İşçi Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Cafer Sincer Kahramanmaraş'ta yaşanan sorunlar hakkında çarpıcı bilgiler verdi.
Kahramanmaraş Belediyesinin
kendi işçisinin evini yıktığını iddia eden Sincer: " Geçen haftalarda Aslanbey Mahallesinde,
Belediye kendi işçisinin evini yıktı." dedi. Son yıllarda Kahramanmaraş'ta intihar
edenlerin sayısındaki artışa dikkat çeken Sincer, bunun sebebi olarak
çaresizliğin ve ümitsizliğin olduğunu söyledi.
Çeşitli yaş gruplarından intihar vakalarının olduğunun altını çizen
Sincer, "bu Maraş'ın öyle huzurlu bir yer olmadığını gösterir." şeklinde
konuştu.
Sincer Maraş olaylarından
dolayı Aleviler arasında bir grubun kasıtlı olarak yeniden huzursuzluk çıkarmaya
çalıştığını ve AK Parti hükümetinin, Maraş, Çorum, Sivas katliamlarını yapanların
devamı olan, o ortamdan beslenerek, büyüyerek gelen bir hükümet olduğunu iddia
etti. Patriot füzeleri hakkında sert açıklamalar yapan Sincer şu şekilde
konuştu: "Artık çuval geçirme sırası
Türkiye'nin Yurt severlerindedir. İlan ediyoruz, Amerika'nın askerleri patriot
füzelerinin askerleri, görevlileri, Maraş içerisinde dolaşmasınlar,
dolaşırlarsa başlarına çuvalı geçireceğiz." İşçi Partisinin hızla büyüdüğünü
söyleyen Sincer "Partimiz hızla büyüyor, kongre sürecine girdik. Partimizde, Kahramanmaraş'ta
da yöneticilik niteliğini üstlenecek yeni bir örgütlenmeye gideceğiz" diyerek
hedeflerinin büyük olduğunu ifade etti. Sincer, Vatan savunması söz konusu
olduğunda hiçbir kanun ve yasa dinlemeyeceklerini söyleyerek, Türkiye'nin
bölünmesine karşı olmak ve Türkiye'nin birliğini savunmak konusunda hiç
kimsenin çıkardığı hiçbir kanunun kendilerini bağlamayacağını sözlerine ekledi.
Kahramanmaraş'ta işçi partisinin durumu nasıl?
Cafer Sincer: İşçi Partisi Türkiye
genelinde olduğu gibi Kahramanmaraş'ta da hızla büyümekte ve bir ilgi odağı
haline gelmiş durumda. Özellikle 19 Mayıs'ta Ankara'da başlayan gençlik
hareketi ardından Hatay'da İşçi Partisi önderliğinde başlayan terör kampları
kapatılsın, teröristler sınır dışı edilsin eylemi ve ardından 29 Ekim, 10 Kasım
13 Aralık'ta Silivri'de yapılan, çıkarma diyelim, eylemelerle İşçi Partisi
Türkiye'de bir seçenek haline gelmeye başladı. Zaten bir seçenekti bunu
kitleler de görmeye başladı. Bunun Kahramanmaraş'a yansıması da şudur, belki Kahramanmaraş'ın
tarihinde, en azından 12 Eylül'den bu yana 29 Ekim'i içinde bizim de
bulunduğumuz hatta inisiyatifini bizim de aldığımız parti olarak Cumhuriyet
Halk Partisinin de içinde olduğu, Eğitim İş, Türkiye Gençlik Birliği ve çeşitli
kuruluşların içinde olduğu bir inisiyatifle 29 Ekim kutlaması yaptık, yasak
olmasına rağmen. Az önce saydığım eylemlerin tamamı hükümet tarafından yasaklı
olmasına rağmen milyonların, yüz binlerin katıldığı bir eylem haline geldi. Kahramanmaraş'ta
şelale parkta başlayıp Atatürk Anıtına kadar yürüdük, orada kitlesel bir basın
açıklaması yaptık. Bu miting havasında geçti. Özelliği şudur bu eylemin, Maraş
tarihinde ilk defa oluyor. Yani sol cenahta yer alan gruplar ilk defa bir araya
gelmiş oldular. Ve yine yasak olmasına rağmen 200 kişi vardı, 200 kişi az
görünüyor ancak ilk olması, niceliği değil de niteliğe baktığımız zaman çok
önemli bir eylemdir. Oradan partinin öncülüğünü insanlar kabul etmeye
başladılar. O tarihten bu yana her patiden katılım var. MHP'den CHP'den
Demokrat Partiden, çeşitli Demokratik kitle örgütlerinden katılımlar var.
Önümüzdeki haftalarda Milli Anayasa Forumu adı altında bir forum düzenliyoruz.
Yine burada bu söylediğim kurumların birçoğu var, Kahramanmaraş güç birliği
platformu adı altında yapıyoruz. Şimdiye kadar yüzün üzerinde yerde yapıldı.
Başkanlığını Büyük Millet Meclisinin eski başkanlarında Sayın Cindoruk
yapmaktadır. CHP Milletvekili Kamer Genç'i, Genel Başkan Vekilimiz Hasan Basri
Öz beyi, Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı İlker Yücel'i, Yeni Çağ gazetesi
yazarlarından Yavuz Selim Demirağ'ı getiriyoruz. Bunun özelliği şu, 29 Ekim'i
sadece sol kesimle yapabildik ama bu eylemde Yeni Çağ gazetesi, biliyoruz
ülkücü çizgide yayın yapan bir gazete, MHP kökenlilerin çok okuduğu bir gazete,
Yavuz Selim Demirağ'da kendisini Milliyetçi, Ülkücü olarak tanımlayan bir
gazeteci. Bu eylemde de milleti bir araya getiriyoruz, sağcısıyla, solcusuyla.
Büyük bir başarı elde edeceğimizi şimdiden görüyoruz. Partimiz hızla büyüyor, kongre
sürecine girdi, partimizi burada da yöneticilik niteliğini üstlenecek yeni bir
örgütlenmeye gideceğiz. Burada ana muhalefet partisi İşçi Partisidir.
Kahramanmaraş'ta da Türkiye'de de. Şimdi Türkiye'nin tüm sorunlarına bakıyoruz.
Kürecik'te Amerikanın kurduğu füze kalkanlarına karşı burada hem basın
açıklaması yapan hem de toplumu örgütleyen, oraya götüren yalnızca İşçi
Partisidir.
CHP'de
oradaydı?
Sincer: Maraş'taki örgütlenme
içinde yoktu CHP. CHP Milletvekili o zaman Elbistan'da bir kongreleri vardı,
geldiler. Hükümetin politikalarına karşı tek örgüt İşçi Partisidir
Bizim gösteri yapmamız yasaktı dediniz. Neden yasak ve
siz yasağa rağmen neden gösteri yaptınız?
Sincer: Söylediklerimin tamamı
bizim ulusal günlerimiz, Ulusal Bayramlarımız. Tayyip Erdoğan, Başbakan kendisi
söylüyor, ne diyor? Ben diyor Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanlarından bir
tanesiyim. BOP'un Türkiye'deki uygulamasının başında Başbakan Tayyip Erdoğan
var. BOP'un içeriği de şu, bunu biz yorumlamıyoruz, Amerikan'ın kendisinin
yaptığı bir açıklamadır. İçinde Türkiye'nin de olduğu 22 Müslüman ülkenin hem
sınırlarını hem rejimleri değişecektir diyor. Bir ülkenin sınırının değişmesi
ne demektir, Parçalanması demektir. Tayyip Erdoğan biz bunun eş başkanıyız
diyor. Bunu uygulayabilmenin yolu şu: Türkiye'deki milli duyguları
zayıflatmaktır, Türkiye'nin tarihini unutturmaktır, Türkiye'nin tarihini tek
bir cümleyle söylersek, cümleye örnek olmuş bir Milli Mücadelenin, bağımsız bir devletin oluşmasıyla sonuçlanmış
bir tarihidir. Yani Atatürk önderliğinde kurulmuş bir devletin, Atatürk önderliğinde
kazanmış olduğu bir kurtuluş savaşıdır. Kemalizm'i yıkmadan Kemalizm'i
insanların beyninden söküp atmadan Amerika'nın ve iş birlikçilerinin başarılı
olması mümkün değildir. Bu hükümet hem milli tarihimize hem milli
bayramlarımıza saldırıyor, yasaklıyor. Tabiî ki çeşitli kılıflar altında
yasaklıyor, yok efendim işte 19 Mayıs'ta havalar soğuk olmaz, ötekinde Van
depremi oldu bu olmaz, öteki oldu bu olmaz. Ama biz Vatan savunması söz konusu
ise hiç kimseden izin alma ihtiyacı duymayız. Hangi kanun, hangi yasa çıkarsa
çıksın, hangi hükümet ne çıkarsa çıksın, Türkiye'nin bölünmesine karşı olmak,
Türkiye'nin birliğini savunmak konusunda hiç kimsenin çıkardığı hiçbir kanun
bizi bağlamaz. O yasaklara rağmen biz o eylemleri büyük bir başarıyla yaptık.
2012 yılını Kahramanmaraş'ta hem ekonomik hem de siyasi
anlamda değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?
Sincer: Biz olmayanları ya da
olumsuz yönlerini söyleyelim. Olumlu bir şey pek yok zaten, kaldırımlar dışında
bir şey görmüyoruz, onu çok sık görüyoruz. Ben bir ara 3 hafta Maraş
dışındaydım, geldim oturduğum evin karşısındaki kaldırımları değiştirmişler. Ne
oldu dedim, valla geldiler değiştirdiler dediler. Eskisi çok sağlamdı, çok da
güzellerdi hakikaten, şimdikiler daha çabuk bozuluyor. Onun dışında pek bir şey
görmedik. Bir de bizim de kültürümüzde çok olmayan, Noel ağaçlarını
çağrıştıran, özellikle Trabzon caddesindeki o ışıklı ağaçlar, bunu biraz
Osmanlı Devleti'nin son dönemine benzetiyorum. Yani öz çürüdükçe biçim
parlatılıyor.
Çürüyor muyuz yani?
Sincer: Çürütmeye çalışıyorlar.
Şuna da benzetebiliriz, hani ayakkabınız yeniyken boyamazsınız, eskidikçe gözükmesin
diye boyamaya başlarsınız, Trabzon caddesindeki o ağaçları buna benzetiyorum. Hatta
bazen böyle gazinonun önünden mi geçiliyor gibi bir his oluyor. Olumsuzluklar
nedir? Şöyle anlatabiliriz; 6 Şubat 2011 yılında Çöllolar kömür havzasında,
Afşin-Elbistan termik santralinde meydana gelen göçükten dolayı, göçüğün
altında kalan 9 insan hala ordalar. Onları çıkarmaya yönelik hiçbir çalışma
yok. Orada yatanlar çıkarılmayı, aileleri, onları sevenler de bir an önce, hiç
olmazsa, naaşlarına kavuşmayı
bekliyorlar. Bu konuda Maraş Belediyesi'nin ya da ilgili kurumların bir
çalışması yok. Bu bir kere Maraş'ı yönetenlerin bir ayıbı olarak en başta
duruyor, bir. İkincisi, Kahramanmaraş Tekir yolu, artık yılan hikâyesini de
geçti. Kaç yıl oldu hatırlamıyorum. Bilenler mutlaka vardır, yapıldı yapılacak,
edildi edilecek, işte
Maraş'ta ekonomi, özellikle
çelik mutfak eşyaları üreten firmalar ki Türkiye ihtiyacının yüzde 80'i Maraş'ta
karşılanıyor. Bunların da önemli bir kısmı Orta Doğu'ya ihraç ediliyor ve
Suriye'de burada önemli bir paya sahip. Amerika'nın Suriye'yi teslim alma
projesinin bir parçası olarak Tayyip Erdoğan'ların hükümetinin Türkiye Suriye
arasında gerginlik yaratması, nerdeyse savaşa götürecek bir noktaya getirmesi
bu sanayicilerimizi vurmuştur. Onlar şimdi Orta Doğu'ya, özellikle Suriye'ye
ihraç yollarını kapatmıştır. Büyük bir zarara uğramışlardır. Bu gün seslerini
çıkaramıyorlar, bir şey diyemiyorlar.
Ekonomi, siyasi ve diğer alanlarda Kahramanmaraş'ın
önündeki en büyük engel nedir?
Sincer: Bunu tek bir cümleyle
cevaplamak istiyorum, AKP'nin yerel iktidarıdır.
Kahramanmaraş'ta muhalefet anlamında bir yetersizlik
olduğu söyleniyor, özellikle BBP İl Başkanı'nın bu konuda açıklamaları var. Siz
ne dersiniz?
Sincer: Tabi ki var böyle bir
eksiklik. Maraş yerel seçimlerde Türkiye'deki birkaç il arasında en büyük
oranda evet çıkaran bir yerdir. Maraş merkezde 88.10 evet çıktı. Böyle
yönlendirilen ve güdümlenen, bu hükümetin yıkılmayacağı algısı yaratılan bir
yer. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Maraş'ta
da önümüzdeki dönemde Amerikanın iş birlikçilerinden kurtulacağız. Önümüzdeki
dönem yerel seçimler var ve Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bütün medyada şu
propaganda yapılıyor. Sanki Türkiye'de Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül dışında
bir seçenek yokmuş gibi, birinden birine mahkûmmuşuz gibi bir algı yaratılmaya
çalışılıyor. Biz ne Tayyip Erdoğan ne Abdullah Gül'e mahkûm değiliz. Bu
söylediğim milli güçler çevresinde birleşen, merkezinde İşçi Partisinin olduğu
bir milli güç, önümüzdeki dönem hem Maraş'ta hem de Türkiye çapında şu çağrıyı
yapacağız. CHP, MHP, Demokratik Sol Partiye biz Amerikan iş birlikçisi bu
hükümetten kurtulmak istiyoruz diyen bütün kuvvetlerin, bu şartı kabul eden
Atatürk'te birleşiyoruz şartını kabul eden hangi parti varsa hepsinin bir araya
gelmesi için bir çalışma yürüteceğiz. Ve onu da başaracağımıza inanıyorum.
Mustafa Poyraz'ın 10 yıllık Başkanlık dönemini nasıl
değerlendiririsiniz? Sizce yapılan çalışmalar, hizmetler yeterli mi?
Sincer: Sayın Mustafa
Poyraz'ın kulağına da gitmiş olabilir, duymuş olabilir. Halk şöyle söylüyor,
ben hakaret etmek için söylemiyorum, kaldırım Mustafa diyor. Her Belediye
başkanının insanların hafızasında kalan bir çalışma tarzı oluyor. Mustafa
Poyraz denilince kaldırımlar dışında benim de aklıma bir şey gelmiyor, halkın
da aklına bir şey gelmiyor sanıyorum.
On yılda aklınızda kalan bu mu?
Sincer: Benim aklımda kalan
bu, evet.
Kahramanmaraş'ta AK Parti 10 yıldır Belediye
Başkanlığını kazanıyor. Önümüzdeki seçimlerde bunun değişeceğini söyleyebilir
misiniz? Eğer değişecekse İşçi Partisi bu konuda iddialı olur mu?
Sincer: Seçimlerde nasıl
politika izleyeceğimizi söyledim. Kesinlikle iddialıyız.
Kahramanmaraş'a yerleştirilecek olan patriot füzeleri
hakkında ne söylersiniz?
Sincer: Patriot füzeleri
NATO'nun gönderdiği füzelerdir. NATO iddia edildiği gibi barış örgütü değil
savaş örgütüdür. NATO'nun gittiği her yerde savaş vardır, ya da savaş
götürüyordur. Dolayısıyla NATO'nun gönderdiği füzelerde bir savaş aygıtıdır.
Bizim komşularımızdan bize gelen hiçbir savaş tehdidi yoktur. Suriye, İran,
Rusya bizi tehdit etmiyor batıdakileri saymıyorum, bunlar bizi tehdit ediyor
diye gösteriliyor. Bunlar bizim tam tersine kardeş ülkelerimizdir. Irak'ın
merkez hükümeti dost bir hükümettir ama amerikanın desteklediği, AKP'nin
desteklediği, AKP kongresinde Türkiye seninle gurur duyuyor diye çağırdıkları
Barzani'nin nasıl Amerika'nın denetiminde olduğu, amerikanın kurduğu hükümetin
başında olduğunu, PKK'ya nasıl destek verdiğini biliyoruz. Onu bir tarafa
koyacak olursak, Irak'ın kendisi, İran, Suriye, Azerbaycan, Rusya bunların
hepsi bizimle dost, kardeş ülkelerdir. Bize bir tehdit yok oralardan. Çünkü
onların tehdit etmesi kendilerini tehdit etmeleri anlamına gelir. Dolayısıyla
patriot füzeleri bir İsrail'i korumak için, iki Amerika'nın Türkiye'deki
üslerini korumak için getirilmiş olan füzelerdir. Dolayısıyla bizi savunmak
durumunda değildir, tam tersine bizim güvenliğimizi tehlikeye sokuyor. Bizim güvenliğimizi tehlikeye sokan
komşularımız değildir, güvenliğimizi tehlikeye sokan Amerika ve onunla iş
birliği eden Tayyip Erdoğan hükümetidir. Ve bu patriot füzelerinin
yerleştirildiği yerlerden bir an önce sökülmesi ve bizim şehrimize de
yerleştirilmemesi gerekiyor. Yerleştirilmemesi için de mücadeleye devam
edeceğiz, yapabildiğimiz oranda da Maraş halkını bu mücadelenin içine
katacağız. Biz inanıyoruz ki onlar bir yıl süre koydular ama o bir yıl dolmadan
Amerika patriot füzelerini de alıp, pılını pırtısını toplayıp buradan gitmek
zorunda kalacaktır. Artık çuval geçirme sırası Türkiye'nin yurt
severlerindedir. İlan ediyoruz, amerikanın askerleri patriot füzelerinin askerleri, görevlileri
Maraş içersinde dolaşmasınlar, dolaşırlarsa başlarına çuvalı geçireceğiz.
(M.Serhat TOPALCA)