Güvenç;"Dünyada bir tarafta
yiyecek ekmek bulamayan milyonlar diğer tarafta ekmek israfı."Ecdadımız zengin
de olsa fakir de olsa ekmeğe bir tüketim maddesi olarak değil bir nimet olarak
bakmıştır.
Refah düzeyimizin artması
savurganlığa ve israfa yol açmamalı. Zenginleştikçe israfı artan bir yaşam
tarzı bizimle bağdaşamaz. Asla ihtiyaç sahiplerini unutmamamız lazım. Ekmeğin
israfı, geleceğimizin israfıdır." dedi.
GÜNDE 500 TON, YILDA 550 BİN TON EKMEK İSRAF EDİLİP
ÇÖPE ATILIYOR.
İsraf ekonomisinin ülkenin
gelişmesindeki en büyük engellerden biri olduğunu kaydeden GÜVENÇ; "Günde
yaklaşık 500 ton yılda 550 bin ton ekmek israf edilip çöpe atılıyor. İsraf
edilen ekmek bedeli 1,5 milyar liraya karşılık gelmektedir. Bu parayla birçok
şey yapılabilir. Örneğin heba edilen bu para ile 162 bin asgari ücretliye maaş
ödenebilir. 500 okul yaptırılabilir. 500 yurt yaptırılabilir.
EKMEK İSRAFINI ÖNLEME KAMPANYASI'NA DESTEK VERMELİYİZ.
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO)
israfın önlenmesine ilişkin toplumsal bir duyarlılık ve farkındalık oluşturmak
amacıyla "Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası" başlattığını kaydeden GÜVENÇ;
"Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği start ile tüm ülkemizde
herkesi bu kampanyaya davet ediyoruz. Bizim dinimiz "Ey iman edenler! Yiyiniz,
içiniz ama israf etmeyiniz. Muhakkak ki Allah israf edenleri sevmez" buyuruyor.
Bu noktadan hareketle bu kampanyayı ciddiyetle ve kararlılıkla desteklemeli ve
topluma aktarmalıyız. Dünyada 870 milyon insan yetersiz beslenip, 10 milyon
insan açlık ve yetersiz beslenme yüzünden ölürken, ülkemizde ekmek israfının
hat safhada yaşaması kabul edilemez. İsraf önlenerek bu insanların ekmek
ihtiyacı karşılanabilir. "Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir" Hadisine
inanan bizler açlıktan ölümlerin olduğu bir dünyada duyarsız olamayız,
toplumsal duyarlılığın artması hususunda herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bu
bağlamda Diyanet'in başlattığı son zamanlarda camilere konulan ekmek
kutularıyla ilgili çalışmayı son derece faydalı buluyorum. Bu çalışmalar örnek
teşkil etmeli ve artırılmalıdır. " dedi.
TÜRK ERKEKLERİNİN DÖRTTE BİRİNDE, KADINLARIN DA YARIYA
YAKININDA OBEZİTE BELİRLENDİ.
Ekmeğin fazla tüketilmesiyle
obeziteyi de ilişkilendiren GÜVENÇ; "Geleneksel besleniyoruz ve en çok da ekmek
yiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nun öngörüsüne göre çok değil, 2 yıl sonra
dünyadaki obez sayısı 700 milyonu bulacak. Türkiye'de de durum çok iç açıcı
değil. Türkiye'de obeziteyle paralel gelişen kalp, tansiyon ve diyabet
oranındaki artış da dikkat çekici boyutta. Bu durum Beyaz ekmekten
uzaklaşmanın, beyaz ekmek yerine tam tahıl ürünlerine yönelmenin gerekliliğini
ortaya çıkarmıştır."dedi.
GEREĞİNDEN FAZLA EKMEK ÜRETİLMEMELİ VE TÜKETİLMEMELİ
Ekmek israfının nedenlerinin
başında gereğinden fazla ekmek üretilmesi ve buna paralel gereğinden fazla
ekmeğin satın alınması olduğuna değinen GÜVENÇ; "Bu israf konusunda
bilinçlenmeliyiz. Müftülükler vasıtası ile hutbeler hazırlanmalı, imamların ve
Kur`an Kursu öğreticilerinin ekmek israfı konusunda toplumu eğitmesi sağlanmalıdır.
Toplu olarak yemek yenilen yemekhanelere israf konusunda yazılar ve uyarılar
asılmalıdır. Basın- yayın organları aracılığı ile kamu spotları ile konu
hakkında toplumsal duyarlılık sağlanmalıdır." dedi.
HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI