Sincer, “Belediye kendi işçisinin evini yıktı”

İşçi Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Cafer Sincer Kahramanmaraş'ta yaşanan sorunlar hakkında çarpıcı bilgiler verdi.

Sincer, “Belediye kendi işçisinin evini yıktı”

Kahramanmaraş Belediyesinin kendi işçisinin evini yıktığını iddia eden Sincer: "  Geçen haftalarda Aslanbey Mahallesinde, Belediye kendi işçisinin evini yıktı." dedi. Son yıllarda Kahramanmaraş'ta intihar edenlerin sayısındaki artışa dikkat çeken Sincer, bunun sebebi olarak çaresizliğin ve ümitsizliğin olduğunu söyledi.  Çeşitli yaş gruplarından intihar vakalarının olduğunun altını çizen Sincer, "bu Maraş'ın öyle huzurlu bir yer olmadığını gösterir." şeklinde konuştu.

Sincer Maraş olaylarından dolayı Aleviler arasında bir grubun kasıtlı olarak yeniden huzursuzluk çıkarmaya çalıştığını ve AK Parti hükümetinin, Maraş, Çorum, Sivas katliamlarını yapanların devamı olan, o ortamdan beslenerek, büyüyerek gelen bir hükümet olduğunu iddia etti. Patriot füzeleri hakkında sert açıklamalar yapan Sincer şu şekilde konuştu:  "Artık çuval geçirme sırası Türkiye'nin Yurt severlerindedir. İlan ediyoruz, Amerika'nın askerleri patriot füzelerinin askerleri, görevlileri, Maraş içerisinde dolaşmasınlar, dolaşırlarsa başlarına çuvalı geçireceğiz." İşçi Partisinin hızla büyüdüğünü söyleyen Sincer "Partimiz hızla büyüyor, kongre sürecine girdik. Partimizde, Kahramanmaraş'ta da yöneticilik niteliğini üstlenecek yeni bir örgütlenmeye gideceğiz" diyerek hedeflerinin büyük olduğunu ifade etti. Sincer, Vatan savunması söz konusu olduğunda hiçbir kanun ve yasa dinlemeyeceklerini söyleyerek, Türkiye'nin bölünmesine karşı olmak ve Türkiye'nin birliğini savunmak konusunda hiç kimsenin çıkardığı hiçbir kanunun kendilerini bağlamayacağını sözlerine ekledi.

Kahramanmaraş'ta işçi partisinin durumu nasıl?

Cafer Sincer: İşçi Partisi Türkiye genelinde olduğu gibi Kahramanmaraş'ta da hızla büyümekte ve bir ilgi odağı haline gelmiş durumda. Özellikle 19 Mayıs'ta Ankara'da başlayan gençlik hareketi ardından Hatay'da İşçi Partisi önderliğinde başlayan terör kampları kapatılsın, teröristler sınır dışı edilsin eylemi ve ardından 29 Ekim, 10 Kasım 13 Aralık'ta Silivri'de yapılan, çıkarma diyelim, eylemelerle İşçi Partisi Türkiye'de bir seçenek haline gelmeye başladı. Zaten bir seçenekti bunu kitleler de görmeye başladı. Bunun Kahramanmaraş'a yansıması da şudur, belki Kahramanmaraş'ın tarihinde, en azından 12 Eylül'den bu yana 29 Ekim'i içinde bizim de bulunduğumuz hatta inisiyatifini bizim de aldığımız parti olarak Cumhuriyet Halk Partisinin de içinde olduğu, Eğitim İş, Türkiye Gençlik Birliği ve çeşitli kuruluşların içinde olduğu bir inisiyatifle 29 Ekim kutlaması yaptık, yasak olmasına rağmen. Az önce saydığım eylemlerin tamamı hükümet tarafından yasaklı olmasına rağmen milyonların, yüz binlerin katıldığı bir eylem haline geldi. Kahramanmaraş'ta şelale parkta başlayıp Atatürk Anıtına kadar yürüdük, orada kitlesel bir basın açıklaması yaptık. Bu miting havasında geçti. Özelliği şudur bu eylemin, Maraş tarihinde ilk defa oluyor. Yani sol cenahta yer alan gruplar ilk defa bir araya gelmiş oldular. Ve yine yasak olmasına rağmen 200 kişi vardı, 200 kişi az görünüyor ancak ilk olması, niceliği değil de niteliğe baktığımız zaman çok önemli bir eylemdir. Oradan partinin öncülüğünü insanlar kabul etmeye başladılar. O tarihten bu yana her patiden katılım var. MHP'den CHP'den Demokrat Partiden, çeşitli Demokratik kitle örgütlerinden katılımlar var. Önümüzdeki haftalarda Milli Anayasa Forumu adı altında bir forum düzenliyoruz. Yine burada bu söylediğim kurumların birçoğu var, Kahramanmaraş güç birliği platformu adı altında yapıyoruz. Şimdiye kadar yüzün üzerinde yerde yapıldı. Başkanlığını Büyük Millet Meclisinin eski başkanlarında Sayın Cindoruk yapmaktadır. CHP Milletvekili Kamer Genç'i, Genel Başkan Vekilimiz Hasan Basri Öz beyi, Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı İlker Yücel'i, Yeni Çağ gazetesi yazarlarından Yavuz Selim Demirağ'ı getiriyoruz. Bunun özelliği şu, 29 Ekim'i sadece sol kesimle yapabildik ama bu eylemde Yeni Çağ gazetesi, biliyoruz ülkücü çizgide yayın yapan bir gazete, MHP kökenlilerin çok okuduğu bir gazete, Yavuz Selim Demirağ'da kendisini Milliyetçi, Ülkücü olarak tanımlayan bir gazeteci. Bu eylemde de milleti bir araya getiriyoruz, sağcısıyla, solcusuyla. Büyük bir başarı elde edeceğimizi şimdiden görüyoruz. Partimiz hızla büyüyor, kongre sürecine girdi, partimizi burada da yöneticilik niteliğini üstlenecek yeni bir örgütlenmeye gideceğiz. Burada ana muhalefet partisi İşçi Partisidir. Kahramanmaraş'ta da Türkiye'de de. Şimdi Türkiye'nin tüm sorunlarına bakıyoruz. Kürecik'te Amerikanın kurduğu füze kalkanlarına karşı burada hem basın açıklaması yapan hem de toplumu örgütleyen, oraya götüren yalnızca İşçi Partisidir.

 CHP'de oradaydı?

Sincer: Maraş'taki örgütlenme içinde yoktu CHP. CHP Milletvekili o zaman Elbistan'da bir kongreleri vardı, geldiler. Hükümetin politikalarına karşı tek örgüt İşçi Partisidir

Bizim gösteri yapmamız yasaktı dediniz. Neden yasak ve siz yasağa rağmen neden gösteri yaptınız?

Sincer: Söylediklerimin tamamı bizim ulusal günlerimiz, Ulusal Bayramlarımız. Tayyip Erdoğan, Başbakan kendisi söylüyor, ne diyor? Ben diyor Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanlarından bir tanesiyim. BOP'un Türkiye'deki uygulamasının başında Başbakan Tayyip Erdoğan var. BOP'un içeriği de şu, bunu biz yorumlamıyoruz, Amerikan'ın kendisinin yaptığı bir açıklamadır. İçinde Türkiye'nin de olduğu 22 Müslüman ülkenin hem sınırlarını hem rejimleri değişecektir diyor. Bir ülkenin sınırının değişmesi ne demektir, Parçalanması demektir. Tayyip Erdoğan biz bunun eş başkanıyız diyor. Bunu uygulayabilmenin yolu şu: Türkiye'deki milli duyguları zayıflatmaktır, Türkiye'nin tarihini unutturmaktır, Türkiye'nin tarihini tek bir cümleyle söylersek, cümleye örnek olmuş bir Milli Mücadelenin,  bağımsız bir devletin oluşmasıyla sonuçlanmış bir tarihidir. Yani Atatürk önderliğinde kurulmuş bir devletin, Atatürk önderliğinde kazanmış olduğu bir kurtuluş savaşıdır. Kemalizm'i yıkmadan Kemalizm'i insanların beyninden söküp atmadan Amerika'nın ve iş birlikçilerinin başarılı olması mümkün değildir. Bu hükümet hem milli tarihimize hem milli bayramlarımıza saldırıyor, yasaklıyor. Tabiî ki çeşitli kılıflar altında yasaklıyor, yok efendim işte 19 Mayıs'ta havalar soğuk olmaz, ötekinde Van depremi oldu bu olmaz, öteki oldu bu olmaz. Ama biz Vatan savunması söz konusu ise hiç kimseden izin alma ihtiyacı duymayız. Hangi kanun, hangi yasa çıkarsa çıksın, hangi hükümet ne çıkarsa çıksın, Türkiye'nin bölünmesine karşı olmak, Türkiye'nin birliğini savunmak konusunda hiç kimsenin çıkardığı hiçbir kanun bizi bağlamaz. O yasaklara rağmen biz o eylemleri büyük bir başarıyla yaptık.

2012 yılını Kahramanmaraş'ta hem ekonomik hem de siyasi anlamda değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?

Sincer: Biz olmayanları ya da olumsuz yönlerini söyleyelim. Olumlu bir şey pek yok zaten, kaldırımlar dışında bir şey görmüyoruz, onu çok sık görüyoruz. Ben bir ara 3 hafta Maraş dışındaydım, geldim oturduğum evin karşısındaki kaldırımları değiştirmişler. Ne oldu dedim, valla geldiler değiştirdiler dediler. Eskisi çok sağlamdı, çok da güzellerdi hakikaten, şimdikiler daha çabuk bozuluyor. Onun dışında pek bir şey görmedik. Bir de bizim de kültürümüzde çok olmayan, Noel ağaçlarını çağrıştıran, özellikle Trabzon caddesindeki o ışıklı ağaçlar, bunu biraz Osmanlı Devleti'nin son dönemine benzetiyorum. Yani öz çürüdükçe biçim parlatılıyor.

Çürüyor muyuz yani?

Sincer: Çürütmeye çalışıyorlar. Şuna da benzetebiliriz, hani ayakkabınız yeniyken boyamazsınız, eskidikçe gözükmesin diye boyamaya başlarsınız, Trabzon caddesindeki o ağaçları buna benzetiyorum. Hatta bazen böyle gazinonun önünden mi geçiliyor gibi bir his oluyor. Olumsuzluklar nedir? Şöyle anlatabiliriz; 6 Şubat 2011 yılında Çöllolar kömür havzasında, Afşin-Elbistan termik santralinde meydana gelen göçükten dolayı, göçüğün altında kalan 9 insan hala ordalar. Onları çıkarmaya yönelik hiçbir çalışma yok. Orada yatanlar çıkarılmayı, aileleri, onları sevenler de bir an önce, hiç olmazsa,  naaşlarına kavuşmayı bekliyorlar. Bu konuda Maraş Belediyesi'nin ya da ilgili kurumların bir çalışması yok. Bu bir kere Maraş'ı yönetenlerin bir ayıbı olarak en başta duruyor, bir. İkincisi, Kahramanmaraş Tekir yolu, artık yılan hikâyesini de geçti. Kaç yıl oldu hatırlamıyorum. Bilenler mutlaka vardır, yapıldı yapılacak, edildi edilecek, işte 2 kilometre tünel açılacak, ama aynı hikâyeler yıllardır devam ediyor duruyor. Çözülmeyen sorun olarak duruyor, önümüzdeki yıl çözülmeyeceğini de biliyoruz. Konteynır okul hala duruyor Maraş'ta, yani 4+4+4 bilmem ne falan filan, eğitim şunlar bunlar ama çocuklarımız hala burada eğitim görüyor. Hatta şöyle diyebiliriz, Suriye'de getirilen teröristlere yapılan çadır kentler çok daha sağlıklı. Kurulan terör kampları, oralardaki hizmet, güvenlikten tutun hastanesine kadar, orada verilen hizmet kendi çocuklarımıza verilmemektedir. Hayvancılık Kahramanmaraş'ta, köylerinde bitmiş durumda. Şahit olduğumuz olaylar var birisi şudur; tüccar gelir sizden malı ister, pazarlık yaparsınız verirsiniz. Şöyle bir döneme girdik şimdi, hayvan sahipleri tüccara haber gönderiyor gelin alın, ne fiyat verirsen vereceğiz diyorlar. Onlar geliyor alıyor, üstelikte veresiye alıyorlar. Türkiye samanı ilk defa bu yıl ithal etti, saman nedir çöp. Maraş'ta da saman sıkıntısı çok yüksek, artık çöp bulamıyoruz. Türkiye 20"30 yıl önce kendi karnını doyurabilin beş ülkeden bir tanesiydi. Tarım derseniz yine öyle, Maraş bir tekstil şehridir, pamuk önemli bir üründür ama Maraş'ta pamuk yok. Trafik keşmekeş, yani trafiği söylemeye hiç gerek yok. Kaldırımlara daha önce değindik, Maraş'ın en modern yerlerinde bile, mesela Yeni Hükümet Caddesi'nde bile yağmur yağdığı zaman çizme giymeniz gerekiyor. Alt yapı olmayınca nereye akacak bu sular. Kaldırım taşları değiştirilirken bu alt yapı da değiştirilse, diyeceğiz gerçekten hizmet yapılıyor. Kiralık iş yeri sayısı artıyor, bu neyi gösterir: bir esnaf iflas ediyor, kapatıyor. İki yeniden iş yeri kurma cesareti yok.  Geçen hafta Aslanbey Mahallesinde Belediye kendi işçisinin evini yıktı. Kaçak değil, 30 yıldır orada oturuyor, mahkeme kendisi lehine karar veriyor, işte şu kadar yıldır burada oturuyor diye. Fakat belediye en son bir üst mahkemeye davayı taşıyarak Gaziantep'e götürüyor, Gaziantep'te de mahkeme çevre kirliliğinden dolayı yıkım kararı veriyor. Aile dağıldı, yıkımdan dolayı evin gelini çocuklarından birisini alarak sığınma evine sığınıyor, kaçıyor. Evin annesiyle bir torunu komşularda kalıyor, babasıyla özürlü bir çocuğu var onlar da yıkılan evin yarım, yıkılmamış bir odası var orada kalıyorlar. Ve bu belediyenin kendi işçisi, şu anda hala çalışan işçisi. Temizlik işlerinde çöpçü olarak çalışan işçisi. Belediye kendi işçinin başına evini yıkıyor. İntiharlarda bir artış var Maraş'ta. Kimse durduk yere intihar etmez, herkesin kendi özel sorunları vardır ama intihar toplumsal bir olgudur. Eğer toplumda çözümsüzlük hakimse intihar artık insanların umutsuz kaldığı, tıkandığı yerdir, çözüm bulamadığı duvara dayandığı yerdir. Çeşidi de önemlidir, işverenlerden var, öğrencilerden var, gençlerden var, yaşlılardan var ve bu Maraş'ın öyle huzurlu bir yer olmadığını gösterir. Alevi Sünni gerginliği Maraş olayları üzerinden yeniden tırmandırılmak isteniyor. Son üç senedir biz de gözlemliyoruz, bu yıl 34. yıl dönümü, düzenleyenler içerisinde çok iyi niyetli insanlar olduğunu biliyoruz. Ama düzenleyenler içerisinde yeniden bir gerginlik yaratmak isteyenler olduğunu da biliyoruz. Yani mesela temel sloganları şu: dosyalar açılsın hesap sorulsun. Biz biliyoruz ki bu hükümet, Maraş, Çorum, Sivas katliamlarını yapanların devamı olan bir hükümet, o ortamdan beslenerek, büyüyerek gelen bir hükümettir. Daha doğrusu Maraş olaylarını biz bir Alevi-Sünni çatışması olarak görmüyoruz. Maraş olayları, Amerikanın yeni adıyla gladyo dediğimiz, bizim süper NATO dediğimiz ya da çok daha eski adıyla kontrgerilla dediğimiz örgütün 12 Eylül'e ulaşmak için yola döşediği taşlardan birisidir. Onun zeminini hazırlamak için yapılan bir eylemdi, oradan yapıldı. Niye Maraş, Malatya seçildi, buralar Türk'ün, Kürt'ün, Alevi'nin iç içe yaşadığı, provokasyonlara açık yerlerdir. Bunu Tekirdağ'da yapamazsınız, ey Aleviler Sünniler Cem evlerine saldırdı, ey Sünniler Aleviler camilere saldırdı diye bir şey yapamazsınız, öyle bir ortam yok çünkü. Dolayısıyla düzenleyenlerin dosyası açılsın, hesap sorulsun politikası yanlış bir politikadır. Elbette Maraş olaylarının hesabı sorulacaktır, İşçi Partisinin iktidarında mutlaka sorulacaktır. Maraş olaylarının hesabını sormak isteyen örgüt, bir kurum Amerika ile hesaplaşmadan hesap soramaz. Amerika ve NATO ile hesaplaştığımız zaman Maraş olaylarının hesabının sorabiliriz. Bu hükümetten Maraş olaylarının hesabını sormasını beklemek aynı zamanda bu hükümeti aklamaktır da bir yerde. Fakat şunu da biliyoruz, Alevi kesim içerisinde iyi niyetli olan, hakikaten sadece o katliamda ölen yakınlarını anmak için bir araya gelmek isteyen iyi niyetli bir sürü insan biliyoruz, çoğu da böyle. Ama baştakilerin bir kısmı, özellikle Avrupa örgütlerini belki söyleyebiliriz, bu hükümeti aklamaya yönelik, öbür taraftan da AKP hükümetinin, yani işte son on yıldır süre gelen bir politikası var bu konuda. O da şu; Alevi Sünni gerginliğini arttırmak. Alevi açılımı adı altında Türkiye'de bir mezhep kavgasının ortamını hazırlamak. Bizim görüşümüze göre de hükümet ya da onun yerel uygulayıcıları bilinçli bir gerginlik politikası yürütüyorlar.

Maraş'ta ekonomi, özellikle çelik mutfak eşyaları üreten firmalar ki Türkiye ihtiyacının yüzde 80'i Maraş'ta karşılanıyor. Bunların da önemli bir kısmı Orta Doğu'ya ihraç ediliyor ve Suriye'de burada önemli bir paya sahip. Amerika'nın Suriye'yi teslim alma projesinin bir parçası olarak Tayyip Erdoğan'ların hükümetinin Türkiye Suriye arasında gerginlik yaratması, nerdeyse savaşa götürecek bir noktaya getirmesi bu sanayicilerimizi vurmuştur. Onlar şimdi Orta Doğu'ya, özellikle Suriye'ye ihraç yollarını kapatmıştır. Büyük bir zarara uğramışlardır. Bu gün seslerini çıkaramıyorlar, bir şey diyemiyorlar.

Ekonomi, siyasi ve diğer alanlarda Kahramanmaraş'ın önündeki en büyük engel nedir?

Sincer: Bunu tek bir cümleyle cevaplamak istiyorum, AKP'nin yerel iktidarıdır.

Kahramanmaraş'ta muhalefet anlamında bir yetersizlik olduğu söyleniyor, özellikle BBP İl Başkanı'nın bu konuda açıklamaları var. Siz ne dersiniz?

Sincer: Tabi ki var böyle bir eksiklik. Maraş yerel seçimlerde Türkiye'deki birkaç il arasında en büyük oranda evet çıkaran bir yerdir. Maraş merkezde 88.10 evet çıktı. Böyle yönlendirilen ve güdümlenen, bu hükümetin yıkılmayacağı algısı yaratılan bir yer.  Tüm Türkiye'de olduğu gibi Maraş'ta da önümüzdeki dönemde Amerikanın iş birlikçilerinden kurtulacağız. Önümüzdeki dönem yerel seçimler var ve Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bütün medyada şu propaganda yapılıyor. Sanki Türkiye'de Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül dışında bir seçenek yokmuş gibi, birinden birine mahkûmmuşuz gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Biz ne Tayyip Erdoğan ne Abdullah Gül'e mahkûm değiliz. Bu söylediğim milli güçler çevresinde birleşen, merkezinde İşçi Partisinin olduğu bir milli güç, önümüzdeki dönem hem Maraş'ta hem de Türkiye çapında şu çağrıyı yapacağız. CHP, MHP, Demokratik Sol Partiye biz Amerikan iş birlikçisi bu hükümetten kurtulmak istiyoruz diyen bütün kuvvetlerin, bu şartı kabul eden Atatürk'te birleşiyoruz şartını kabul eden hangi parti varsa hepsinin bir araya gelmesi için bir çalışma yürüteceğiz. Ve onu da başaracağımıza inanıyorum.

Mustafa Poyraz'ın 10 yıllık Başkanlık dönemini nasıl değerlendiririsiniz? Sizce yapılan çalışmalar, hizmetler yeterli mi?

Sincer: Sayın Mustafa Poyraz'ın kulağına da gitmiş olabilir, duymuş olabilir. Halk şöyle söylüyor, ben hakaret etmek için söylemiyorum, kaldırım Mustafa diyor. Her Belediye başkanının insanların hafızasında kalan bir çalışma tarzı oluyor. Mustafa Poyraz denilince kaldırımlar dışında benim de aklıma bir şey gelmiyor, halkın da aklına bir şey gelmiyor sanıyorum.

On yılda aklınızda kalan bu mu?

Sincer: Benim aklımda kalan bu, evet.

Kahramanmaraş'ta AK Parti 10 yıldır Belediye Başkanlığını kazanıyor. Önümüzdeki seçimlerde bunun değişeceğini söyleyebilir misiniz? Eğer değişecekse İşçi Partisi bu konuda iddialı olur mu?

Sincer: Seçimlerde nasıl politika izleyeceğimizi söyledim. Kesinlikle iddialıyız.

Kahramanmaraş'a yerleştirilecek olan patriot füzeleri hakkında ne söylersiniz?

Sincer: Patriot füzeleri NATO'nun gönderdiği füzelerdir. NATO iddia edildiği gibi barış örgütü değil savaş örgütüdür. NATO'nun gittiği her yerde savaş vardır, ya da savaş götürüyordur. Dolayısıyla NATO'nun gönderdiği füzelerde bir savaş aygıtıdır. Bizim komşularımızdan bize gelen hiçbir savaş tehdidi yoktur. Suriye, İran, Rusya bizi tehdit etmiyor batıdakileri saymıyorum, bunlar bizi tehdit ediyor diye gösteriliyor. Bunlar bizim tam tersine kardeş ülkelerimizdir. Irak'ın merkez hükümeti dost bir hükümettir ama amerikanın desteklediği, AKP'nin desteklediği, AKP kongresinde Türkiye seninle gurur duyuyor diye çağırdıkları Barzani'nin nasıl Amerika'nın denetiminde olduğu, amerikanın kurduğu hükümetin başında olduğunu, PKK'ya nasıl destek verdiğini biliyoruz. Onu bir tarafa koyacak olursak, Irak'ın kendisi, İran, Suriye, Azerbaycan, Rusya bunların hepsi bizimle dost, kardeş ülkelerdir. Bize bir tehdit yok oralardan. Çünkü onların tehdit etmesi kendilerini tehdit etmeleri anlamına gelir. Dolayısıyla patriot füzeleri bir İsrail'i korumak için, iki Amerika'nın Türkiye'deki üslerini korumak için getirilmiş olan füzelerdir. Dolayısıyla bizi savunmak durumunda değildir, tam tersine bizim güvenliğimizi tehlikeye sokuyor.  Bizim güvenliğimizi tehlikeye sokan komşularımız değildir, güvenliğimizi tehlikeye sokan Amerika ve onunla iş birliği eden Tayyip Erdoğan hükümetidir. Ve bu patriot füzelerinin yerleştirildiği yerlerden bir an önce sökülmesi ve bizim şehrimize de yerleştirilmemesi gerekiyor. Yerleştirilmemesi için de mücadeleye devam edeceğiz, yapabildiğimiz oranda da Maraş halkını bu mücadelenin içine katacağız. Biz inanıyoruz ki onlar bir yıl süre koydular ama o bir yıl dolmadan Amerika patriot füzelerini de alıp, pılını pırtısını toplayıp buradan gitmek zorunda kalacaktır. Artık çuval geçirme sırası Türkiye'nin yurt severlerindedir. İlan ediyoruz, amerikanın askerleri  patriot füzelerinin askerleri, görevlileri Maraş içersinde dolaşmasınlar, dolaşırlarsa başlarına çuvalı geçireceğiz.
(M.Serhat TOPALCA)



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer