Tarih: 10.03.2013 18:28

Güç erkeklerde mi?

Facebook Twitter Linked-in

Psikiyatri Uzamanı Mihriban Dalkıran Varkal, 2007 yılında Türkiye genelinde 56 ilde 1800 kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre her üç kadından birinin şiddete maruz kaldığının ortaya çıktığını söyledi. Kadınların üniversite mezunu eşleri tarafından da şiddete maruz kaldığına dikkat çeken Varkal, yüksek okul mezunu her altı erkekten birinin eşine şiddet uyguladığını belirtti.  

ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK ŞİDDET UYGULUYOR

Şiddete maruz kalan kadınların yarısının yaşadığı sorunları hiç kimseyle paylaşmadığına değinen Varkal şöyle devam etti: "Erkeğin çocukluğunda şiddete maruz kalması eşine şiddet uygulama ihtimalini iki kat arttırmaktadır. Ben bu yüzden hastalarıma tavsiye ediyorum kesinlikle ve kesinlikle çocuklarınız dövmeyin. Ne yaparsanız yapın, sinirlendiğinizde, bazen çocuklar çok sinirlendirebiliyor, bir şeyleri parçalayın, tabak kırın, bardak kırın ama çocukları dövmeyin. Çünkü şiddete maruz kalmak veya şahit olmak gelecekte şiddet uygulayan bir birey olma ihtimalini çok yüksek oranda arttırıyor."

Kadınların eşleri tarafından şiddet görme nedenleri hakkında bilgi veren Mihriban Dalkıran Varkal şunları kaydetti: "Yine kadının erkekten gelir seviyesinin yüksek olması şiddeti arttıran nedenlerden biridir. Şiddet dendiği zaman aklımıza ilk gelen fiziksel şiddettir. Dayak, yaralama veya cinayete kadar varan. Oysa duygusal olarak ihmal etme, hakaret, tehdit, küfür, aşağılama gibi sözler bunlar da şiddettir. Yine anlayıştan sevgiden yoksun bırakma maddi imkânlarını kısıtlama, kadının ekonomik özgürlüğünü kullanmasına izin vermeme şiddettir. Ve bunlar kimi zaman fiziksel şiddet kadar örseleyici olabilir."

ŞİDDETE UĞRAYAN KADINLAR SUÇLULUK HİSSEDİYOR

Varkal, şiddete uğrayan kadınların özgüvenlerinin düştüğünü ve suçluluk hissettiklerini söyledi. Bununla beraber dövülen kadının utanç duyduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Aslında utanç duyması gereken kişi şiddeti uygulayan kişiyken şiddete maruz kalan kadın çoğu zaman utanç duyar. Ve ümitsizlik hissine, yalnızlık hissine kapılır. Bunlarla beraber mutsuzluk, karamsarlık, hayattan keyf alamama, bedensel ağrılar, uyku iştah düzensizlikleri gibi şikâyetler varsa ki bunlar depresyon belirtileridir. Kadının muhakkak bir ruh sağlığı uzmanına başvurması gerekir."

ŞİDDETİN EN ÖNEMLİ FAKTÖRÜ GÜÇ BENDE GÖSTERİSİDİR

Kadının şiddet gördüğünde erkeğin farkında olmadan kendi kuyusunu kazdığına değinen Vural, bir süre sonra kadının eşine olan güveninin ve sevgisinin azaldığına dikkat çekti.  

Erkeklerin eşlerine karşı uyguladıkları şiddetin en önemli faktörü olarak kontrolün kendisinde olduğunu göstermeye çalıştığını söyleyen Vural sözlerine şöyle devam etti:  "Güç bende diyor. Tabi bu gücün kötüye kullanımına neden oluyor. Kültürel etkenler de önemli bir faktördür burada. Erkek ailesinden bunu görüyor, çevresinden bunu görüyor. Çocukken bir hata işlediğinde, suç işlediğinde, dayakla cezalandırılıyor ve bir sorun çıktığında, sorun dayakla, şiddetle halledilebiliri öğreniyor. Sorunları çözüm yolu olarak öğrendiği şey dayak oluyor. Ve evde de aynı şeyi eşine, çocuklarına uygulamaya başlıyor. Erkeklerdeki altta yatan depresyon çok sıklıkla sinirlilik ve öfke kontrol bozukluğu olarak ortaya çıkıyor.  İçe kapanma, eşiyle ve çocuklarıyla daha az iletişim kurma olarak ortaya çıkıyor. Depresyonda olan kişi çok kolay kontrolü sağlayamadığını düşündüğü ve öz güveni düştüğü için şiddete başvurabiliyor."

KADININ ELİNDE MUHAKKAK DOKTOR RAPORU OLMALI

Şiddete maruz kalan kadınların yapması gereken konular hakkında bilgi veren Varkal şunları söyledi: "Öncelikle bir yakınından yardım alacak. Güvendiği birilerine, yakınlarına, arkadaşlarına, eşine sözü geçen birilerine bunu anlatacak, destek almaya çalışacak. Sakin olduğu bir zamanda eşiyle konuşmaya çalışacak. Suçlayıcı, yargılayıcı, eleştirel olmadan ben dilini kullanarak ne kadar incindiğini, ne kadar üzüldüğünü anlatarak eşiyle konuşmaya çalışacak. Eşinin altta yatan bir depresyonu, öfke kontrol sorunu olduğunu düşünüyorsa bir psikiyatrise yönlendirmeye çalışacak. Özgüvenini arttırıcı toplumsal aktivitelere katılacak Mesleki becerisini arttırmaya çalışacak, gelir getirecek mesleki beceriler edinmeye çalışacak. Yine eşi sinirli olduğu zamanlarda, saldırganlık geleceği sinyallerini aldığı zamanlarda saldırganlığını tetikleyecek şeyler söylemeyecek. Maalesef yine sinirli erkeği sakinleştirmek de kadına düşecek. Yine kaçınılmazsa şiddet o ortamdan uzaklaşacak ve şiddete maruz kalmışsa muhakkak doktor raporu alacak. Burası çok önemli o anda boşanmayı düşünebilir veya bunu bildirmeyi düşünebilir ama bir kez başvurulduysa şiddete çolunlukla ne yazık ki çoğunlukla devamı gelen bir sorun. Şöyle oluyor, erkek şiddet uyguladıktan sonra pişman oluyor, özür diliyor bir daha yapmayacağına dair sözler veriyor ama maalesef bu sözler çolunlukla tutulmuyor ve şiddeti tekrarlıyor. Kadın bir gün bıktığı zaman elinde bir delili olmalı. Bir doktor raporu muhakkak olmalı. Artık kanunlar, polis kadınların yanında. Gerçekten Aile ve Sosyal Çalışma Bakanlığının çok güzel çalışmaları oldu bu konuda. Şu anda kadınlar maddi, manevi çok destekleniyor. Alo 183 24 saat açık her zaman destek alınabilir." (M. Serhat TOPALCA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —