Kahramanmaraş İl Milli Eğitim
Müdürlüğü toplantı salonunda, Kaşif Gençlik Grubu AB Bakanlığı Türk Ulusal
Ajansı 2012 yılı ekim dönemi destek programı kapsamında desteklediği ''
Biraz Mutluluk İçin'' projesinin tanıtımı yapıldı.
Kahramanmaraş Aile ve Sosyal
Politikalar İl Müdürü Mehmet Sertpolat, tanıtım programına İl Milli Eğitim
Müdürlüğü`nden yetkililerin katılmamasına tepki gösterdi. Sertpolat ''Milli
Eğitim Müdürlüğü`nden birileri gelmemiş gibi geliyor bana'' diyerek
programda temsil noktasında sıkıntı olduğunu savundu. İl Müdürü Mehmet
Sertpolat gereken ilginin gösterilmediğini belirttiği konuşmasında şunları
söyledi: '' Arkadaşlarımızın
birazdan projelerinin tanıtımlarını göreceğiz ama ben burada sizleri hazır
bulmuşken Milli Eğitimin dördüncü katında gerçekleşen bu toplantıya sanki Milli
Eğitim Müdürlüğü`nden birileri gelmemiş gibi geliyor bana. Yani biz iki kişi de
olsa davet edildiğimiz her yere gidiyoruz. Çünkü biz 74 milyon insanın
tamamının Bakanlığıyız. Ailenin olduğu, ferdin olduğu her yerde biz varız.
Böyleyken şu anda hiç bir idarecinin
burada olmamasını eleştiriyorum. Camiadan olan arkadaşlarımız bunu da bir aile
içi öz eleştiri olarak kabul etsinler. Çünkü biz buradaki arkadaşlarımızın bu
özverili çalışmalarının raporlarını gördük bizi davet ettiklerinde baktık, bu
insana yapılan güzel çalışmayı desteksiz bırakamayız dedik ve buraya geldik.
Temsil noktasında sıkıntı var burada.''
HAYAT YAŞANTILARLA PRATİK YAPILARAK ÖĞRENİLEN BİR
ŞEYDİR
''Biraz Mutluluk
İçin'' projesini hazırlayanlara ve projeyi desteklemek adına buraya kadar
gelerek bu toplantıya katılanlara teşekkür ettiğini ifade eden Sertpolat
sözlerine şu şekilde devam etti: '' Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü
olarak büyüyen, toplumu kucaklayan ve sembolü de bir aile resmi, bir ailenin
yaşadığı konut, resmi olan Bakanlığın İl Müdürü olarak huzurlarınızda
bulunurken bu projeyi hazırlayan
arkadaşlarımızı öncelikle tebrik ediyorum. Çünkü bu proje bizim Bakanlığımızın
hizmet alanı olan tüm parçalanmış ailelerin çocuklarını ve bunların hayata
rehabilite edilmelerini, hayata yeniden kazandırılmalarını ve kendileriyle
barışık huzurlu, mutlu birer birey olarak hayatı kuşanmalarını sağlamaya dönük
bir proje. Bu çerçevede şunu söylemek istiyorum, bir Çin atasözü var; duyarsam
unuturum, görürsem hatırlarım, yaparsam öğrenirim. Burada asıl vurgu yaparsam
öğrenirim kısmınadır. Yani hayat yaşantılarla pratik yapılarak öğrenilen bir
şeydir. Dolayısıyla projenin içeriğinden haberdar olduğum kadarıyla bazı
öğrencilerimizin bu pratikleri belirli özel çalışma alanını ya da yeteneklerini
geliştirmeye yönelik bir takım davranışlar edinmeye dönük çalışmalar olduğunu
öğrendim.''
İNSANIN HAYATTA KENDİNİ ORTAYA KOYABİLDİĞİ EN ZİRVE
NOKTAYA KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME DİYORUZ
Sertpolat Maslow`un insan ihtiyaçlarını
sınıflandırdığını ve bu sınıflandırmanın
temel noktasında da insanın kendisini gerçekleştirmesinin yattığını
belirtti. Mehmet Sertpolat insanın
kendisini gerçekleştirmesini şu şekilde tanımladı: ''Kendini
gerçekleştirmek demek şu demek; yani insanın doğuştan getirdiği her hangi bir
yeteneğin, var olan bir gizil gücün açığa çıkarılması için uygun ortamı bulması
ve o uygun ortamda kendini ifade edebilecek enstrümanları, aletleri
kullanabilmesidir. Bu bazen güzel şiir yazmak,
bazen güzel resim yapmak, karikatür çizmek, bazen fotoğrafçılık, bazen
roman yazmak, bazen en güzel fidanları yetiştirmek vesaire örnekleri
çoğaltabiliriz. Yani insanın hayatta kendini ortaya koyabildiği en zirve
noktaya kendini gerçekleştirme diyoruz.
Peki bu kendini gerçekleştirme nasıl olacak? Öncelikle temel ihtiyaçların
giderilmesiyle olabilir. İşte projenin ruhunda bu var. Bizim Bakanlığın çalışma
alanında bu var. Amaç şu, fiziksel olandan başlayarak insanların temel
ihtiyaçlarını, açlık, uyku, her türlü barınma, beslenme, sevgi-saygı görme
diyebileceğimiz ve en sonunda kişinin kendini geliştirerek bu ihtiyaçların
giderdikten sonra bir sahada kendini yeterli şekilde ifade edebilmesidir. Yoksa aç bir insanın o psikoloji ile kendini
resme verebilmesi mümkün değildir. İhtiyaçlar skalasında mutlaka ama mutlaka bu
ihtiyaçlarının giderilmesi ve bu öğrencinin ya da çocuğun hayata kendini
hazırlaması için tüm alt yapıları hazırlamak devletlerin görevleridir. Bu yüzden devletlerin organizma olarak yapısı
insan vücuduna benzer. Biz bu gün burada bulunuyorsak sebebi şudur. Devletin
Aile Bakanlığı`nın görevi sadece parçalanmış aile değildir. Milli Eğitim`in
ayrı, Sağlık Bakanlığı`nın ayrı, Adliyenin ayrı kısacası bakanlıkların ya da
devleti oluşturan organizmaların hepsi bu insanın ve aile ölçeğinin
muhatabıdır. Ama herkes kendine düşen pay kadar sorumludur.''
Onlarca ve yüzlerce alanda insanın kendini gerçekleştirmesini istiyorsak, önce insana yatırım yapmamız gerekir şeklinde konuşan Mehmet Sertpolat, ''insana yatırım onun temel ihtiyaçlarının karşılanmasından geçer. Bu yüzden bizim Bakanlığımız insanın bütün ihtiyaçlarının karşılanması üzerine kurulmuş hizmetler veriyor.'' diyerek sözlerini bitirdi.
(M. Serhat TOPALCA)