çözebilirsiniz.''
Çiftçilikte de bir anlamda
tekelleşme yaşandığına değinen Topçuoğlu şu şekilde konuştu: '' Küçük
çiftçilerimiz para kazanmadığından dolayı arazisini satmak zorunda kalıyor,
bunu da büyük işletmeler satın alıyor. Dolayısıyla bu da tarımda da bir
tekelleşmenin meydana gelmesine sebep oluyor diyebiliriz. Bu da gösteriyor ki
çiftçilikten uzaklaşan büyük bir kitle var. İnşallah bunun önüne geçilir, tarım
bizim için önemli bir nokta. Tarımı olmayan bir ülkenin kalkınma şansının
olmadığını düşünüyorum.''
2012 yılının değerlendirmesini yapan Topçuoğlu şunları söyledi: ''2012 yılı gerçekten çiftçiler için bir kabız yılı oldu diyebiliriz. Çünkü 2012 yılında girdilerde bir artış yaşandı. Ama ürünlerin sıcaklardan etkilenmesinden dolayı bir verim kaybı oldu. Girdilerde geçen yıla göre yüzde 50-60 oranında bir artışla çiftçimizi büyük bir sıkıntıya soktu. Fiyatlara baktığımız da, fiyatlar tabi 2012 yılında 2011`e göre daha düşük seyretti, o da ayrı bir sıkıntı yaşattı. Onun için 2012 yılı gerçekten sıkıntılı bir yıl olarak geçti. Bu şartlarda çiftçimizin, yani pamukta olsun, girdileri yüksek ürünlerde, mısırda olsun, hububatta olsun, Avrupa`daki ya da dünyadaki çiftçilerle rekabet etme şansı olmadığını görüyoruz. Yetkililere sorduğunuz zaman, dünyadaki fiyatlar budur şeklinde cevap veriliyor. Dünyadaki fiyatlar bu ama dünyadaki fiyatları veya şartları bize de sun, biz de dünyadaki o fiyatları baz alalım. Bakıldığı zaman dünyadaki en yüksek fiyatlı yakıtı bizim çiftçimiz kullanıyor, en yüksek maliyetteki gübreyi bizim çiftçimiz kullanıyor. Bizim bu şartlarda dünyadaki çiftçilerle rekabet etme şansımız olmadığını görüyoruz. Ama buna rağmen, Türk çiftçisi bu zor şartlara rağmen dünya genelinde sıralamada yer alıyor, çiftçilerimiz yüksek verim almayı başarıyor. Bundan dolayı çiftçilerimiz kutluyorum. Buna rağmen çiftçi ayakta zorlukla durmaya çalışıyor. İnşallah bu zorlukları aşarız, çünkü hükümet bu sene destekleme bütçesine 2 katrilyon ek bütçe ayırdı, bu da 2013 yılında bizi rahatlatacak gibi gözüküyor. 2013 yılında inşallah bu kadar karamsar olmayacağız, gelecek yıl iyi geçecek diye düşünüyoruz. Temennimiz çiftçimize, 2013 yılında 2012 yılını aratmayacak bir durum söz konusu olur, bu da bizi rahatlatır diye düşünüyorum.''
(Fatih
YALÇIN)