Tüm dünyada aynı anda gösterime girecek olan SELAM filmi Çarşamba günü 96.6 da Kahramanmaraş'ın Ekonomisini, siyasetini ve nabzını tutan BAŞ BAŞA programında tanıtıldı.
BAŞ BAŞA Programı'nın
Yapımcısı aynı zaman Bakış Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni F.Alper Gültepe ve
Yorum Gazetesi Yazı işleri Müdürü Kürşad Kerem Akçakale'nin yorumladığı programda
geniş yer verildi.
SELAM FİLMİNİN KONUSU
"Harun, Zehra ve Adem
idealleri olan 3 öğretmendir. Eğitim aşkıyla geride ailelerini, yurtlarını
bırakarak, 3 farklı kıtaya doğru yola koyulurlar. Adem, Bosna Hersek'e doğru
yollara düşerken, ardında hamile eşini bırakmıştır. Zehra ise Afganistan'a
doğru giderken aşık olduğu Harun'un sevgisini yüreğine gömer. Harun ise geçmişi
bir kenara bırakarak, fakirliğin halen hüküm sürdüğü eski sömürge devleti
Senegal'a doğru yola çıkar.
Açlığın, yoksulluğun hatta yer
yer halen savaşın hüküm sürdüğü bu farklı topraklara barışı, dostluğu,
kardeşliği ve yardım götürmeyi amaç edinen isimsiz kahramanlar, eğitim aşkını
kendi yaşamlarının üstüne koyarlar. Her ülkeye yeni hatıralar, yeni hayatlar
hediye ederler..."
Yönetmenliğini Levent
Demirkale'nin üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda ise Burçin Abdullah, Yunus
Emre Yıldırımer ve Hasan Nihat Sütçü yer alıyor...
BAŞ BAŞA programının konuğu
ise Meram Eğitim Kültür Vakfı Müdürü aynı zamanda Sanat Eleştirmeni Malik
Akgüneş oldu.
Selam film mi bugün cemiyet sanat iş
dünyasından birçok önemli ismin katılacağı galaya İstanbul'dan basının ve
halkın katılacağı filmin tadıldığını söyledi.
Akgüneş BAŞ BAŞA programında
yaptığı açıklamasında; "Selam film mi üç kıtada çekildi. Aysa, Afrika, Avrupa
Film 4 ay gibi bir zamanda çekildi ama hazırlanması 2 yılı buldu. Toplam elli
kişilik bir teknik ekip çalıştı. Bu filmde iki tonluk teknik malzeme
kullanıldı. Türkiye Afrika Bosna Hersek'e taşıdı.
Dünyada kimsenin gitmek
istemediği savaşların açlığın ve fakirliğin yaşandığı Ülker'e gözünü kırpmadan
giden öğretmenleri anlatıyor. Geriye dönüp baktığınız da Dünyada şuan da bir
takım maddi değerlerle ölçmeye katlığınızda bunu mana ve anlamlandıramazsınız.
Oyuncu hasan nihat sütçü diyor ki; Dünya haritasını evirip çevirip parmağını
koyduğu yere buraya gitmeliyiz diyen öğretmenleri tanıdım. Orada kendi
ailelerini bırakıp sevdiklerini bırakıp sadece rıza kazanmak için giden
öğretmenleri tanıdım. Ve yine levent demir kale anlatıyor; böcekler, haşarat,
biraz büyük o biraz ürküttü. Kabil'de bir kum fırtınası başlıyor. Bir saat
sürüyor kesilmiyor. Kum fırtınası birçok insanın solunum yollarını tıkadı.
Çalışma ekibindeki arkadaşlardan bahsediyorum.
Serumlar, iğneler bayağı bir düşen durduğu yerde düşen arkadaşlarımız
oldu. Dizanteri olmuşlardı. Bende oldum. Bir film çekmek için gidenler bunları
söylüyor. Durmadan bir şey istedik onlardan ve gülümsemeleri bile düşmedi.
Onları tanıyınca biz ekipçe kendi aramızda konuşmaya başladık. Bu iş böyle oluyor demek ki dedik. Sadece
gülüyorlar. Pırıl pırıl gülen insanlar."
MEHMET SAĞLAM ZİYARET ETTİ
"Sayın milletvekilimiz Mehmet
Sağlam beyle bir sohbetimiz oldu. Diyor ki; bir gün yurt dışındaki okulları
geziyorduk bir öğretmenimizle tanıştık, konuştuk hal hatır, muhabbetler sonra
dedim ki sen ne zamandan beri buradasın bana cevaben dedi ki sayın bakanım şu
kadar süre yani oldukça uzun bir süre sekiz on yıl süredir buradayım. Dedim ki
sen vatanına, memleketine dönmeyi hiç mi, düşünmedin özlemiyor musun diye
sordum. Bana cevaben dedi ki ben vatana dönmeye değil sayın bakanım buraya
ölmeye geldim.
1453 İstanbul Fethi'nde Hz.
44.20 Orada ne için varda oraya ne için gitmiş ise belki ilk etapta peygamber
efendimiz (s.a.v) hadisi şerifine layık olmak insanlar böyle değerlendirebilir.
İşte oraya selam filmde de vurgulandığı gibi esas itibariyle de orayı fethi
etmenin ötesinde insanlara İslam'ın güzelliği götürülmeye çalışılıyordu.
İslam'ın insanlara vermiş olduğu dostluk kardeşlik sevgi barış. Bugün dünyada
en çok çıkan değer olan bu değerleri esas olarak verilir."
MEŞHUR BİR MOSTAR KÖPRÜSÜ VAR
"2005'te Bosna Hersek'e
gittik. Meşhur bir Mostar köprüsü var.
Mostar köprüsünü bize anlatıyorlardı, dediler ki Mostar köprüsü evlilik
çağına gelmiş insanların evlilikle olan isteklerini beyanlarını gösterdiği
yerdir. Oradan atlayarak gösterilir, bazıları da sevdiklerine sevgisini
kanıtlamak için oradan atlayarak gösterir. Bu iki iş için kullanılır. Öğretmen
öğrencileriyle beraber Mostar köprüsünde gezi sırasında öğrencilerimizden iki
tanesi birden suya düşüyor. Eğer profesyonel atlamayı bilmiyorsanız oradan bir
yerinizi kırmadan çıkmanız mümkün değil."
EMANET ÇOK
ÖNEMLİ
Türk Öğretmenlerimizden
birinin anlattığı bir olay ise gözümün içinde şu şekilde canlandı. Öğretmenin
okulda çalıştığı sırada okulun üçüncü beşinci katı pat diye bir öğrenci düşüyor
aşağı, o arkadaşım oradan koşarak aşağı iniyor. İniyor bakıyor ki okuttuğu
oğlu
kendi öğrencilerinden biri değil, çocuğu hemen anında biri alıp haneye
götürüyor. Kendisi odasına geliyor. Seccadesini seriyor, şükür namazı kılıyor.
Soruyorlar hocam niye böyle yaptınız diye hoca üzerime emaneti olan
öğrencilerden biri değil kendi oğlum, diye şükür olsun benim çocuğummuş diyor.
Emanetin ne anlama geldiğini, emanetin ne kadar ağır bir sorumluluk olduğunu bu
şekilde gösterirken iste bizim insanımızda bugün dünyaya verilmesi gereken
hakikaten çok önemli bir mesaj olsa da bu örnekler çok daha güzel hayatı aynen
yansıtıyor. İşte arkadaşlar SELAM filmi de burada sadece üç tane öğretmenimizin
yaşadıklarını konu alarak kesitlerle bize anlatıyor. Ama bunların hepsi gerçek
ve canlı bunu belirtiyorum. (Fatih YALÇIN)