“Huzursuz adama gazete okutamazsın”

İki kişilik bir ailenin geçinmesi için 1500 liraya ihtiyaç olduğunu söyleyen Nalbantbaşı şöyle konuştu: " Emekliler çektiği sıkıntıların başında maddi imkânsızlıklar geliyor. Diğer sıkıntıların da çaresi paradır. İki kişilik bir aile için en azında 1500 liraya ihtiyaç var. İki üç kişilik aile 800 lirayla geçinmeye çalışıyor. Dört yıl içinde elektriğe yüzde yüz zam yapıldı, emeklilere dört yıl içinde yüzde yüz zam yapılmadı.  Son birkaç yıl içinde emekliye yapılan zam oranları yüzde on, yüzde sekiz oldu. 2010 yılında az alanlara Genel Başkanımız 100 lira seyyanen zam aldı. Emeklilerin durumunun iyileştirilmesi için zam yapılması gerekir. Ancak biz bir aile isek devlet de ona göre harcıyor, parası kadar zam yapıyor, biz kalkınmakta olan bir ülkeyiz. Biz kalkınıncaya kadar emeklilerin durumu böyle devam edecek gibi gözüküyor ama biz de mücadelemize devam edeceğiz. Maaşın bir miktar daha yükselmesi lazım ama emeklilerin de biraz daha sabretmesi gerekiyor. Bütün toplumun bedel ödemesi lazım, herkesin çalışması gerekir."

Daha önceki dernek yönetiminin işi ciddiye almadığını, kendilerinin hedefinin üye sayısını arttırarak emeklilere daha iyi hizmet vermek olduğunu belirten Fatih Nalbantbaşı şu şekilde konuştu: "Biz yönetime geleli 4 ay oldu, kendimizi daha iyi anlatıp, iyi bir örgütlenme olması için, sesimizi daha iyi duyurmak için üye sayısını arttırmamız lazım. Biz yönetimi devraldığımızda 3262 üyemiz vardı, şu anda 3853 üye sayımız oldu. Daha ucuza odun kömür almak için yeni anlaşma yapmayı planlıyoruz. Bizim bu dört aylık süredeki çalışmalarımızdan memnun olmalılar ki üye sayımızda böyle bir artış oldu. Bu sayımız ilerleyen günlerde daha da artacaktır. Üye sayımızın şu anda 10 binlere gelmesi gerekirdi ama giden yönetim bu işi ciddiye almadı."

Emekilerin sosyal yaşantılarının yok denecek düzeyde olduğuna dikkat çeken Nalbantbaşı şunları söyledi: "Bir insanın kitap gazete okuması için karnının tok olması lazım, huzurlu olması lazım. Huzuru olmayan bir adama bir gazete sütunu okutamazsın sen çünkü kafası orada değil."

Emekli olanlara miadını doldurmuş gözüyle bakıldığını savunan Nalbantbaşı şunları söyledi; "Üyelerimiz bize en çok para sorunuyla geliyor. Emekli bu ülkenin en namuslu vatandaşıdır, hırsızlık yapmamış, çalışmış, sağlıklı zamanında bütün enerjisini, gücünü işine harcamış, emekli olmuş rahat edecek ama ettiremiyoruz.  Emekli olmuş insanlara artık miadını doldurmuş gözüyle bakıyorlar. İntibak yasası dört buçuk yıl geciktirildi sonuç ne oldu, alacak olan emeklilerin yüzde 25'i vefat etti.  Emeklilerin kendi evladının bir beklentisi yok, parası varsa anne baba diyor. Parası yoksa çocukları onlara saygı sevgi göstermiyor, bütün dünyada böyledir durum. Biz de İslami inanç vardı bunu da bozdular şu anda durum çok değişik.  Yoksa sana sıkıntı gözüyle bakıyor, bu gün gelip kalacak mı diye düşünüyor. Bir emeklimiz vardı, evlerini çocuklarına vermiş kendisini sokağa bırakmışlar. Huzur evine gitmiş sekizinci sıradasın demişler, şimdi otelde kalıyor."

Emeklilerin geriye dönük alacakları olduğunu ve emekli maaşından dolayı hiçbir yardım alamadıkların ifade eden Mehmet Nalbantbaşı şöyle konuştu: "Emeklilerin 2000 yılından 10 yıllık geriye dönük alamadıkları bir hak vardır. Kesilen bir para vardır. Genel merkezimiz dava açmıştır ve bu konu takip edilmektedir. Geriye dönük emeklilerin alamadığı 10-12 bin lira  birikmiş bir para vardır. Bir ay önce hukuk danışmanımız dava açtı kazandı fakat bu konu uzlaşma grubuna götürüldü ve bunun sonucu bekleniyor. Alıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. İntibak yasasının çıkması için 4,5 yıl uğraştık, geriye dönük bu alacaklarımız için de inşallah bizi bir 4,5 yıl daha uğraştırmazlar. En kısa zamanda ödeme yapılır ve emeklilerimiz bir nebze olsun rahat eder. Emeklilerin şöyle bir sorunu vardır, emekli aylıkları olduğu için hiçbir yardım alamıyorlar. Mesela belediyeden, fondan, aylıkları 200 lira dahi olsa bu yardımları kesiyorlar. Çok yaşlı olanlar, tek başına yaşayanlar var. Hatta oğlu kızı tekrar evine gelen var, o parayla ailesini geçindirmek zorunda olan emeklilerimiz var. Bize geliyorlar biz de çaresizlik içinde bir şey yapamıyoruz. Bir yaşlı emekli bayan vardı buraya geldi, yakacağı yiyeceği yok, evi yıkılmıştı belediye sağ olsun yaptırmış ama fondan yiyecek yardımı kesilmiş. Şu anda çaresiz 220 lira aylığı olduğu için fon yardımı kesmiş. Bin lira borcum var diyor büyük bir sıkıntısı var. 220 lira maaşla yesin mi, odun kömür mü alsın? nasıl geçinecek bu yaşlı kadın? Kahramanmaraş'ta 72 bin emekli var, 36 bin işçi emeklisi diğeri Bagkur ve emekli sandığı emeklisi. Kahramanmaraş emekli derneği olarak bu arkadaşları bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bunun içinde indirimli, tüp, market kitap kırtasiye gibi ihtiyaçlarını karşılamak için sözleşme imzalıyoruz. Yüzde 5 yüzde 10 yüzde 15 indirim anlaşması yapıyoruz."  (M. Serhat TOPALCA)