Haberin yayınlanmasının
ardından konuyla ilgili tartışmalar devam ederken, Cesur FM Baş Başa programı
yayıncıları Oyun Bozan isimli uyarlama olduğu iddia edilen oyunun Yönetmeni ve
Yazarı Okan Kölük ve yine aynı oyunun Yönetmen Yardımcısı ve Başrol oyuncusu
Burak Ramazanoğulları'nı konuk etti.
Oyunun uyarlama olduğunu ve doğaçlama olarak oynandığını iddia eden
Burak Ramazanoğulları`nın iddiaları devam ederken Okan Kölük bu iddialara cevap
vermeye çalıştı.
Kahramanmaraş'ın gündemini
takip eden ve farklı konu ve konuklarıyla farkını gösteren Baş Başa programı
yorumcusu aynı zamanda Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Kürşad Kerem Akçakale ve
program yapımcısı Fatih Alper Gültepe Oyun Bozan isimli oyunun Yazarı ve
Yönetmeni ile Başrol oyuncusu Burak Ramazanoğulları'nı davet ederek kentin
gündemini dinleyicilere yansıttı.
KLK Tiyatro tarafından 1
Mart'ta sahne alan oyuna izleyiciler büyük ilgi göstermiş ancak seyirciler
yaşanan bazı sorunlardan dolayı memnun olmadıklarını dile getirmişti. Oyun
Bozan ismiyle oynanan tiyatronun başrol oyuncusu ve yönetmen yardımcısı Burak
Ramazanoğulları tarafından uyarlama olduğu ve bunun açıklanmadığı iddia
edilmişti. Yine aynı oyunda rol alan Ruşen Ünlü'de Ramazanoğuları'nın
iddialarına destek vermişti. İzmir Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen 5.
İnadına Tiyatro Festivaline davet edilen Oyun Bozan ekibi 1 Mart'tan sonra oyuncuların
ayrılmasıyla dağılmıştı. KLK Tiyatro kurucusu Okan Kölük yeni ekip kurarak
Festivale katılacaklarını belirterek yaşanan olumsuzlukların engel olmayacağını
söyledi. Aynı zamanda Ramazanoğulları ve Ünlü, Okan Kölük'ün oyun yazarı olarak
kendi ismini yazmasının yanlış olduğunu ve oyunun doğaçlama bir oyun olduğunu
iddia etmişti.
Baş Başa programında Kürşad
Kerem Akçakale ve Fatih Alper Gültepe'nin soruları ve konukların öne çıkan
iddiaları ve cevapları şöyle oldu:
BU OYUN BAŞTAN YAZILMIŞ OLSA BEN BÖYLE BİR İDDİADA
BULUNMAM
Burak Ramazanoğulları: Bu oyun tamamıyla baştan yazılmış olsa ben böyle bir
iddiada bulunmam. Oyunun orijinali Tayfun Türkili'ye ait Dokuz Canlı oyunudur.
1 Mart'ta oynanan oyun, Oyun Bozan olarak geçiyor. 1 Mart'ta Necip Fazıl
Kısakürek Kültür Merkezinde oynandı. Normalde dediğim gibi Tayfun Türkili'ne
aittir. Şimdi şöyle bir durum var uyarlarsınız, yaparsınız, söylersiniz
uyarladığınızı ona bir sözüm yok. Onun dışında yazdım derseniz ona söyleyecek
bir sözüm var benim.
Kürşad Kerem Akçakale: Peki Orhan Kölük bunu yazdım diye mi çıktı, basına
öyle mi tanıttı kendini?
Ramazanoğulları:
basında ve raketlerde o şekilde tanıtıldı. İnsanlar o şekilde tanıyor şu anda.
Akçakale: Okan Kölük'ü bu Oyun Bozan isimli oyunun yazarı olarak
tanıyorlar ve o şekilde kendini vasıflandırdı diyorsunuz?
Ramazanoğulları:
Ruşen'in de bir açıklaması var oyundaki Acul Kamil arkadaşımız, o verdiği
röportajda çok doğru söylemiş benim de haberim yoktu bu röportajdan, bu oyun
doğaçlama bir oyun dikkat ederseniz konu başlığı bulmak bir şey değil, oyunu
yönlendirmek bir şey değil. Oyun doğaçlama olduğu için, Ruşen orada bir şey
söylemiş oyunu yöneten aslında oradaki elemanlardır bence. Oyunu yöneten bir
başkası değil, ben değilim. Yöneten Okan Kölük olabilir ona bir sözüm yok ama
oyunu yazan bence oradaki çocuklardır. Orada birçok espri çıktı, mesela ilk
yaptığımız prova ile orada oyunun hiç bir alakası yok yani kesinlikle ilk
baştaki espriler, oyundaki espriler, kesinlikle hiç bir alakası yok. Dediğim
gibi o andaki düşüncelere bağlı bir şey buna bir yazan veya şey diyemezsiniz
hani ben yazdım gibi bir durum olamaz bence.
Akçakale: Sayın Ramazanoğulları burada şunu mu demek
istiyorsunuz. Bir oyun vardı piyasada
zaten bu Fransada ve Amerikada oynandı, Okan Bey bunu kendine mal etti mi
diyorsunuz?
Ramazanoğulları:
Kendine mal etti demeyeyim ben kendine mal etmiş gibi gözüküyor gibi zaten şu
anda, yani öyle gözüküyor zaten. O şekilde bahsedilmesi en azından bence yanlış
bir şey, uyarlayan diye yazılsa bence daha doğru olur.
Akçakale: Siz
bunu daha önce bilmiyor muydunuz? Siz oyunun başrol oyuncusu ve yönetmen
yardımcısısınız bu oyunun bu şekilde gidişatını Okan Beye hiç söylemediniz mi?
Böyle bir şey var, biz buradan alıyoruz, yanlış bir şey yapıyoruz diye
uyarmadınız mı?
Ramazanoğulları:
ilk tanıştığımızda bana söylemişti zaten, izin aldım şu oldu bu oldu falan
filan.
Fatih Alper Gültepe: tanışma süreniz ne kadar oldu?
Ramazanoğulları:
üç ay, üç aylık bir süre yani çok uzun denemez. Ama hani birini tanımak için
yeterli bir süre bence. İzin konusuna gelince oyundaki bir çok kişi grafik
tasarımcımız dahil yarı yarıya biliyordu zaten bunun böyle olduğunu, uyarlama
derseniz onu kendisine de sorun ben zaten röportajda da söyledim.
Gültepe: Peki bunun karşılığında, siz zaten
söylediniz, ne gibi tepkiler aldınız bu oyunla ilgili?
Ramazanoğulları:
Ne gibi yok, bir tepki yok zaten, yazılı bir izin yok ortada. Yazılı bir izin
varsa ortada onu şu anda göstermesi gerekir.
Akçakale: bu
durum oyunu seyretmeye gelenlere bir anlamda saygısızlık olmuştur diye
düşünüyorum, Okan bu konuda ne der?
Ramazanoğulları: Madem böyle bir şey yapıyorsunuz bunun
yükümlülüğünün altına girecek kapasitedesiniz bunu sizin mi düşünmeniz gerekir
oyuncu olarak benim mi düşünmem gerekir. Ben bunu soruyorum.
Akçakale: bu
oyundan sonra neden böyle bir olay vuku buldu, oyun sahnelenmeden önce böyle
bir durum yok muydu? Oyundan önce oyunun bitmesini mi beklediniz?
Ramazanoğulları: kesinlikle,
TÜRKİLİ VEFAT ETMEDEN ÖNCE TAMAMI ALDIM
Gültepe :
Sayın Kölük, Burak Ramazanoğulları'nın iddialarını duydunuz siz peki bu konu
hakkında neler söylemek istersiniz. Oyun Bozanla ilgili neler söylersiniz?
Okan Kölük: Ben ilk önce şunu söyleyeceğim Tayfun Türkili
2006 yılında vefat etmiştir. Tayfun Türkili'nin bunun haricinde, Masal, Gerdek
Gecesi gibi birçok oyunu vardır.
Akçakale: Affedersiniz, Tayfun Türkili 2006 yılında
vefat etti dediniz, şimdi Tayfun Türkili vefat ettiyse Burak
Ramazanoğulları`nın iddiasına göre izin söz konusu değildir?
Kölük: Ben
Tayfun Türkili vefat etmeden önce, bundan çok yıllar önce Dokuz Canlı`yı
oynamak istediğimde Tayfun Türkili ile msn`de konuştuk. O zaman çocukluk
çağlarım. Tayfun Türkili bana şunu söylemişti; oyunu oynayacaksın ama oyunda
oynadığının yüzde 10`unu ben alırım diyor. O zaman benim ısrarcı tavırlarım ve
Tayfun Türkili ile bizim en son konuşmamızdaki en son muhabbetimizdeki hani çok
önceki bir Hotmail adresinden olan bir şey. En son ben Tayfun Türkili`den
yazışmadan tamamı aldım ama çok çok eski bir hotmail adresi olduğu için şu anda
sizlere sunamıyorum. Çünkü 2006 gibi bir süreçten bahsediyoruz, mail adresleri
değişti.
Akçakale: 2006
yılında aldığınız izni 2013 yılında mı kullandınız?
Kölük: hayır, aradan zaman geçti başka oyunlar
oynandı. Bu gün baktığınızda dokuz canlı çok çok büyük çaplı ve çok uzun bir
oyun. Ve bu oyunu çalışmaya kalkıştığınızda çok uzun bir zamanlama alacak bir
oyun. İddialara gelince ben şunu söyleyeyim evet oyuncu arkadaşlarım elbette ki
kattı ve onların katkıları, mesela ben üç dediysem oyuncu arkadaşlarımın hepsi
buna on kattı. Bunu hiç bir şekilde konuştuklarını inkâr etmiyorum ama şöyle
bir sistem oldu, oyunun başından beri, biz oyunu ilk konuştuğumuz zamanlamadan
beri dokuz canlı metni bizim her provamızda masanın üstündeydi. Dokuz Canlı
senaryosunu seçmelerden bu yana herkes biliyordu. Ama biz dedik ki dışarıda
gezdiğimizdeki gördüklerimizdeki güncel olaylardan hepsinden alalım. Ve Tayfun
Türkili`nin o zaman bana müsaadesi vardı. Benim kullanmadığım, bana söylediği ve
yazışmada aldığım bir müsaadesi vardı. Bunun haricinde şunu belirteceğim Burak
Ramazanoğulları 1 Mart`ta ayrıldığını söyledi. Burak Ramazanoğulları 2 Mart
günü öğlen benim evimdeydi.
Burak Ramazağulları: 2006 yılında vefat ettikten sonra oğluyla
görüştüğünü neden açıklamıyor diye sorabilir miyim ben? Tayfun Türkili`nin
kendine izin vermedikten sonra oğluyla görüştükten sonraki süreci.
EN SON KONUŞMAMDAN SONRA ERTESİ GÜN TÜRKİLİ VEFAT ETTİ
Okan Kölük:
Tayfun Türkili ile görüştüğümde, Tayfun Türkili ile öyle bir konuşmam oldu ki
en son konuşmamdan sonra ertesi gün Tayfun Türkili vefat etti. Tayfun Türkili
ile konuştuğumda onay verdiğini ve oğlunun da zaten babasının sonuçta tüm
eserlerini herkes kendi oyunu gibi kullanabileceğini, içinden istediği tarzda materyal
olarak kullanabileceğini oğlu da bu toleransı bana verdi, tüm tiyatrocular
için.
Akçakale:
Yazılı bir açıklama ile mi verdi?
Kölük: Hayır
yazışmayla, msn'de
Akçakale:
Şimdi bir iddia var ve yazışma yok şu an ortada. Sadece diyorsunuz ki oğlu bana
izin verdi.
Kölük: şunu
söyleyebilirim şu anda Tayfun Türkili'nin internette bulunan irtibata geçmek
istediğiniz bir telefon numarası var. Birçok yerde aynı numara var, Tayfun
beyin kendi numarası ama telefon kapatılmış. Daha sonra iletişim kopuklukları
oldu, ben irtibatımı devam ettirmek istedim ama tekrar irtibatımı
sürdüremedim.
Akçakale:
Sayın Ramazanoğulları'nın iddialarından biri de bu oyunun uyarlama olduğunu
hiçbir yerde belirtmemişsiniz, sadece oyuncular arasında bu biliniyor.
OYUNUN İÇERİĞİNİ DEĞİŞTİRİYORSAM DİĞERİYLE HİÇ BİR
BAĞLANTISI KALMAZ
Kölük: peki
ben şunu belirtmek istiyorum, uyarlama konusunda birçok yerde biz bunların
hepsini konuştuk, bunun muhabbeti yapıldı. Yapılan bu kadar muhabbetten sonra
herkesin bunun bir uyarlama olduğunu, hatta şunu konuştuk bunu söyledim, Burak
bak dedim bu uyarlamayı yazmayalım, ben açık açık söylüyorum bu uyarlamayı
yazmayalım diye ben belirttim. Çünkü şöyle bir sebebimiz var; bu gün sizin
oyunun içinden aldığım karakterlerin hepsini ben tamamıyla değiştiriyorsam,
isimler aynı ama içerisinin hepsini değiştiriyorsam, bu sefer oyunu yazan
kişinin oyunuyla hiçbir şekilde bağlantınız kalmıyor. Yani oyunda Faruk, Güzide
isimleri olabilir ama bu gün oyunun metnini sizin önünüze ben getirdiğim de
oyunun metnini okuduğunuzda siz de şunu söyleyeceksiniz, evet isimler aynı ama
akış çok farklı. Yani kişiler çok farklı olayın gidişatı çok farklı
Akçakale: Yorum Gazetesi'nde yer alan habere göre Burak
Ramazanoğulları diyor ki; içeriği değişmedi biz oyuncular bunu doğaçlama
şeklinde yaptık diyor. Bu noktada söz hakkı doğar ve sizin de bir iddianız var
Ramazanoğulları:
yazılı bir izin var mı diye sordunuz az önce çok güzel bir soru bence. Yazılı
bir izin nerde, varsa? Madem böyle bir şey var, o zaman tapu gibi getirin koyun
istediğiniz şekilde oynayın oyunu. Ve bu şekilde kimse size söz hakkına sahip
olmasın. Onun dışında oyuncular, oyuncular keşke bağlansa şu an, keşke birkaç
tanesi, en azından bir tanesi bağlansa ve anlatsa bu durumu. Oyun doğaçlama
oynandı dedim ben, doğaçlama nedir? Doğaçlama insanın tamamen kendine ait bir
şeydir. Yani hiçbir şekilde dışarıdan biri bir şey söylemedi.
Akçakale:
katkısı olmadı mı diyorsunuz?
Ramazanoğulları:
size şunu söyleyeyim Kerem Bey oyun akşamı bir baktım bir oyuncunun ayağı
titriyor, bir oyuncu bayılmak üzere, bir tanesi yerini unutmuş, bir tanesi
söyleyeceği repliği unutmuş. Herkes heyecan içerisinde o anda siz ilk
yaptığınız provayı nerden hatırlayabilirsiniz. Böyle bir şeyin imkânı var mı
hatırlamıyor, o anda olan bir şey. O anda ben sahnede yeni yeni şeyler gördüm
hiçbir şeyden haberim yoktu.
Akçakale: söz
konusu yazıda da şunlara değinmişsiniz, diyafram çalışması yapmadığınızı, ses
sorununun fazla olduğunu söylemişsiniz
Ramazanoğulları:
ben seyircilerle bizzat konuştum, gelenlerin çoğu zaten bizim arkadaşımız bizim
çevremizdi. Oraya gelen insanlar ve bana şunu söylediler. Ses ciddi manada çok
büyük problemmiş bunu duydum ben. Çünkü en öndeki zor duyarken en arkadaki
nasıl duyacak bu sesi. Ben bunu sorarım ilk önce. Hatta Mustafa Burhan
Karayigit oyuncu keşke benim haberim olsaydı da bir mikrofon ayarlasaydım size
dedi. En azından biraz daha çalışma olabilirdi bence, en azından diyafram çalışması
olabilirdi. Orada sesi yükseltmek amaçlı bir şeyler yapabilirdik ki biz orada
selam bile çalışmadık.
SES SORUNU YOKTU, AFİŞTE UYARLAMA YAZILMASINA GEREK YOK
Oyun Bozan isimli tiyatronun
yeni kadrosunda yer alan Derya Kemaneci Canlı yayına bağlanarak şunları
söyledi:
Derya Kemaneci:
Öncelikle ben Burak beyin söyledikleriyle ilgili konuşmak istiyorum, ses
gelmediğinden bahsetti, izleyici olarak ben orada bulunuyordum zaten. Ben son
kısımda izlediğim halde ses bana çok güzel bir şekilde geliyordu. Aynı zamanda
oyunun uyarlama olduğunu, doğaçlama olduğunun afişte olmadığını söyledi Burak
Bey. Şöyle bir şey var, ben duydum arkadaşlarımı tanıyorum zaten hepsi
arkadaşım doğaçlama ve uyarlama olduğunu zaten söylüyorlardı. Böyle bir şey
gizlenmiyordu zaten, sadece afişte yer almıyordu. Ben de zaten böyle bir şeye
gerek duymuyorum böyle bir şeyin afişte yer alması gerekmiyor. Sadece
oyuncuların resimleri olması, gayet güzel afiş olduğu görülüyordu.
Akçakale: siz
burada ses düzeninden bahsettiniz, siz arka sıralarda mı oturuyordunuz?
Kemaneci:
tiyatroyu izlediğimiz salonun baya bir arkasındaydım
Akçakale: ses
sisteminin iyi olduğunu söylüyorsunuz, sesin size gayet iyi ulaştığını ifade
ediyorsunuz
Kemaneci:
evet, bunu herkes de söyler, benimle birlikte gelen birçok arkadaşım vardı şu
an onlar da dinliyorlar
Akçakale: aynı
zamanda Burak beyin bu uyarlamadan haberi olduğunu yalnız bu uyarlamadan haberi
olduğu halde oynadığını mı dile getirmek istiyorsunuz
Kemaneci: evet
zaten herkes biliyordu bunu Burak beyinde bildiğini biliyorum, Burak beyde
bence biliyordu.
Burak Ramazanoğulları: Derya Kemaneci şu an bu ekipte yer alan birisi,
kendisine başarılar diliyorum öncelikle, Allah yardımcısı olsun rolünde. Umarım
kendisi de sesini duyurabilir bizim duyurduğumuz gibi. Fakat şöyle bir durum
var, en önde oturan kişi sesi duyamazken nasıl bir kulak varmış ki gerçekten
duymuşlar öncelikle tebrik ediyorum. Oyunun uyarlama olduğunu ben hiç kimseye
açık açık bahsetmedim, oyunun doğaçlama olduğunu herkes biliyor. Biz bunu bangır
bangır söyledik, oyunun uyarlama olduğu biliniyordu da neden yazılmadı ben yine
buraya geleceğim, yazılsın o zaman madem bu kadar biliniyor.
OYUNUN DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ TÜM EKİP BİLİYORDU
Kölük: ekibin
tüm üyeleri de seçmeler günü de dâhil herkes, metin her zaman ortadaydı, dokuz
canlı metni her zaman ortadaydı. Ve tüm ekip herkes oyunun tamamıyla
değiştirildiğini, tamamıyla değiştirilip oynandığını biliyordu. Hatta bazen
metne bakıp da biraz daha bir şeyler katsak mı diye konuşmalar geçiyordu. Ben
oyunun metnini de cd'sini de siz basın mensuplarının önüne koyacağım, buyurun
metin bu cd'de bu oyunu açın hem metne bakın hem cd'ye bakın isimlerin
haricinde başka hiçbir şekilde bir değişiklik olmadığını siz de fark
edeceksiniz.
Akçakale: yani
siz diyorsunuz ki bu alıntı değil benim yazdığım bir eser
OYUN ÇALINTI İSE İTİRAZ EDEBİLİRLERDİ
Kölük: hayır
bakın ben bunu en başta söyledim zaten, dedim ki ben eğer üç anlattıysam
arkadaşlar zaten bunu on yaptı dedim ki hepsi bunun içerisine kendi dediklerini
kattı dedim. Ama hepsi oyunun temel taşlarında Dokuz Canlı'nın olduğunun hepsi
bilincindeydi. Şimdi bunun hepsinin bilincinde olup, bunun hepsinin farkında
olup, kalkıp da nasıl şöyle bir şey oluyor. Aradan bu kadar zaman geçtikten
sonra, ben hiç kimsenin hiçbir oyuncumun kafasına silah dayayıp da illaki
oynayacaksın demedim, hiç kimseye ben bunu söylemedim. Bunun hepsinin
bilincinde olup da buna rağmen oynayıp da dört ay geçtikten sonra tutup da bu
açıklamanın yapılması ne kadar doğrudur. Mesela şöyle söyleyeyim madem oyun
alıntıydı, madem oyun çalıntıydı, madem insanların doğaçlamasını daha çok
katacağı bir şeydi. Şunu yapabilirdi, ben mesela baktım oyun çalıntı mı oyun bu
şekilde mi oynanacak, o zaman oynamıyorum diyebilirdi.
Canlı yayına katılan oyuncu
Burhan Karayiğit Akçakale'nin sorusuna şöyle cevap verdi:
Akçakale:
Sayın Burhan Karayiğit, izin aldım dediğinde siz sordunuz mu hani izin belgeniz
var mı diye sordunuz mu?
Burhan Karayiğit: onu sorduğumuzda benim bilgim
var diye bir cevap alıyorduk.
Okan Kölük: şu
an sadece elimde Tayfun Türkili'nin bir yazısı veya bir metni olmadığı için şu
anda bu konumdayım. Bu zamana kadar tiyatrodayım ve bunun üstüne basa basa
söylüyorum. Hekesin sustuğu ama şu anda patladığı, sebebini açıklamadan
patladığı ve herkesin üzerime oynadığı
Gültepe:
sebebi ne olabilir sence?
Kölük: şu an
elimde yazının olmaması
Ramazanoğulları:
sebebini söyleyeyim mi? Yazının olmaması değil 17 yıllık bir tiyatrocunun bu
kadar platformda bulunmuş bir adamın, biz buna yakıştıramadığımız için bunu
yapıyoruz. Kimsenin onun üzerine oynadığı yok. Ben tekrar belirtiyorum,
uyarlanma oynandığı belirtilmedi falan hep aynı konulardayız. Uyarıldığını az
önce bir arkadaşım daha söyledi, Ruşen yine söylüyor. Az önce Derya aramış
bizim ekibimizle hiçbir bağlantısı yok ekibin içinde yaşanan sıkıntılardan
hiçbir haberi yok yeni katılmış biri ve yorum yapma hakkına sahip, tamam yorum
yapabilir normal bir şey. Hani dedi ya üç dediysem on kattılar, bu zaten olan
bir şey siz bunu kabul etmeseniz de biz bunu kabul etmesek de. (M. Serhat TOPALCA)