Tarih: 16.01.2013 15:04

Sulha karşı yapılan çağrılarda farklı mana aramak doğru değil

Facebook Twitter Linked-in

Güneydoğu Anadolu`nun manevi kanaat önderlerinden Ülfet Vakfı`nın Kurucu Başkanı Abdullah Taylan Hocaefendi, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin www.herkul.org` sitesinde yayınlanan ‘Sulh hayırdır hayır sulhtadır' açıklamalarını takdirle karşıladıklarını belirtti.

Başlatılan diyalog sürecinin hassas bir dönemden geçtiğine işaret eden Taylan Hocaefendi, adı ne olursa olsun barış ve kardeşlik gayesiyle söz söyleyen kişilerin büyük cesaret örneği sergilediklerini söyledi.

Fethullah Gülen Hocaefendi tarafından, insanların birlik, beraberlik ve huzurunu temin etme adına yapılan çağrıyı gönülden onaylamak gerektiğini vurgulayan Taylan Hocaefendi,  "Efendimiz, ‘fitne uykudadır, uyandırmayın' buyuruyor. Şimdi fitneyi uyandırmanın bir anlamı yok. Hocaefendi'nin kardeşlik çağrısında bir mana aramak, farklı anlamlar çıkarmak doğru değil. Burada bize düşen, üzerimizde hesap yapanları değil, kardeşliği tavsiye edenleri dinlemektir. Kendisi konumu gereği bazı şeyleri göze alarak sulh ve kardeşliği tebliğ ediyorsa, onun yanında yer almak gerekiyor. Çünkü bizim yerimiz birlik ve beraberliğin, kardeşliğin yanıdır. Bu nedenle Hocaefendi'nin bu çağrısını takdirle karşılıyoruz. Bu gün herkesin nefsini ayaklar altına alması ve kardeşlik çağrısına kulak vermesi gerekiyor. Biz de bunu ortak bir çağrı olarak ifade ediyoruz" dedi.      

İSLAM DİNİ İNSANLARI BARIŞA DAVET EDİYOR

Ülkede dökülen kardeşkanının sona ermesi için toplumun bütün kesimine büyük görev ve sorumluluk düştüğünü anlatan Taylan Hocaefendi, "Tarihte zaman, zaman bazı fırsatlar yakalanır. Bu tarihi fırsatların kaçırılmaması gerekiyor. Özellikle barış adına gelen fırsatlar dairesinde hareket edildiği zaman, burada liderlere, ilim ehline ve toplumu idare edenlere önemli sorumluluklar düşüyor. Barışa davet İslami bir harekettir. Peygamber Efendimiz savaşı istemeyiniz diyor. İnançlar arasında dahi savaş istemeyen bir dinin mensuplarıyız. Çünkü savaş kan gözyaşı ve hicrandan ibarettir. Sulh ve barışı istemek akan kanı durdurmak, annelerin sesine kulak vermek, yetimleri azaltmak ve insanlar arasında kardeşliği tesis etmekten daha güzel bir şey olamaz" diye konuştu.

SAĞDUYULU HAREKET ETMEK LAZIM

Gelinin noktayı provoke edecek eylemlere karşı, her iki toplumun sağduyulu davranması gerektiğini dile getiren Taylan Hocaefendi, "İman ehli insanlar olarak Kuran'ı Kerim bizlere, ‘muhakkak müminler kardeştir. Onların arasını bulun. Allahtan da korkun' buyuruyor. İki toplum arasındaki binlerce yıllık kardeşlik, ırkçı ve çıkarcıların provokasyonu ile kısa süre sabote edilmiş. Bunu sonucunda ciddi bir gözyaşı oldu. Bu gün akan gözyaşlarının durması için tarihe bir fırsat düşmüştür. Bu fırsatın adı da barış ve sulhtur. Düne bakılmak sızın bu günün değerlerini ortaya koyarak kardeşler arasındaki dengeyi sağlamak gerekir. Bu süreçte iki tarafında oyuna gelmemesi için ciddi uyarılar yapılması gerekiyor. ‘Sakın ha kan akıtıcılarla beraber olmayın. İnsanlar arasında fesat doğurucularla beraber olmayın' diyerek, Kuran'ı Kerim bizlere uyarıda bulunuyor" ifadelerini kullandı.

ARAMIZDA MEDİNE KARDEŞLİĞİNİ TESİS EDELİM

Peygamber efendimizin Medîne'ye gittiğinde geçmişleri birbirlerine karşı kin ve nefretle dolu olan Evs ve Hazrec kabîleleri arasındaki anlaşmazlıkları düzeltip, onları birbirine dost yaptığını anımsatan Taylan Hocaefendi, akan kanın durması adına böyle bir Medine kardeşliğinin tesis edilmesi gerektiğini kaydetti. Özellikle doğu ve batı diye isimlendirilen bölgelerin kardeşlik ruhuyla birleştirilmesi gerektiğini ifade eden Taylan Hocaefendi, şöyle konuştu; "Dünü tartışarak, dünden dolayı sizin üzerinizden hesap yapanlarla beraber olmayın. Bu toprağı kin ve nefretten arındıralım. Biz sulh ve kardeşlik niyetimizde samimi davranırsak, Allah bize yardımcı olacaktır.

Binlerce yıldır bizim minberimiz, mihrabımız ve kıblemiz bir. Varsa bir hata o biri kaybetmemizden kaynaklanıyor. Türkiye büyük hamleler peşinde olan bir ülke. Bizim yapılan bu hamlelere ayrılığa düşmeden katkı sağlamamız gerekiyor. Toplum olarak hepimiz aynı gemi içerisinde yolculuk yapıyoruz. Bu gemi batarsa iyisiyle, kötüsüyle hep birlikte boğuluruz. Biz barış ve kardeşlikten yanayız".

(Ömer KEBELİ)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —