Almanya basınında yer alan
haberlere göre Türk askerlerinin yabancı güçleri ülke sınırları içinde
istemediği ve Alman askerlerine kötü muamele ettiği iddiaları gündemde yer
almaya devam ediyor.
Patriot savunma füzelerini
kullanmak üzere Kahramanmaraş`ta konuşlandırılan Alman askerlerine ''kötü
muamele'' iddiaları, Alman gazetelerinin yorumlarında sert eleştirilere
konu oluyor. Haberler.com internet haber sitesinde şöyle yer alan haber şöyle:
Alman gazeteleri, ''TÜRK
ORDUSU şimdiye kadar kendi topraklarında yabancı asker görmeye alışık değildi
ve Alman askerlerini her şeyi altüst eden, bireyci, davetsiz misafirler olarak
algılıyor'', ''Türkiye`nin iç meselelerine ilişkin anlaşmazlıkların
Alman askerlerinin sırtından yürütülmesi kabul edilemez bir durumdur'',
''Askerlerimiz bu tür muameleyi hak etmiyorlar'' gibi yorumlarda
bulundu.
RUNDSCHAU: ''MARAŞTA KÜLTÜRLERİN ÇARPIŞMASI
KAÇINILMAZDI''
Deutsche Welle tarafından
yansıtılan sert görüşlere yer veren Alman gazetelerinden Frankfurter Rundschau,
''TÜRK ORDUSU şimdiye kadar kendi topraklarında yabancı asker görmeye
alışık değildi ve Alman askerlerini her şeyi altüst eden, bireyci, davetsiz
misafirler olarak algılıyor'' savını dile getirdikten sonra şöyle devam
ediyor:
''Gururlu bir Türk
generali bir Alman kadın askerin işine karışmasına izin vermez. Zaten Başbakan
(Recep Tayyip) Erdoğan`ın tüm Genelkurmay`ın gücünü elinden almasından sonra
sonra Türk subayları kendilerini son derece onuru kırılmış hissediyor. İşte
böyle bir ortamda Kahramanmaraş`ta kültürlerin çarpışması neredeyse kaçınılmaz
oluyor.''
SAARBRÜCKER ZEİTUNG: ''BU NE İŞTİR?''
Alman askerleri ile
ilişkilerde Türkiye tarafını sorumlu gören Saarbrücker Zeitung ise, ''Bu ne
iştir? 300 Alman askeri Ankara`nın ısrarlı talepleri üzerine Türkiye`de konuşlandırılmıştır
ve görevleri Suriye`den gelmesi muhtemel füze saldırılarına karşı ülkeyi
korumaktır. Şüphesiz ki Türkiye kendine güvenen, çok gururlu bir ulustur ve
ülke topraklarında bulunan yabancı askerler nedeniyle bu hissiyat sarsılıyor
olabilir'' diyor ve yorumunu şöyle sürdürüyor:
''Ne var ki Alman
perspektifinden bakıldığında, Türkiye`nin iç meselelerine ilişkin
anlaşmazlıkların Alman askerlerinin sırtından yürütülmesi kabul edilemez bir
durumdur. Alman Savunma Bakanı (Thomas) de Maiziere açıkça bu duruma işaret
etmelidir, aksi takdirde görevinin gereklerini yerine getirmemiş olur.''
VOLKSZEİTUNG: ''GİZLİDEN GİZLİYE VAR OLAN BİR
SEVİLMEME''
Leipziger Volkszeitung ise,
Kahramaraş`ta ortaya çıkan sorunların Alman Savunma Bakanı`nın öne sürdüğü
gibi, iki ülkenin farklı gelenekleri ile ilgili olduğu saptamasını fazla
inandırıcı bulmadığını belirttiği yorumuna şöyle devam ediyor:
''Görünen yüzeyin altında
bir sürü sorun kaynıyor. Örneğin Almanya`nın yıllardan bu yana sürekli
engellediği, Türkiye`nin AB`ye tam üyeliği meselesi var. Ama diğer yanda Alman
Ordusu içindeki bazı yapısal sorunlar, örneğin iyi düzeyde olmayan askeri
donanım ve Almanya`da çok sayıda kışlanın kapatılmış olması da burada önemli
rol oynuyor. İşte bu ortamda gizliden gizliye var olan bir sevilmeme ve değerli
olmama duygusu olarak kendini belli eden tam bir travma durumu ortaya çıkıyor.
Sürekli olarak, ciddi bir saldırı durumunda bu durumun askerlerin savunma
psikolojisini etkilemeyeceği tekrarlanıp duruyor. Acaba gerçekten etkisi olmayacak
mı?''
NACHRİCHTEN: ''ALMAN ASKERLERİ İSTENMEYEN MİSAFIR
KONUMUNDA''
Bir NATO üyesinin kendini
korumak üzere İttifak`ın bir üyesinden ''yardım rica etmesinin, sonradan da
ona istenmeyen misafir muamelesi yapmasının yeni bir gelişme olduğunu'' öne
süren Kieler Nachrichten şu savları da dile getiriyor:
''Türkiye`deki Alman askerleri şu an istenmeyen misafir konumunda. Alman askerlerine bu hassas ve tamamen tehlikesiz de olmayan görevlerinde yardım elini uzatmak yerine, askerler kendilerine zorluk çıkartıldığını anlatıyorlar. İnsan haftalardır başına buyruk gelişen bu gidişatı pasif bir biçimde izleyen Türk askerlerine ve politikacılarına ''böyle olmaz arkadaşlar` diye seslenmek istiyor. NATO ortağına kamuoyu önünde olur olmaz haddini bildirmek yakışık almaz ama kulisler ardında açık konuşmak gerekir. Ne var ki mevcut durum buna hiç de benzemiyor. Askerlerimiz bu tür muameleyi hak etmiyorlar.''
(M.Serhat TOPALCA)