Pakdil, memleketi Kahramanmaraş'ta teşkilat
üyeleriyle birlikte esnafları ziyaret ederek, kurtuluş bayramlarını tebrik
etti. Esnafların sorunlarını dinleyip, vatandaşlarla sohbet eden Pakdil, burada
gazetecilere de açıklamalarda bulundu. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından
ülkenin her köşesinin işgal edildiğini anımsatan Pakdil, bu ortamda Maraş
halkının birlik ve beraberlik içerisinde kendini kurtardığını anımsattı.
Maraş'ın TBMM dahi açılmadan kendini kurtarmayı başardığını kaydeden Pakdil,
Maraş halkının bu şekilde esareti kabul etmeyeceğini tüm dünyaya kanıtladığını
vurguladı. Pakdil, şöyle konuştu:
"İnşallah bu mücadelemizi şimdi ekonomik
kalkınmayla, istikbalimizi garanti altına alarak taçlandıracağız. Şimdi de
bunun mücadelesini veriyoruz. Artık Türkiye 1930'ların, 40'ların, 80'lerin
ülkesi değildir. Türkiye büyük bir şahlanışı gerçekleştirmiştir ve ayağa kalkmıştır.
Bu memlekette yaşayan 76 milyon insan kardeş kabul edilerek, o insanların
hepsini kucaklaştırarak, birlik ve beraberlik mesajı vererek güçlü bir şekilde
dünya siyaset sahnesinde yerini almaktadır. Bizler bu ortamda Kahramanmaraş'ı
da ülkemizin yıldız şehirlerinden bir tanesi yapmanın mücadelesini veriyoruz.
Kahramanmaraş tarımda, ticarette, sanayide her alanda ayağa kalkan bir şehir
durumundadır. Yakın zamanda çıkan Büyükşehir Yasası'yla birlikte de Maraş'ımız
büyük şehirler arasında yerini almıştır. İnanıyorum ki Başbakanımızın ifade
ettiği şekilde 2023'te cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye, dünyadaki ilk on
şehir içerisine girecektir. Kahramanmaraş'ta aynı şekilde hem dünyaya yapacağı
ihracatla hem de içeride tarımda, sanayide, hizmet sektöründe gerçekleştireceği
başarılarla yerini alacaktır. Maraş'ın çalışkan insanlarının bu gayretleri boş
kalmayacaktır."
Ülke içerisindeki her türlü kültüre saygı
gösterdiklerini ifade eden Pakdil, bütün milleti kardeş yapmanın gayreti
içerisinde olduklarını söyledi. Pakdil, "1920'lerde verilen mücadeleyi çok iyi
bilmek gerekir. Bu mücadele, kendi inançlarına saldıranlara karşıydı ve
inançlardan asla vazgeçilemeyeceğinin göstergesiydi. Bugün de aynı şekilde bu
ülke içerisindeki her türlü inanca, kültüre saygı bizim en temel
prensiplerimizden birisidir. Bu vesileyle memleketin insanına sevgiyle,
saygıyla bakmak hepimizin görevidir. Biz bu memleketin 76 milyon insanını
kardeş yapmanın mücadelesini veriyoruz. Geçmişte Kahramanmaraş milli mücadelesi
de bunun bir örneğidir" diye konuştu.
BAŞÖRTÜLÜ
ÖĞRETMENİN SINAV SALONUNA ALINMAMASI
Pakdil, Kayseri'de Açık Öğretim Fakültesi sınavlarında
bir öğretmenin başörtüsü olması nedeniyle sınav salonuna alınmamasına da tepki
gösterdi. Bu ülkenin kadınıyla, erkeğiyle verdiği mücadeleyle kurtulduğunu
ifade eden Pakdil, yapılan ayrımı şiddetle kınadıklarını söyledi. Öğretmene
yapılan bu davranışın geçmişte bu ülkenin kurtuluşunda canını ortaya koyan
Senem Ayşe gibi kahramanlara saygısızlık olduğunu dile getiren Pakdil,
sözlerini şöyle tamamladı:
"Nüfusumuzun yüzde 50'si kadınlarımızdır. Bir
taraftan onların okuması için kampanyalar düzenlerken, bir taraftan kendi
başarıları ile üniversite kapılarına gelmiş, değişik okulları kazanmış kızları
okulun kapısından çevirmek, yahut da her türlü başarıya imza atmış
yavrularımızın avukatlığına, çalışmalarına mani olmak bir cinsiyet
ayrımcılığıdır. Bunu lanetliyoruz. Böyle bir şeye artık Türkiye fırsat
vermemelidir. Türkiye kadınıyla erkeğiyle hep birlikte inancına, öz değerlerine
sahip çıkarak özgürleşmelidir. Sütçü İmam'ın geçmişte Türkün namusuna uzanan
ele karşı attığı kurşun çok manidardır. Bu bir özgürlüğün mücadelesidir. Bugün
de aynı şekilde kadınlarımızın iffetine, namusuna yapılan ayrımcılıklara en
ufak bir şekilde müsamaha etmemiz söz konusu değildir. Bu vesileyle Allah bir
daha bu millete kurtuluş mücadelesi verdirmesin diyerek, tüm halkımızın
bayramını kutluyorum."İHA