Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere ve Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis-Plasschaert ile birlikte Patriot hava savunma sistemlerinin konuşlandırıldığı Gazi Kışlası'nda incelemelerde bulundu.
Patriotlar'ın yerleştirildiği Ahir Dağı eteklerinde ortak
basın toplantısı düzenleyen bakanlar, olası bir tehdide karşı NATO ittifakının
caydırıcılığının kararlılıkla gösterileceğini belirttiler.
Adana İncirlik Üssü'ndeki incelemelerinin ardından havayolu
ile Kahramanmaraş'a gelen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Almanya Savunma
Bakanı Thomas de Maiziere ve Hollanda Savunma Bakanı Jeanine
Hennis-Plasschaert, Gazi Kışlası'nda incelemelerde bulundu. Türk ve Alman
askerlerini ziyaret eden bakanlar, daha sonra gazetecilere ortak basın
açıklaması yaptı. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan bakanlar, risklerin
caydırıcı önlemlerle asgariye indirildiğini belirttiler.
Burada ilk açıklamayı yapan Bakan Yılmaz, Adana'daki
Hollanda, Kahramanmaraş'taki Alman ve Gaziantep'teki ABD bataryalarının 15
Şubat tarihi itibariyle operasyonel hale getirildiğini anımsattı. Türkiye'nin
yanında yer alan müttefiklere teşekkür ettiklerini ifade eden Yılmaz, mevcut
risk durumuna ilişkin bir soruya ise, "Amacımız halkımızın korunması, ülkemizin
ve ittifakın caydırıcılığının kararlılıkla gösterilmesidir. Suriye'de yaşanan
çatışmaların da bir an önce son bulmasını ve ülkede yeniden barışın tesis
edilmesini talep ediyoruz. Risk var ama risk seviyesi düşüktür. İkinci hususta
ilave güvenlik gerekçesi olursa böyle bir karar NATO tarafından alınır mı.
Bizde genel bir ilke vardır, güvenlik parçalanamaz diye. Eğer güvenlik için
gerekiyorsa bu alınır. Ama şu anda buna ihtiyaç var mı? Şu anda ilave bir
güvenlik tedbiri alınmasına ihtiyaç yoktur" yanıtını verdi.
Almanya Savunma Bakanı Maiziere ise, Bakan Yılmaz'la aynı
fikirleri paylaştığını belirtti. Şu anki tehdit durumunun düşük olduğunu işaret
eden Maiziere, "Ama bu tehdit durumunun neden düşük olduğunu biliyoruz. Çünkü
caydırıcı önlemler aldığınız zaman bunun sonucunda tehdit durumu da elbette
düşük olur. Biliyorsunuz daha önce gerçekten de kötü bir kaza oldu. Daha doğrusu
Türkiye uçaklarına bir saldırı söz konusu oldu. Böyle bir durumun hiçbir
şekilde tekrarlanmasını istemiyoruz. Onun için bizzat caydırıcı önlemler
almaktayız. Bundan dolayı tehdit durumu düşüktür" diye konuştu.
Bakan Maiziere, bir gazetecinin Esad yönetiminin kendi
halkını Scut füzeleri ile vurmasını anımsatıp, Patriotlar'la Suriye içerisine
bir müdahalenin olup olamayacağına ilişkin yönelttiği soruya ise, "Teknik
nedenlerle de bakıldığında Suriye'nin içerisindeki bu roketleri indirmemiz,
vurmamız mümkün olmayacaktır. Bu konu yakın zamanda da değerlendirildi ama
kimse NATO'nun bu mevcut uygulaması ve bu uygulamaya bağlı görev tanımını
eleştirme hakkına sahip değildir. Zira verilen görev yetkisi kapsamında bütün
gerekli adımlar atılmaktadır" yanıtını verdi.
Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis-Plasschaert da,
Türkiye'yi ve Türk halkını korumak için bu topraklarda olduklarını vurguladı.
Suriye'den gelebilecek olası bir tehdit karşısında gerekli tedbirlerin
alındığını kaydeden Plasschaert, "Bizim burada bulunma sebebimiz de böylesi
muhtemel bir riski asgariye indirmek. Buna karşı tedbirleri almak. Kuşkusuz biz
orada olup bitenleri çok yakından takip etmekteyiz. Ancak bizim buradaki ABD,
Almanya ve Hollanda güçleri olarak mevcut NATO uygulamasındaki görev tanımımız,
sadece savunma amaçlı ve Türk halkını ve toprağını korumak ve Suriye'den
gelecek riskleri asgariye indirmeyi hedeflemekte. Dolayısıyla mevcut görev
tanımında sizin tarif ettiğiniz şekilde bir harekata geçilmesi mümkün değil.
Mevcut görev tanımımız buna uymamakta" ifadelerini kullandı.
Bakanlar, Türkiye'de görev yapan NATO birliklerinin masraflarının da eşit olarak karşılandığını sözlerine eklediler. Basın toplantısının ardından üç bakan kentten ayrıldı. (İHA)