Tarih: 12.04.2013 18:51

“Peygamberimiz insan onurunu Kâbe'nin üzerinde tutmuştur”

Facebook Twitter Linked-in

Kutlu Doğum haftası etkinlikleri hakkında bilgi veren İl Müftüsü Muhammet Gevher şunları söyledi: "Bu seneki kutlu doğum haftasının konusu ‘Hz. Peygamber ve İnsan Onuru' olacak. Mükemmel bir konu, artık dünyada insanlar, Müslümanlar bir birini acımasızca öldürüyor. Bunun ne dinde ne kitap da ne de Hz Peygamberin söyleminde asla ve kata yeri yok. Bu sene İnşallah 101'i aşan kutlu doğum programlarımızda insan onuru ve insana nasıl değer vermemiz gerektiği üzerinde çok duracağız. Bildiğiniz gibi Peygamber Efendimiz, en kutsal Kâbe mekânı ama insan onurunu Kâbe'nin üzerinde tutmuştur. Sevgili Peygamberimiz insana Kâbe'den sen daha kıymetlisin vurgusunu yapmıştır."

CAMİİ CEMAATİ ARTIK DAHA KÜLTÜRLÜ

Camii cemaatinin öncekinden farklı olarak değiştiğini, artık bilinçli ve kültürlü insanlardan oluştuğunu ifade eden Gevher şu şekilde konuştu: ""Biz Cuma günleri en az 200 bin kişiye hitap ediyoruz, bu büyük bir rakam. Hutbelerde hitap ettiğimiz kitlenin yarısı kadar belki daha yarısından daha fazla bir kitleye de vaazlarda hitap ediyoruz. Tabi bu kadar büyük bir kitleye hitap ederken kendimizi de hep tenkit sürecinden geçiriyoruz. Hakikaten bu insanlara layık hizmet yapabiliyor muyuz, çünkü artık camii cemaati eskisi gibi alt tabakadan değil. Cami cemaatimiz çok kaliteleşti, zenginiyle, kültür yapısıyla. Biz toplantılarda kendi kendimizi tenkit ediyoruz, biz toplumun gerisinde kalmayalım diye kendi iç dinamizmlerimizle tenkit ediyoruz. Ve böyle bir kitleye daire personeli, kuran kursu öğreticileri, camii imam hatiplerimizle hizmet etmeye çalışıyoruz.  Sayımız da hayli kabardı diyebilirim, yaklaşık 2000 personele ulaştık, il ve ilçelerimizle birlikte, bu az bir sayı değil. Tabi bu az bir sayı değil derken burada devletimizin ve milletimizin önemli olduğu ve din hizmetlerine bu milletin ne kadar önem verdiğini devletimiz açıkça gösteriyor."

VAAZ VE HUTBELERİN CEMAAT ÜZERİNDE ETKİSİ BÜYÜK          

Camilerde vaazların ve hutbelerin cemaat üzerinde büyük bir tesiri olduğunu söyleyen Gevher şunları söyledi: "Cami hizmetlerimiz çok önemli, ben bayram vaazlarında bunu vurguluyorum. Bizim Cuma vaazlarımız ve hutbelerimiz olmasa idi bu insanların camiye, ezana bayrağa saygıları olmayabilir, namazlarda bu konular üzerinde önemle durulmasaydı ülkemizi bölmek isteyen fitne fesat odakları hedeflerine biraz daha yaklaşmış olabilirlerdi. Bizler için, insanımız için Cuma namazları, bayram namazları çok önemli. Buralarda kardeşlik, birlik, beraberlik mesajları veriyoruz. Dolayısıyla siyasi bir atmosfere de vaazlarımızı götürmüyoruz ki bunun güzelliğini İslam âlemi içinde yaşayan, en iyi yaşayan ülkemizdir. Birçok ülkede camilerde ölüm olayları oluyor, bizim burada dikkatli oluşumuz, buralarda ancak Allah'ın adı anılır, ancak kardeşlik duyguları pekiştirilir hareket noktasından esinlendiğimiz için ülkemizde bu güzellikler de meyvesini vermiştir."

ZAMAN ZAMAN TOPLADIĞIMIZ YARDIMLAR ÇOK CÜZİDİR

Camilerde toplanan yardımlara da değinen Gevheri şu şekilde konuştu: "Ben altını çizeceğim, biliyorsunuz zaman zaman, çok sık olmasa da camilerimizde halkımız adına yardım topluyoruz. O yardımlar çok cüzidir bunun da altını çizeyim. Hepimiz Kahramanmaraş'ta yaşıyoruz, iyilik taraflarını da eksi taraflarını da görmek durumundayız. Kuran kurslarımızın da fiziki yapılarını düzeltiyoruz, yüzde 60 oranında kuran kurslarımızın fiziki yapıları düzeldi. Buradan herkesin desteğini rica edeceğim, mimarlar odasının yukarısında Kahramanmaraş'ımızın din hizmeti ve kuran kursu açısından hepimizin yüzünü güldürecek bir temel atacağız. Buranın 50 kişilik bölümü imam hatiplerimizin sizlere daha güzel hizmet vermeleri için hizmet içi eğitime yönelik olacak. Cami altlarındaki kuran kurslarımız da güzel bir ortama kavuşacak. Bizim hala okullardan alma sıralarımız var, artık kuran eğitimine bunlar yakışmaz, Kahramanmaraşlıya da bu yakışmaz. Ama ben mutluyum biz ne istersek Kahramanmaraşlı halkımız bizlere destek veriyor. Eğitim faaliyetlerine önem veriyoruz, kuran kursu hocalarımızın yarıya yakınını eğittik, imamlarımızın bir kısmını aldık. Ama yatılı ortamımız olmadığından dolayı cami görevlilerimizi istediğimiz seviyeye getiremiyoruz. Dolayısıyla eğitim hizmetlerimize ağırlık vermek zorundayız, biraz önce belirttim cemaatimiz hem zenginleşti hem kültür seviyesi yükseldi. Bunu çok önemsiyoruz, bu anlamda da layık olmamız için din görevlilerimizi eğitimden geçirmemiz lazım."

BAZI TARİHİ CAMİLERİMİZDE BİLİNÇSİZ TADİLAT YAPILMIŞ

Camilerde yapılan tadilatların birçok yerde aslına uygun olarak yapılmamasının yanlış olduğunu ifade eden Gevher şu şekilde konuştu: " Altını çizmek istediğim bir husus daha var, bazı tarihi camilerimizde o kadar bilinçsiz tadilat yapılmış ki, çerçeveler alüminyum kaplama olmuş, taşın üzeri boyanmış, demirden minber yapılmış. Kahramanmaraş'ta demirden minber yapılır mı? Vakıflar Genel Müdürlüğü bunları sıraya alarak belirli bir periyot içerisinde yapıyor ama çok gerideyiz. Şu anda taş mescidin tadilatı yapılıyor, sizlerin de yardımıyla orayı bir eğitim kurumu olarak hizmete açacağız. Birkaç odasında hadis, fıkıh dersinin verileceği eğitim müessesesi haline getireceğiz."

Yeni yapılan camilerin mimarisi ve iç dizaynı hakkında çarpıcı açıklamalar yapan Gevheri iç mimaride sadeliğe ve huzurlu bir görüntüye dikkat çekerek şunları söyledi: " yakın zamana kadar bizim de haberimiz olmadan camiler yapılmıştı. Halkımızın yaptırdığı camiler arasında proje ne kadar iyi olursa olsun, sonuçta vatandaşın, toplumun, derneklerin bir baskısı var. Herkes kafasına göre bir şey söylüyor.  Ulu camimiz sade, huzur buluyorsunuz ama bazı yeni camilerimize gidin, kapkara fason bir çini, bu kadar bilinçsiz yapılmaz. Bazı camilerimiz yapılmış, kötü proje yarışması açsanız ancak bu kadar yapılabilir. Camiye gittiğiniz zaman ruhunuz daralmayacak, çok tezyinat yapmak da İslam'a göre çok hoş değildir. Bu güzelliği Abdulhamid Han Camiinde görüyoruz. Türkiye'de yeni yapılan camiler içerisinde iç tezyinatı gerçekten size huzur veriyor." (M. Serhat TOPALCA)

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —