Kahramanmaraş`ta usta ellerin
özenle yaptığı semer de artık kaybolmaya başlamış mesleklerden biri. İşin
ustaları semercilik mesleğinin tamamen biteceği tarihi veremeseler de uzun
yıllar dayanamayarak bir kaç yıl içinde tamamen kaybolacağını söylüyor.
Semercilik mesleğinin kaybolması daha çok teknolojiye yenik düşmesine
bağlanıyor ve bu konuda yapılacak hiç bir şeyin olmadığı söylenerek direnmenin
de gereksiz olduğuna vurgu yapılıyor. Her ürün içinde bulunduğu zaman ve
ihtiyaca göre değer kazanır şeklinde durumu ifade eden ustalar semere ihtiyaç
kalmadığı için mesleğin kaybolmasının da kaçınılmaz olduğu görüşünde
birleşiyor.
''Teknolojiye de uymak
lazım tabi, şimdi bizim meslek bitmesin diye buna karşı çıkmak doğru olmaz.
direnmenin bir anlamı yoktur zaten'' şeklinde konuşan semer ustası Ali Özen
semercilik mesleğinin zaman içinde nasıl değişim geçirdiğini şu şöyle anlattı:
''Semercilik önce günün mesleği idi, bundan 20 yıl önce fevkaladede
çalışıyorduk. Ondan bu yana devamlı meslek değerini kaybetmeye başladı. Çok
yakın gelecekte kaybolacak mesleklerden biri olarak değerlendirebiliriz. Biz
bunu mecburiyetten yapıyoruz başka iş olmadığı için, bu şartlarda devam
ettirebilmemiz mümkün değil. Bu meslek bize soydan gelen bir meslek dedemin
dedesinden beri bu işi yapıyoruz. Daha önce buralarda 200 semerci vardı, şu
anda sadece 5 semerci kaldı. Bu da Kahramanmaraş`ın en önemli sanatlarından
biri olan semerciliğin artık yok olmaya geldiğini gösteriyor. Mesleği terk eden
çok, giden ustaların yerine yenileri yetişmiyor.''
Semercilik mesleğinin artık
eski değerinin kalmamasına sebep olarak teknoloji alanındaki gelişmeleri gösteren
Usta Ali Özen şunları söyledi: ''Semercilik teknolojiye yenik düşüyor, bu
gün bütün köylere ulaşım daha kolay. Yollar yapıldı araçların sayısında bir
artma var, traktörler çiftçiler için en önemli araçlardan biri. Bundan dolayı
hem ulaşım, hem de çift sürdükleri için hayvanlara olan ihtiyaç azaldı.
Dolayısıyla bu mesleğe ihtiyaç kalmadı. İşlerin azalmasından dolayı biz de
sıkıntı çekiyoruz, örneğin kış aylarında kendi bağ kur borcumuzu ödemekte
zorlanıyoruz. Şu anda semerin eskisi
gibi ağır işlerde kullanıldığı yok, traktörün giremediği engebeli arazilerde
çiftçi sadece sabanı yüklüyor onu götürüp getiriyor. Bu meslek günün
ihtiyaçlarına cevap vermiyor, hayvanlar artık yük taşımada ya da binek aracı
olarak kullanılmadığı için bu mesleğe olan ihtiyaç da ortadan kalkıyor.''
BİZİM BURADAKİ USTALAR SANATKARDIR...
Şehrimizin, el sanatlarında
Türkiye genelinde çok önemli bir yeri olduğuna ve bir çok alanda ilk sıralarda
geldiğine vurgu yapan Özen konuyla ilgili olarak şu şekilde konuştu:
''Kahramanmaraş sanatkar olarak, el sanatlarının yapıldığı bir il olarak
Türkiye`de en ileri seviyede olan yerlerden biridir. Örneğin semercilik mesleğinin en iyi yapıldığı, en kaliteli
ürünün çıkarıldığı il Kahramanmaraş`tır. Ama ihtiyaç kalmayınca ne kadar
kaliteli yapsan da bir işe yaramayacak.
Bu gün ben bir semer yapsam vatandaş bunu en az iki yıl hiç elini
vurmadan çalıştırır, başka memleketlerde yapılan semerlerde bu şartlarda
çalıştırıldığı zaman üç ay geçtiğinde biter o. Tabi bazı şartlarda bu semerler
on yıl bile dayanır. Bu kullanım şekline göre değişir, bizim bahsettiğimiz ağır
şekilde kullanıldığı zaman dayanma süresidir.
Bizim burada ustalar sanatkardır yani. Biz bu güne kadar yine ufak tefek
harçlık buluyorduk, bir şeyler kazanıyorduk ama bu sene bizim işimiz hiç yok,
iki aydır ben siftahsız gelip gidiyorum.''
SEMER YÜK TAŞIMAK İÇİN KULLANILIRDI
Semerin kullanıldığı
hayvanları ve kullanım amacını anlatan Özen şunları söyledi: '' semer, at,
eşek, katır, deve gibi hayvanlarda kullanılırdı. Bu semerlerle yük taşınır yani
eskiden insanlar odun, saman gibi bütün yüklerini bu şekilde taşırdı. Örneğin
pirinç taşınacak yerlerde deve dışında diğer hayvanlar bu bataklık gibi yerlere
giremediği için sadece deve ile taşınırdı ve onlarda da semer kullanmak
gerekiyordu. Artık bunlar ortadan kayboldu, şimdi bu şekilde yük taşıyan kimse
kalmadı diyebiliriz.''
Sadece semerciliğin
kaybolmadığını bu mesleğe bağlı olarak üretilen
diğer ürünlerin de artık kullanılmadığına değinen Özen şöyle konuştu:
''Palan, semer eyer gibi bir çok farklı şekilde şeyler yapıyoruz. Bunların
hepsi bahsettiğimiz sebeplerden dolayı yavaş yavaş kayboluyor. Mesela önce
insanlar atı binek hayvanı olarak da kullanırdı. Bunun içinde eyer satın
alınırdı, şimdi kimse atı binek aracı olarak kullanmıyor. Sepetli motorlar var
mesela, insanlar bununla hem yüklerini taşıyorlar hem de köyde binek aracı olarak
kullanıyorlar.Yani artık bizim mesleğimiz her açıdan kayboluyor. Bunların
hepsine birden ihtiyaç kalmadı.''
Yaklaşık yarım asırdır bu
mesleğe devam eden ve artık eskisi kadar çok semer yapılmadığına dikkat çeken
Özen şu şekilde konuştu: ''Ben bu mesleği 45-50 yıldır yapıyorum, ustaların
içinden en genci de benim galiba. Bizden sonra gelen yok, benim oğlum bu işi
yapıyor ama eğer asgari ücretle bir iş bulsa bırakıp gidecek. Eskiden
mesleğimizle ilgili bir takım ürünler yapar mevsimi geldiğinde satardık. Şimdi
yaptığımız iş ancak mevsimi geldiğinde o zamanki ihtiyaca cevap verecek kadar
oluyor, ben on tane semer yaptım, iki aydır bu semerleri daha soran olmadı.
Bunları satabilirsem yenilerini yaparım yoksa bir daha yapmam.''
ESKİ DEĞERİ OLSA BİR SEMER 2500 LİRA OLURDU
Semer fiyatlarının şu anda
eskiye göre çok ucuz olduğunu ilgi gördüğü yıllara bakılarak fiyat
değerlendirmesi yapılsa bir semerin bu gün 2500 lira civarında olması
gerektiğini söyleyen Ali Özen fiyatlarla ilgili şunları söyledi: '' BİR
semer 100 liradan başlıyor. daha pahalı olanlar daha kaliteli malzemeden
yapılıyor. Eski hesaba göre bir semerin en az 2500-3000 lira olması lazım.
Eskiden müşteri gelirdi bize, beş tane altı tane çebiş satar bir semeri zor
yaptırırdı. Bir çebiş 500 liradan beş tanesi 2500 lira yapar ama ben 200
liradan satıyorum şimdi. İhtiyaç kalmadığı için bizim iş ucuza düşüyor, ben
satamadığım için ucuza veriyorum. Şimdi bir at 2000 lira ama adam atın yerine
bir kaç bin lira daha ekliyor ve bir araç alıyor. Atı, semeri ne yapsın
artık.''
SEMER YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER
Semerin yapılışı hakkında
bilgi veren semerci ustası Ali Özen yapımını şöyle anlattı: ''şu anda pazar
olmadığı için biz teknoloji kullanmıyoruz hepsi el emeğiyle yapılan işlemlerdir
bunların. Ağaçlar biçilip gelir biz bunu düzeltiriz, deliklerini bile eski usul
aşamalardan geçirip yaparız. Semerin yapımı telisten başlar sırımdan biter.
Sırım dediğimiz ip şeklinde deriden yapılan kırılmaz bir eşyadır. Hayvanın
şekline göre telisin içine ot ve kauçuk türü gön ürünlerinden bir madde konur.
Bunda hayvanın vücudundaki şekle dikkat etmek gerekir. Semer hayvanın hem
canını yakmasın hem de çalışmasını engellemesin diye bu önemlidir. Telisin içine yerleştirilen bu eşyalar sert
olmaz esnek ve yumuşak bir maddedir. Ondan sonra bunun iç kısmını keçeyle
kaplıyoruz. Keçe yaz günü hayvanı hem serin tutar hem de terletmez. Bunu da
deri ile dış kısmını dikerek bu aşamayı tamamlamış oluruz. Sıra ahşap kısmına
gelir. Hayvanın sırtına gelecek kısma keçe bunun dış kısmına deri kapladıktan
sonra hayvanın üzerine vurulan yükün darbe yapmaması için yükü dengeli bir
şekilde tutmak amacıyla ahşap kısım monte edilir. Ahşap kısım yükün darbesini
engeller ve iç kısmında da yumuşak ot türü şeyler olduğu için hayvana zarar
vermez.''
SEMERİN ÜZERİNDE ÖN-ARKA KAŞ VE YAN AĞACI DENEN
KISIMLAR VARDIR
Semerin üzerindeki ahşap
kısmın isimleri olduğunu ve bunların kullanım amaçlarının farklı olduğunu
anlatan Özen konuyla ilgili şu bilgileri verdi: ''semerde ön-arka kaş, yan
ağacı, parmak ağacı gibi kısımlar vardır. Yan ağacı semerin şeklinin
bozulmamasını sağlar, ön ve arka kaş darbelere karşı korur. Parmak ağacı ipin
yükün üzerine bağlanmasına yarar.'' (M.
Serhat TOPALCA)