Kahramanmaraş kurtuluş
savaşının teşkilatlanmasında ve savaşın kazanılmasında büyük rolü olan Arslan
Bey`in ve arkadaşlarının hakkının yenmemesi gerektiğini dile getiren Toğuz,
gerçek kahramanların arka planda kaldığını söyledi. Kurtuluş olayının sadece
Sütçü İmam`ın ilk kurşunu sıkmasından ve Bayrak olayından ibaret olmadığını
anlatan Toğuz, tarihin doğru bir şekilde anlatılması için komutanların, manevi
kişilerin ve Kahramanmaraş halkının gösterdiği kahramanlığın ve cesaretin
gündeme getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İlk kurşunun sıkılması ve
bayrak olayıyla tarihin tam anlamıyla anlatılamayacağını belirten Mahmut Toğuz
şunları söyledi: '' Ben şimdi Arslan Bey`in oğluyum diye afra tafra
satmıyorum, kendimde bir büyüklük görmüyorum. Benim bundan bir şey ummamam,
kendimi büyütmemem gerekir. Bizde şöyle bir söz vardır lider insanlar sitem
yapmaz. Belirli bir seviyeye gelmiş, sayılan ve sevilen insanlar sitem yapamaz.
Aslında bu bilinçli bir şekilde oynanan bir şey, biz Arslan Beyi anlatmazsak
Maraş`ın kurtuluşunu anlatamayız. O zaman Arslan bey ve arkadaşlarını, Müdafaai
Hukuk cemiyetini, on tane arkadaşı var, mahalle komutanlarını insanlara
anlatmamız lazımdır. Hepsi de Kuvayi Milliye teşkilatını temsil ediyor. Bu
mahalle komutanlarını anlatmaz isek, bayrak olayı ve uzun oluk hamamı olayı ile
biz bu işi götürürsek hiç bir şekilde Arslan beyi ve arkadaşlarını anlatamayız.
Ama en azından şunu yaparız, hamamdan çıkan üç tane kadınımız vardır, bunlar
Türk`ün namusu dersek ki diyoruz bunu zaten, Türk`ün namusunu Sütçü İmam
kurtarmıştır deriz. Ne güzel, biz savaşı anlattık, namusumuzu da kurtardık
bitti, başka bir şey anlatmaya gerek var mı? Biz bunu bu şekilde anlatırsak
Maraş`ın hangi aileleri savaşa katıldı, hangi aileleri katılmadı veya hangi
aile bu savaş da düşmanın yanında yer aldı bunları da öğrenemeyiz. Bayrak ve
Sütçü İmam olayı önemli bir olaydır ama sütçü imam olayı İzmir`deki Hasan
Tahsin`in kurşun olayı gibidir.''
KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANLARININ HAKKINI NİÇİN YİYORUZ?
Arslan Beyin bilinçli bir
şekilde unutturulmaya çalışıldığını savunan Toğuz şöyle konuştu: ''Bu güne
kadar Arslan Bey bilinçli olarak unutturulmaya çalışıldı ancak yeni gelişmeler
gösterdi ki Arslan Bey`i unutturamayacaklar. Neden dediğinizde savaşı anlatamazlardı,
büyük bir savaş vardı. Sütçü İmam`ın hakkını yemiyoruz, demiyoruz ki hiç bir
şey yapmamıştır evet ilk kurşunu atmıştır, bu bir semboldür, bu önemlidir.
Bununla beraber insanların hakkının yenmemesi lazımdır. Mılhış Nuri müthiş bir
adam onun hakkını niçin yiyoruz? Bırakın Arslan Bey`i, dursun bir tarafta ama
bu kahraman insanların hakkını yememek lazım. Altını çizmek istiyorum, Arslan
Bey bir tarafta dursun diğer Müdafaai Hukuk Cemiyeti üyelerinin haklarını
yemeyelim, şehitlerimizin haklarını yemeyelim bunları analım. Beni Gaziantepli
çağırıyor diyor ki, sen bizim merkez komutanımızın çocuğusun ve bana Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı Gaziantepli Fatma Şahin plaket veriyor. Ben de Allah
razı olsun bu Antepliden, bizi hatırladı diyorum, seviniyorum. Bu insana
mutluluk veriyor. Her kurtuluş gününden bir kaç gün önce, bu savaşa katılmış
şehit olmuş kahramanların ailelerini çağırıp en azından onları onore etmek için
bir plaket verilsin. Bunun maddi olarak bir değeri yoktur ancak o insanların
anılması onların hatırlanması çok önemlidir. Şehitlerimize bu günleri
yaşamamıza sebep olduğunuz için sizlere teşekkür ediyoruz diyelim ve analım
onları. Bu güne kadar hatırlanmadı, unutuldu ama bundan sonra olmaz. Çünkü
artık ben de konuşuyorum haklar yeniyordu, burada kimsenin aklına illa Arslan
Bey ve onun oğlu olarak benim için bir şeyler yapılsın diyormuşum gibi bir şey
gelmesin, sakın gelmesin. Örneğin Muallim Hayrullah`ın torunu geliyor bana, abi
bize neden bunu yapıyorlar diyor. Bu insanların gönlünün alınması,
onurlandırılması lazımdır. Muallim Hayrullah Arslan Beyin ilk okul arkadaşıdır
ve Maraş`a geldiğinde bulduğu ilk insandır. Ve Kahramanmaraş`ta teşkilat
kurmamız gerekir diyor çalışmalara başlıyorlar.''
ARSLAN BEYİN ANILARI TAHRİF EDİLDİ
Arslan Beyin hatıralarının
alındığını ancak bazı kısımların ve sayfaların tahrif edildiğini iddia eden
Toğuz şu şekilde konuştu: '' Arslan Beyin yazdığı hatıraları Mustafa
Zulkadiroğlu beyefendi, Allah rahmet etsin vefat etti, tarih yazacağım diye
abimden almış. Abim insanlara çok güvenirdi, Arslan Bey`in bütün hatıralarını
verdi, ne varsa telgrafları, mektupları her şeyi Mustafa Zulkadiroğlu`na verdi.
Kahramanmaraş`a en büyük haksızlık burada yapıldı. Çünkü Maraş`ın tarihi yok
edildi. Şimdi düzmece bir tarihin peşinde koşup duruyoruz. Neden düzmece
diyorum, herkes istediğini yazıyor, herkes istediğini yazmaya başladı.
Hatıralar elimize geçmedi, artık onu bile saklamaya başladılar. neden
korkuyorlar bunlar? bilmiyorum bunu da araştıracağız. Bu hatıralar Sütçü İmam
Üniversitesi Tarih Kürsüsünde duruyor şimdi. Latin harfleriyle el yazması,
yazılan o hatıralar Üniversitede duruyor. Bu hatıraların derlenip, toparlanıp
basılabilir hale getirilip bastırılması lazım. Bu hatıralar tahrif edilmiş,
sayfaları yırtılmış ne kadar tahrif edilirse edilsin artık ona da razıyız.
Burada da yine farklı bir şey aramasınlar, ben eski düşüncemden vazgeçtim, Arslan Beyin hatıralarına dokunmamaları lazım
diyordum ama dokunmuşlar. Yalnız buna rağmen herkes kendi istediği gibi
yazmış, istediği gibi anlatmış. Arslan
Bey yapılan işlerin neden ve nasıl yapıldığını yorumunu katarak anlatmış bu
farklı bir bakış açısıdır zenginlik kazandırır. Artık bunun gizlenmesine,
örtülmesine gerek yok. Bir dergide aynen
şunlar yazıyordu, Kuvayi Milliye komutanı Sütçü İmam, ya hu dedim biz ne yaptık
dedim. Hadi bakalım, Sütçü İmam Kuvayi Milliye komutanı oldu dedim, sen sus
istediğin kadar sus dedim. Okula giden çocuklar, lisedeki öğrenciler oturuyor
Kuvayi Milliye komutanı Sütçü İmam diye yazıyor, sen de sesini çıkarmıyorsun,
tamam yazsın diyorsun. Ama yanlış bu insanlara bunu böyle öğretmemek lazım.
Demin değindiğim gibi Arslan Bey`in hakkını yesinler o şurada dursun, Muallim
Hayrullah`ın hakkını yemeyin kardeşim. Şehit Evliya`nın, Mılhış Nuri`nin
hakkını yemeyin. Kurtuluş savaşı dönemindeki o 10 tane komutanın hakkını
yemeyin. O komutanların, savaşta zor koşullarda mücadeleye destek olan
Kahramanmaraşlıların hakkının yenmemesi
gerekiyor.''
ARSLAN BEYİ KÜÇÜMSEMİŞİZ
Arslan Beyin herkes tarafından
yanlış anlaşıldığını gerçek yönüyle tanınmadığın ifade eden Toğuz şu şekilde
konuştu: ''Arslan Beyi biz küçümsemişiz, çoğu insanda böyle zannetmiş. Onu
sadece Maraş`a gelmiş ve savaşı örgütleyip Maraş`ı kurtarmış bir adam olarak
görüyor. Bu hasbel kader başka bir insan da olabilirdi. Ama Arslan Bey
Trablusgarb sancağında baş komiser olarak görev yapmış aynı zamanda, bu adam
aşar vergi tahsilatı yapan bir adamdır. Neden bunu yapıyor, çiftçiyle muhatap
olsun ki istihbarat toplayacak bunu da daha iyi yapabilmek için halkla iç içe
olması gerekmektedir. Çünkü yoğun bir İngiliz istihbaratı var. Ve Arslan bey
onun için gönderiliyor. Arslan Bey bu coğrafyaya hakim biridir diyebiliriz.
Olayların nasıl geliştiğini görmesi, bu coğrafyaya hakim olması, Maraş`ta
kimlerle çalışacağını, teşkilatı nasıl ve kimlerle kuracağını bilen biridir.
Arslan beyi herkes gibi ben de küçümsemişim. ''
İŞGAL KUVVETLERİNİN TEMSİLCİSİ OLABİLİR
Maraş Mutasarrıfı Ata Beyin
Arslan Beye işgal kuvvetlerinin temsilcisi olabileceğini söylediğini savunan
Toğuz şöyle konuştu: ''Muallim Hayrullah ve doktor Mustafa Bey, Arslan Beye
daha iyi çalışabilmek ve göze batmamak için, Mutasarrıf beyden bir görev iste
diyor. Mutasarrıf bey İttihat ve Terakki hakkında atıp tutmaya başlıyor. Arslan
bey doğru bildiğini hiç saklamayan bir insandı, sen onların sayesinde buradasın
diyor. Mutasarrıf bey, sana ancak işgal
kuvvetlerinin temsilcisi olarak bizimle istişare kurmak üzere görev verebilirim
diyor. Tam adamına söylüyor, işgal kuvvetlerini temsil ettirecek Arslan
bey`e. Mutasarrıf Ata bey Nevşehir`de
milletvekili seçiliyor.''
ARSLAN BEY İSTİKLAL MAHKEMELERİNDE YARGILANDI
Kahramanmaraş`ın kurtuluş kahramanlarından
Arslan beyin istiklal mahkemelerinde yargılandığını ve 15 yıl boyunca göz
hapsinde tutulduğunu söyleyen oğlu Mahmut Toğuz şu şekilde konuştu: ''Benim
kendi yorumumu söylüyorum, Meclis`e gittiğinde oranın havasını almamıştı.
Meclis`i tanımıyordu, tanısa aynı şekilde hareket edebilirdi. Yeni bir parti
kuruluyordu, Kazım Karabekir`in başkanı olduğu bir parti. Önemli insanlar
Terakki Perver`in içinde toplanıyorlardı. Bu dönemde İzmir`de Mustafa Kemal
Atatürk`e suikast düzenlendi ve bunu yapanlar Terakki Perver partisi dediler.
Kazım Karabekir gece yarısı evinden alındı, Arslan bey aynı şekilde tutuklandı.
İstiklal mahkemelerinde yargılandı. Her hangi suç unsuru tespit edilemediği
için serbest bırakıldı. Ancak Göksun`a geldikten sonra, yargılandığından dolayı
güvenilmez bir insandır diye 15 yıl göz hapsinde tutuldu. Bunun dışında başka
bir şey yok, her şeyin bir mizansen olduğunu kendileri de biliyor, niye
biliyorlar gelişen bir parti, kendileri dışında bir parti olmamalıydı. Halk
Partisinin karşısında gelişen bir parti olmamalıydı. Bu güne kadar gelen
demokrasi sürecinde hep bu müdahaleler, hep bu sıkıntılar olmuştur. Bu halkın
seçtiği, halkın güvendiği partiler gelmesin, bizim istediklerimiz gelsin
sıkıntısı oldu. Ama halk sen istemiyorsun ama ben istiyorum dedi ve getirdi.
İnşallah bundan sonra bu şekilde müdahaleler olmaz.''
GAYRİ MÜSLİMLERDEN ALINAN VARLIK VERGİSİ ASLAN BEYDEN
DE ALINDI
Arslan beyi fakirleştirmek
için kendisinden varlık vergisi alındığını belirten Toğuz konu hakkında şu
şekilde konuştu: ''Arslan Beyin
fakirleştirilmesi vardır, gayri Müslimlere uygulana varlık vergisi Arslan beye
de uygulanıyor. Gayri Müslim değil, din bilgisi, bir ilahiyatçı, olan müthiş
bir adama bu uygulama yapılıyor. Bu dönemde elimizde olan çiftliklerimiz çıktı,
tabi burada çiftlik derken kimsenin aklına zengin bir kişi gelmesin. Arslan bu
yaşadıklarından keşke memleketim Kafkasya`da sığır çobanı olsaydım da ne iyi
çobanımız var deselerdi diyor. Bir gazeteci bunca yer gezdin, savaş kazandın,
komutanlık yaptın başka ne isterdin diyor. Yaşanan bu sıkıntılardan sonra
Arslan bey bu sitemi yapıyor.''
ARSLAN BEYİN ELBİSESİ YAMALI OLDUĞU İÇİN TÖRENLERE
KATILAMADI
Arslan beyin elbiselerinin yamalı olmasından dolayı kutlama törenlerine katılamadığını ve oğlu olarak da kendisinin yaşanan bir takım olumsuzluklar sebebiyle törenlere resmi olarak davet edilmediğini belirten Toğuz şöyle konuştu: '' Kurtuluş savaşından sonra yapılan törenlerde Maraş halkı her zaman Arslan Bey`in resmi geçit törenine katılmasını istiyor. Kendisi her zaman katıldığı törenlere bir dönem katılamıyor. Sebebi ise, Arslan beyin ceketinin kolu parçalanmış, yamalar var elbisesinde, çeketinin kolunda da yamalar var bu şekilde beni böyle görmesinler diyor. Maraşlı dökülen bu elbiselerle beni görmesin diye kutlamalara katılmıyor. Beni buraya Kafkas Kültür Derneği davet etti, ben de bu davet dolayısıyla Ankara`dan katılmak için geldim. Uzun süre bizi resmi olarak kimse davet etmedi, daha önce davet ediliyorduk ancak sonradan her hangi bir davet almadık. Davetli olmadığımız her hangi bir etkinliği de katılmadık. Kahramanmaraşlılardan bizim hakkımızda olumusuz bir şey yok onlar kadir kıymet bilir vefasızlık yapmaz mümkün değildir.''
(M. Serhat TOPALCA)