“Statükocu Partiler Milletin Helal Oylarıyla İktidara Gelemedi”

Çeşitli programları gerçekleştirmek ve bir dizi ziyarette bulunmak için Kahramanmaraş`a gelen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ilk olarak Ak Parti İl Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya katıldı.

Toplatıda yaptığı konuşmada Türkiye'nin son 10 yıllık dönemde önemli bir süreçten geçtiğine dikkat çeken AK Parti Genel Başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş şunları söyledi: "Türkiye gerçekten çok önemli tarihi bir süreçten geçiyor, geçtiğimiz 10 yıllık süreçte, 2002-2012 sürecinde, Türkiye`nin önemli bir değişim sürecini geride bıraktığını hep beraber idrak ettik. Türkiye hem ekonomide hem siyasette, o eski Türkiye dediğimiz içine kapanmacı, halka tepeden bakan, halkın değerleriyle, halkın inançlarıyla, bağdaşmayan bu anlamda halkı kendi istediği gibi yeniden toplum mühendisliği metotlarıyla yönlendirmek isteyen, değiştirmek isteyen, eski zihniyetle Türkiye geçtiğimiz 10 yıl içerisinde yüzleşti, hesaplaştı. Hem ekonomi alanında hem siyaset alanında fevkalade önemli değişimlere Türkiye AK Parti iktidarları sırasında milletin gösterdiği istikamette gerçekten önemli başarıları gerçekleştirerek adım attı.  

Türkiye öncelikli olarak bu eski Türkiye dediğimiz bu vesayetçi yapının hukuki ve siyasi sistemini deşifre etti. Bunlarla mücadele etmek, bunların eski dönemlerde yapmış oldukları kirli pasaklı işleri ortaya çıkarmak konusunda akla hayale gelmeyecek büyük bir mesafe aldık. Türkiye 12 Eylül ile 28 Şubat'la hesaplaşma yoluna girdi. Türkiye Meclisi darbeleri araştırma komisyonunu gerçekleştirdi." 

2002-2012 DÖNEMİ TÜRKİYE İÇİN BİR DEĞİŞİM SÜRECİYDİ

Türkiye'nin 2010`da yapmış olduğu anayasa referandumuyla vesayetçi sistemin anayasal alt yapısını değiştirecek önemli adımlar attığını ifade eden Kurtulmuş sözlerine şu şekilde devam etti: " Ayrıca yine 2007'deki o krizleri hatırlayın, parlamentoya cumhurbaşkanı seçtirilmiyor. Bir taraftan cumhuriyet mitingleri, bir taraftan 367 garabeti, Türkiye'de sistemin sıkıştığı bir yerde halkın oyuna müracaat edilerek 2007 referandumuyla birlikte Türkiye'de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin önü açıldı. Siyaset alanında bu değişiklikler, bu reformlar yapılırken burada sayamayacağımız onlarca önemli adım atılırken, aynı zamanda da ekonomik alanda Türkiye'de de makro dengelerin, makro istikrarın sağlandığı, faiz oranlarının, işsizlik oranlarının düştüğü, genel ekonomik dengelerin ciddi şekilde gerçekten düzeldiği dönemi geride bırakmış olduk. Diyebiliriz ki 2002-2012 dönemi Türkiye için bir değişim süreciydi. Önümüzdeki 2013-2023 dönemi ise ekonomi ve siyasetteki değişikliklerin kalıcı hale geleceği, milletten başka karar sahibi hiç kimsenin kalmayacağı bir Türkiye'nin inşası sürecidir."

STATÜKOCU YÖNETİMLER TÜRKİYE'NİN SORUNU YOKMUŞ GİBİ DAVRANDI

Önceki iktidarların ülkenin sorunlarını görmezden geldiğini söyleyen Kurtulmuş şu şekilde konuştu: "Türkiye'nin eski statükocu yönetimleri, Türkiye'nin bütün sorunlarını halının altına süpürdü, yokmuş gibi davrandılar. Sanki bu sorunlar çözülmezse ya da tehir edilirse bu sorunların üstesinden gelirmişiz gibi davrandılar. Mesela darbecilerle yüzleşmek bunlardan birisiydi. Anayasa değişikliğini yapmak, terör sorunun çözmek bunlardan birisiydi. Bunlar çok zor sorunlardı, bu sorunlardan kurtulmak için sanki bu sorun yokmuş gibi halının altına süpürürsek çözeriz zannettiler ve Türkiye'nin başına bütün bu alanlardaki karşılaşmış olduğu sorunları daha fazla büyüterek bela ettiler."

Kurtulmuş muhalefetin barış sürecine sadece istemiyoruz diyerek karşı çıktığını ancak alternatif bir çözüm üretemediğini kaydetti. Muhalefetin sürece sadece ‘istemezük' diyerek karşı çıkmasıyla, çözülemeyeceğini belirten Kurtulmuş, siyasi irade ve millet iradesinin bir araya gelmesiyle önemli adımlar atıldığını söyledi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: " Bu ülkenin çocuklarının arasına hangi dış güç hangi fitneyi sokmak isterse istesin, bu ülkenin insanları aynı medeniyetin çocuklarıdır. Bu ülkenin büyük bir kısmı, insanlarının kahir ekseriyeti hiçbir zaman teröre ve terör siyasetine prim vermemiştir. Hiçbir zaman ayrılık fikrini benimsememiştir, hiçbir zaman ayrılıkçıların yanına, etrafına dönüp bakmamıştır. Böyle olduğu gibi bu ülkenin insanları hiçbir zaman statüko devam etsin diyen statüko partilerinin, statükocu zihniyetlerinin yanında yer almamıştır. Öyle olduğu içinde sittin senedir, 60 senedir, devam eden çok partili siyasi hayatımızda statükocu partiler hiçbir zaman tek başına iktidar olmadılar. Statükocu partiler, hiçbir zaman milletin helal oylarıyla iktidara gelemediler. Statükocu partiler, ancak ve ancak bir takım askeri müdahalelerle, ancak ve ancak bir takım olağanüstü durumları kendileri için siper olarak aldılar ve onlar sayesinde iktidar oldular."şeklinde konuştu.

1 Mayıs İşçi Bayramını kutlayan Kurtulmuş: kimsenin bulanık suda balık avlamamasını tavsiye ederim Türkiye'nin barış esenlik ortamına doğru giderken 1 Mayıs'ı vesile ederek işçilerin çok haklı gurur günü olan bayram günü olan barış ve emek günü olan 1 Mayıs'ı Türkiye'de bir anarşi terör ortamına dönüştürmeye kimsenin hakkı yok. Bunun ne vatanseverlikle ne ulusalcılıkla ne işçilerin haklarıyla ne emeğe saygıyla uzaktan yakında ilgisi olmaz. Emeğe saygı önce emeğin değerinin alabileceği barış ve esenliğinin sağlanmış olduğu bir Türkiye'yi inşadan geçer. Onun yolu da güzel organizasyonlarla 1 Mayıs'ı kutlamaktan geçiyor."diyerek sözlerini bitirdi. (M. Serhat TOPALCA)