"Dünya kadınlar gününü
kutlarken bu özel günün tüm kadınların toplumda hak ettiği, layık olduğu yere
gelmesi, kadınların toplumların kanayan yarası haline gelmiş sorunlarının
masaya yatırılması, tartışılması ve çözümü için bir vesile olmasını temenni
ediyoruz."dedi.
Bütün dünyada olduğu gibi
ülkemizde de halen kadınlar birçok sorunla karşı karşıya olduğunu söyleyen Yurdagül
şöyle konuştu: Türk toplumu; kadınları hiçbir zaman geri plana itmemiş, onları
ailenin de toplumsal yaşamında odak noktasına yerleştirmiştir. Mustafa Kemal
Atatürk, Kurtuluş mücadelesinin ilk kıvılcımını ateşleyen, kurtuluş savaşında
erkeklerle omuz omuza çarpışan Türk kadınını toplum içinde birer birey haline
getirecek hukuki düzenlemeleri Avrupa'daki ve dünyadaki pek çok çağdaş ülkeden
önce ülkemizde gerçekleştirmiştir."
Kadınların toplumsal hayata,
iş hayatına atılmalarının, seçme ve seçilme haklarının, erkeklerle aynı haklara
sahip olmalarının önünde hukuki hiçbir engel bulunmadığına dikkat çeken
Yurdagül TÜİK tarafından yapılan araştırmalarla ilgili şu bilgileri verdi:
"2012'de Ülkemizin nüfusu 75.627.384 bunun
37.671.216'sı kadın
Kadınların iş gücüne katılım
oranı yüzde 30.2
18 yaşından büyük her 100
kadından 10'u yani yüzde 9.8'i okur yazar değil yüzde
Yüzde 30.4'ü lise mezunu olan
kadınlarımızın sadece yüzde 9'u üniversite mezunu
Seçme ve seçilme hakkını
1934'te elde eden Türk kadını parlamentoda
Ancak yüzde 14.2 oranında
temsil edilmektedir.
Evli kadınlarımızın yüzde
51.8'i 20 yaş altında evlenmiş ve yüzde 6.2 sinin resmi nikahı yok.
Kadına yönelik şiddet, hız
kesmeden devam etmekte, son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler bunları
önlemekte yetersiz kalmaktadır.
Bir araştırma şirketinin
yaptığı araştırmaya göre, evli veya boşanmış 100 kadından 47'si eşinden
fiziksel şiddet gördüğünü
Yine bu araştırmaya göre, evli
kadınların yüzde 83'ü, bekar kadınların yüzde 78.4'ü aile içinde şiddete maruz
kaldığını söylüyor."
Erken yaşta evlenen kadınların
daha çok baskı ve aile içi şiddete maruz kaldığını söyleyen Yurdagül şöyle
konuştu: "Özel sektöre oranla kamuda kadın isdihtamı daha yüksek olmakla
birlikte devlet kademesinde üst düzey idari görevlerde kadın sayısının yok
denecek kadar azdır. Yukarıda sıralanan istatistiki veriler aslında kadın
açısından neden değil, sonuçtur
Oysaki; kadın ve erkek bir
vücudun dayandığı iki ayak gibidir. Bunlardan herhangi birisi toplumdaki
işlevini yitirirse o vücut eksik ve sakat kalır. Bu nedenle de, Kadın eğitim almalı, isterse
çalışmalı toplumun her kademesinde temsil edilmeli, her ortamda söz sahibi olmalıdır."
Ali Yurdagül yaptığı
açıklamada: "Her geçen gün daha da zorlaşan sosyal ekonomik şartlar altında
çalışan, evlat yetiştiren, yozlaşan kültürel şartlar karşısında vakarını
bozmayan, Amine Hatundan, Nene Hatundan, Halide Edip den devraldığı iffet ve onurlu
mücadele bayrağını dalgalandıran, çocuklarına vatan millet sevgisinden,
helalden ve doğruluktan başka bir şey öğretmeyen, Türk milletinin temel direği,
ciğer paresi evladını şehit verdiğinde Vatan Sağ Olsun diyebilen Türk kadını,
sadece bu gün değil, daima saygı görmeyi, temsil edilmeyi, omuzlarda taşınmayı
kuşkusuz dünyadaki her kadından daha çok hak ediyor."şeklinde konuştu. (M.
Serhat TOPALCA)