Gündem

Gündem Haberleri

Reklam ve dizi, bozuyor bizi

Rıdvan Hoca Vakfı'nın düzenlediği aile seminerine bu ay konuşmacı olarak, Gönül Radyo Genel yayın yönetmeni Mesut Bilal Buğday katıldı.

Reklam ve dizi, bozuyor bizi

Sıcak bir atmosferde geçen aile seminerinde bu ay "AİLE VE MEDYA" konusu işlendi.

Mesut Bilal konuşmasında şunları söyledi:

 "Medya, bugün eğitici olmaktan ziyade, yıkıcı ve yanlış yönlendirici özelliklere sahip hale gelmiştir. Kişileri eğitmek ve bilinçlendirmek yerine, kişilerin nefislerini kötüye kullanmak noktasında, yayınlar yapmaktadırlar.

Özellikle televizyon ve sanal ortamlarda yayınlanan reklamlarda kadınlar "cinsel obje" olarak gösterilirken, erkek ise, kadının peşinden koşan "zavallı" olarak gösteriliyor.

Reklam filmlerinde, kayınvalidesinin aldığı halıyı, "uçan halı" diyerek camdan fırlatan bir gelin, yada arabanın yolda gitmemesinin sebebini, arabadaki ağırlıklara ve kayınvalidesinin ağırlığına bağlayan damat, yada 1965'li yıllarda yapılan bir reklam örneğinde; gelin ve kayınvalidelerin dırdırını önlemek için, "Alırsan gırgırı, önlersin dırdırı" şeklinde verilen mesajlarla, aile kurumu yıpratılmakta ve insanlar gereksiz ve israf olan tüketime yönlendirilmektedir.

Yeşil çam filmlerinde; zengin kız, fakir oğlan edebiyatı yapılırken, en ufak bir meselede evinden kovulan kadın, yada evini terk eden koca imajı ile, bugün evli çiftlere şu mesaj verilmektedir: "Evlendiğinizde, sizde böyle birbirinize savaş açın"

Bazı film karelerinde de, kadının hanımefendi olabilmesi ve erkekler tarafından kabul görmesi için köyden şehre geldiğinde, açılıp saçılması gerektiği vurgulanmaktadır. Aksi halde kadın; sinmiş, cahil, ve yabani olarak gösterilmektedir.

Evinde, karakter ve ahlaki eğitimleri alamayan çocukları, televizyon ve sanal ortamlar eğitmeye başlayınca,  diziler ve filmlerde gösterilen şatafatlı ofisler, zengin aile ortamları, bir çok genç kızın evden kaçmasına sebep olmuştur.

 Özellikle reklam filmlerinde gelin kayınvalide diyalogları oldukça olumsuzdur. Bunun temel sebebi özellikle Anadolu'da uzun süre gelin ve kayınvalide'lerin aynı evi paylaşması ve bunun neticesinde kuşak çatışması meydana gelmesidir. Oysa zaman ve mekan değişmiştir. Yerine göre insanların değerlerini kaybetmeden, bu zamana göre kendisini formatlaması gerekir.

 Aslında birçok kardeşimiz "Bu durumlar beni etkilemez" diye düşünebilir. Ancak kişi farkında olmadan, insanın zihin dünyası, özellikle bilinçaltı, bazen sizi yanlış yönlendirebilir.

 Özellikle daha evlenme aşamasında alınan eşyalar, hiç dikkatinizi çekti mi acaba?  Eskiden evlenen çiftlere "Allah bir yastıkta kocatsın" denirdi. Ancak bugün "küs yastığı" adı altında yastıklar icat edildi. Bilinçaltına daha evlenme aşamasında, evliliğin bol bol küsülüp ayrı ayrı yastıklarda yatılacak bir anlayış ve ortam olduğu izlenimi oluşturuldu.

Diğer taraftan İslam dininde dedikodu yapmak en büyük günah iken daha evlenme aşamasında Anadolu'nun bir çok yerinde "Fiskos masası" yapılmakta, hatta üzerlerine en güzel örtüler örtülmekte, ve dedikodu meşrulaşır hale gelmektedir.

Özellikle medya sektöründe; subliminal, 25.kare gibi bilinç altı mesajları; filmlerde, dizilerde, ve reklamlarda oldukça yoğun verilmektedir. İzleyicilerin büyük çoğunluğu bu gizli mesajların tuzağına düşmektedir."  dedi

Mesut Bilal Buğday konuşmasının sonunda, Müslüman ailelerin bu tuzaklara düşmemesi için, televizyon ve sanal ortamları kontrollü kullanması gerektiğini belirtti.(Selçuk KILINÇ)



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer