Pakdil, dışarıdan ve içeriden
bir kısım unsurların terörizmi teşvik ederek, Türkiye`nin prangası haline
getirdiklerini söyledi.
Birlik olup Türkiye`nin
ayağındaki bu pranganın çözülmesi gerektiğini dile getiren, şöyle devam etti:
``Terörle mücadeleye
aktarılan kaynak işsizliğe ve istihdama ayrılırsa, Türkiye çok büyük mesafeler
alacaktır. Türkiye, akan kanın durması halinde model ve yol alan bir ülke
olacaktır. Çözüm süreci, milli birlik ve kardeşlik projemizin neticesidir.
Memlekette kan dursun, ölümler olmasın çünkü halkımız barış istiyor. Son 30
yıldır analar, babalar, kardeşler, eşler ve çocuklar ağladı. Diyoruz ki bu
gözyaşları dinsin, dikkat ederseniz şehit ve gazilerin aileleri de bunun
üzüntüsünü yaşıyor.``
İki kardeşten birisinin dağda,
diğerinin polis veya asker olduğu durumların görüldüğüne dikkati çeken Pakdil,
bu insanların karşı karşıya geldiğini, ana babaların ise kanın durmasını
istediklerini vurguladı.
Kendi evinde huzur bulunmayan
insanların dışarıya huzur veremeyeceğine değinen Pakdil, şunları kaydetti:
``Türkiye, bunu sağlamaya
çalışıyor. Bir yere kız istemeye gitseniz, evinizde huzursuzluk varsa o
insanlar sizin hısım, akrabanız olmak istemez. Evimizin içerisindeki bu
huzursuzluğu giderelim ve bu duruma bir son verelim istiyoruz. Bir kısım
insanların karıştırıcı sözleri doğru anlaşılmamalıdır. Devletimiz görevini
yerine getiriyor, barışa katkı sağlamak istiyor, `insanlar ağlamasın` diyor.``
Pakdil, çözüm sürecinin
tamamlanmasıyla Türkiye`nin büyük bir sıçrama gerçekleştireceğini söyledi.
TBMM Başkanvekili ve
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam da çözüm sürecinin planlandığı gibi
devam ettiğini belirti.
Halkın desteğinin çözümden
yana olduğuna, yaklaşık 3 aydır anaların ağlamadığına işaret eden Sağlam,
``Demokrasilerde halkın desteğini alan her türlü proje olumlu
sonuçlanmıştır. Devletin kırmızı çizgileri bellidir. Milletin değerleriyle
bağdaşmayan hiçbir şey millete dayanan bir iktidar tarafından yapılamaz`` diye
konuştu.AA