Suriye`deki iç savaştan dolayı
Türkiye`ye gelmek zorunda kaldığını belirten Hüseyin Kahya, ``orada olmak
her an ölümü beklemektir, bir bombanın ya da bir kurşunun sizi ne zaman
bulacağını bilmiyorsunuz`` şeklinde konuşarak Suriye`deki durumu kısaca
özetlemeye çalıştı. Suriye`de kalarak savaşmanın, kardeşin kardeşi vurması olacağını
dile getiren Kahya, ya orada kalarak ailemizi tehlikeye atacak ve kardeşimize
kurşun sıkmak zorunda kalacaktık ya da bir an önce oradan çıkacaktık şeklinde
konuştu. Türkiye`ye gelme konusunda kendilerine en iyi şekilde burada muamele
edildiğini, diğer ülkelerde bu şekilde karşılamanın çok az olduğunun altını
çizdi.
Suriye`den Türkiye`ye geliş
sürecini anlatan Hüseyin Kahya şunları söyledi: ``Suriye`den savaştan
dolayı yaklaşık dört ay önce geldik. Ramazan`ın 3`ünde Halep`ten çıktık.
Suriye`de karışıklıklar bir buçuk yıl önce başlamıştı ama Halep`te çok kötü bir
durum yoktu. Benzinde ve mazotta biraz pahalılık oldu ama biz yine normal
çalışıyorduk. Benim küçük bir ayakkabı atölyem vardı, işlerimiz yine de devam
ediyordu. Özellikle Ramazan ayının ilk günlerinden itibaren Halep`te de karışıklıklar yaşanmaya başlandı.
Bir gece saat 3`tü galiba, kardeşim geldi ve yoğun çatışmaların yaşanmaya
başladığını söyledi. Sokağa baktığımda insanların ellerinde silahlarla grup
grup gezdiğini gördüm. Dışarı çıkamıyoruz, evin içinde odadan odaya
koşturuyoruz, çocuklar korkuyordu. Daha sonra muhaliflerden birine dedim ki ben
Halep`ten çıkacağım. Bana biraz bekle dedi ve yarım saat sonra çıkabileceğimi
söyledi. Ancak ana caddeyi kullanmadan sokak aralarında gitmemi istedi. Ailemi
de aldım ve bizim köy vardı oraya gittim.
Biz 12 kardeşiz ve köyde hepimiz toplandık. Yaz ayı olduğu için kadınlar
evin içinde yattı, erkeklerde ağaçların altında yattık. Ramazan ayı bitmişti, Bayramdan bir hafta önce kardeşim ve amca
oğlum buraya gelmişlerdi. Burada görüşmüşler, konuşmuşlar, bayramdan sonra da
biz çıktık geldik. şimdi burada kendime
bir iş bulup çalışmak istiyorum. Ben burada yaklaşık bir-iki ay kaldıktan sonra
ailemi getirmek için tekrar Suriye`ye gittim. Ailem köydeydi tekrar Halep`e gitmişler
beni aradılar çocuklar köyde sıkıntı çekiyor, Halep`te de korkuyor dediler ben
de gittim getirdim.``
Biz sınırdan giriş yaptık,
Kilis sınırı boyunca orada genellikle Türkmenler yaşıyor. Sınırda geçiş
sırasında Türk askerleri bize yardımcı oluyordu şeklinde konuşan Kahya şöyle
devam etti: `` Türkiye`ye ilk kez geliyorum ve ilk Kahramanmaraş`a geldim.
Kahramanmaraş`ta insanlar çok iyi Allah razı olsun, yardımcı oluyorlar.
Komşularda süper, herkes elinden geleni yapıyor. Ama orada işimi bırakıp gelmek
çok zor oldu, Halep`in durumu belli zaten, işler artık iyice karışmış
durumda.``
ORADA KARDEŞİME KURŞUN SIKMAK İSTEMİYORUM
Türkiye`de bir çok insanın
buraya gelenlerin neden orada savaşmadığını söylediğine değinen Hüseyin Kahya
konuyla ilgili şunları anlattı: ``İnsanlar merak edebilirler neden
Suriye`de kalıp savaşmıyorsunuz diye. Diyelim ki ben muhalif oldum karşımda da,
Esad yandaşı demeyelim de çünkü asker adam, görev için askere gitmiş ama oradan
çıkamıyor. Oradan çıksa ölecek, ben muhalif oldum gittim diyelim ama karşımdaki
abim. Siz olsanız ne yaparsınız? Sistemde bir yanlışlık yok mu? benim kardeşim
çıkacağım diyor ama izin vermiyorlar. Çıkma yolu olsa çıkar ama çıkma yolu yok.
Suriye`de kalsaydık canımız, ailemiz hepsi tehlike altında olacaktı. Biz yine
köyümüz vardı oraya gitmiştik ama Halep`te kalanlar için her şey kaos gibi. Ne
zaman, nereye füze, bomba düşecek, ne zaman bir kurşun gelip sizi bulacak belli
değil. Ben burada muhaliflerin veya Esed yanlıların haklı-haksız olduğunu
söylemiyorum ve bir tarafta da olmak istemiyorum. Çünkü Suriye`de kardeş
kardeşe kurşun sıkıyor diyebilirim. Allah oradakilere yardım etsin, bir an önce
karışıklıklar son bulsun ve herkes huzura kavuşsun istiyorum. ``
Kahya, Suriye`ye komşu ülkeler
yerine neden Türkiye`ye geldiklerini şöyle anlattı: `` çünkü biz Türkmeniz
ve Erdoğan`ın katkısı büyük bu işte, en fazla kucak açan Erdoğan oldu. Ürdün`e
gidenler var ama orada duyduğumuz kadarıyla böyle bir ortam yok. Ve Ürdün`de
iyi bir gözle bakmıyorlar. Zaten biz
Türkmen olduğumuz için Arapçamızda zayıf. Televizyonda bile Türk kanalları
seyrederiz.``
KARDEŞİM GÖĞSÜNDEN VURULARAK ÖLDÜ
Suriye`de kardeşinin keskin
nişancı tarafından vurularak öldüğünü anlatırken gözleri yaşaran Kahya durumu
zor şekilde dile getirerek şunları söyledi: ``Benim biraderim
muhaliflerdendi, roket atar kullanıyordu. Onlarda her grubun kontrol altında
tuttuğu belli noktalar oluyor. Muhalifler giriş çıkışı rahat yapmak için Halep
girişinde bir yer açmışlar. Bizim biraderin bulunduğu nokta girişte olmamasına
rağmen ben de gideceğim oraya demiş. Oraya gittikten sonra tanklardan bir
tanesini indirmiş. Ancak daha sonra bir keskin nişancı tarafından göğsünden
vurularak öldürülmüş. Ramazan`ın 13 ya da 14`üydü hayatını kaybetti.``
KAHRAMANMARAŞ`A YERLEŞMEK İSTİYORUM
Suriye`ye bir daha dönmek
istemediğini bunun için Türk vatandaşı olmak istediğini söyleyen Kahya şunları
söyledi: `` Ben Kahramanmaraş`a yerleşmek istiyorum. İşlerimi yoluna
koyarsam, burada tutunabilirsem vatandaşlık alıp burada kalmak istiyorum. Orası
benim ana vatanım ancak ben zaten Türk`üm, dilimiz zaten Türkçe. Ve komşular
olarak, Maraş halkı olarak bize yardımcı oldular ve burada rahat ettik.
Halep`te oturduğumuz mahallede yalnız ben Türkmendim. Durum böyle olduğu için
orada da zaten yabancı gibiydik. Suriye`deki durumlar daha uzun süre devam
edecek gibi duruyor.``
BİR ÇOCUĞUM DAHA OLACAK AMA ONA NASIL KİMLİK
ÇIKARACAĞIM BİLMİYORUM
Ailesi ve çocukları hakkında bilgi veren ve doğacak çocuğu için kimlik çıkartma konusunda ne yapacağını bilmediğini ifade eden Kahya şöyle konuştu: ``İki çocuğum var, yaklaşık bir ay sonra bir çocuğum daha olacak. Ancak çocuk burada doğacağı için ona kimlik çıkartmamız gerekecek. Bu konuda neler yapacağımızı bilmiyorum. Zaten dediğim gibi ben Kahramanmaraş`a yerleşmeyi düşünüyorum eğer bir sorun olmadan doğacak çocuğuma kimlik çıkartabilirsem en azından ondan dolayı rahat edeceğim. Şimdi benim vatandaşlık için gerekli işlemleri başlatmam gerekiyor. Bunlar için neler yapılacak bilmiyorum, hem çocuğumun kimliği hem bu işlemler nasıl olacak? Burada mahalle muhtarı Attila Bey bize çok yardım ediyor onun da yardımlarıyla bu sıkıntıları halledebilirsem çok rahatlayacağım. Artık Suriye`ye bir daha dönmek istemiyorum. Zaten dedem daha önce buradaymış, yani Türkiye`de. Arazisi falan varmış ancak nedense burayı bırakıp Suriye`ye taşınmış. Diyebilirim ki asıl vatanımız burasıdır.``
(M.Serhat
TOPALCA)