Türk Eğitim-Sen Kahramanmaraş Göksun şubesi eğitim çalışanlarını bir araya getirerek Tanışma ve Dayanışma Gecesi'nin ilkini düzenledi.
Türk Eğitim Sendikası Göksun
İlçe Temsilcisi Hurşit Keşoğlu, tanışma gecesinde yaptığı konuşmada toplumsal
dayanışmanın önemine vurgu yaparak şöyle konuştu: " Dayanışma bir topluluğu
oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı
bağlanması demektir. Toplumsal dayanışma ise toplumun kurum ve kuruluşlarıyla
ortak değerlerde birleşmesi ve birlikte hareket etmesidir. Toplumsal
dayanışmanın yaşamımızda çok önemli bir yeri vardır. Çünkü iyi yaşamamıza
yardımcı olacak hareketlerden birisi dayanışmadır.
Başka dillerde olduğu gibi
güzel dilimiz Türkçe'de de dayanışma üzerine sayısız deyim ve atasözü vardır.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Yalnız taş, duvar olmaz. Ekmeğini yalnız
yiyen, yükünü dişiyle kaldırır. El eli, el de döner yüzü yıkar. Baş başa
vermeyince taş yerinden kalkmaz gibi örnekleri çoğaltabiliriz."
Aslında dayanışma bir güç
toplama girişimidir.' şeklinde konuşan Keşoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
" Dayanışma sırt sırta vererek, kol kola girerek, el ele tutuşarak ileri
atlama, ileri atılma; yukarı sıçrama girişimidir. Dayanışma güç toplayarak
ortak amaca ulaşma, istenileni ele geçirme, yakalama girişimidir. Dayanışma bir
kurtulma, bir kazanma ve kurtarma girişimidir. Dayanışma bir erdemdir, bilinçli
bir çabadır. Dayanışma bencilliği yere çalıp, paylaşmaya başlamaktır.
Dayanışma, "benim" yerine "bizim"i koyabilmektir aslında. Dayanışmada,
"Kurtulmak yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!" diyebilmektir.
Dayanışma, ortaklıktır. Ortak akıl ve ortak çabadır aslında. Dayanışma diri
olmaktır; direnmektir. Dayanışma sorgulamak ve hak aramaktır. Dayanışma açıkça
bir yerde durmak, açıkça bir yola girmek; açıkça saf tutmaktır, sıkı sıkıya
sarılmaktır. Dayanışma sevgi, hoşgörü ve sıradanlıktır, sorumluluk duymak ve
"Ben de varım!" demektir. Dayanışma örgütlülüktür. Bu örgüt bir dernektir, bir vakıftır,
bir sendikadır, sıradan bir yurttaş girişimidir veya bir ailedir."
DAYANIŞMAYANLAR YENİLİR
Dayanışma içinde olmayanların
kaybedeceklerini söyleyen Keşoğlu şunları dile getirdi: "Dayanışmayanlar
yenilir, kaybeder, yok olur. Dayanışmayanlar teslim olmaya mahkûmdur.
Dayanışmayanlar tutsaklığa, yoksulluğa, horlanmaya ve sürünmeye mahkûmdur.
Savaşları kazanarak kurtulmak, bağımsız ve başı dik yaşamak dayanışmanın
sonucudur. Haklar, özgürlükler, aydınlık ve korkusuz yaşam, bilinçli bir
dayanışmanın ürünüdür."
ORTAK AMAÇ DAYANIŞMADIR
Farklı görevlerde bulunanların
da ortak amaçlarının dayanışma olduğunu ifade eden Keşoğlu şu şekilde konutu:
"Dayanışmaya katılanların görevleri farklı olsa da, amaçları birdir, aynıdır;
ortaktır. Dayanışma halinde olanlar iyi bir futbol takımı nasılsa öyledir. Kimi
oyuncu pas verir, kimi gol atar, kimi de golü önler. Dayanışma halinde olanlar herhangi
bir taşıt, bir araba nasıl yol alırsa öyledir. Kimi motorudur o taşıtın, kimi
tekeri, kim ışığıdır. Başarı, dayanışanların görevlerini eksiksiz yapmasıyla
elde edilebilir ancak. Görevlilerin görevini yapmaması veya eksik yapması
yenilgiyi kaçınılmaz kılar. Paslar bakarak ve görerek doğru yere atılmıyorsa
tek başına golcünün veya diğer oyuncuların çabası boşunadır. Bunun gibi,
tekerlerinden biri patlak olan veya ışığı bozuk olan bir taşıt nasıl ve ne
kadar yol alabileceğide malumdur. Yurdumuzun ve dünyamızın gerçekleri dayanışma
bilincinin ve tutumunun güncellenmesini, geliştirilmesini ve dayanışma
bayrağının yükseltilmesini gerektiriyor. Bizde bu dayanışmayı Türk Eğitim-Sen
çatısı altında devam ettiriyoruz."
"MEMURLAR İŞTEN ÇIKARILMASI KOLAYLAŞTIRILIYOR"
Devlet memurları Kanununda
yapılacak değişikliklerle Devlet memurlarının işten çıkarılmasının
kolaylaştırılacağını savunan Keşoğlu konu hakkında şunları şöyledi: "İçinde
bulunduğumuz bu günlerde, Hükümet tarafından gizli gizli bir takım çalışmalar
yapılmaktadır. Bu çalışmalar gerçekleşirse 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun 128. maddesini değiştirerek devlet memurlarının memuriyetten
çıkarılması kolaylaştırılmak isteniyor. Hatta Memur tanımını değiştirerek part
time çalıştırmayı düşünüyorlar. Ama Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak
bunlara karşı çıkmaya devam edeceğiz.
Eğitim-Sen Göksun ilçe
temsilcisi Keşoğlu: "Yani değerli eğitim çalışanları, biz Sendikacılığı sözde
değil özde yapan sendikayız. Biz Türk Eğitim-Sen'iz. "Türk Eğitim-Sen TSE EN
ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Belgeli tek sendikadır. Çünkü sendikamızın
faliyetlerinin merkezinde üye memnuniyeti ve mutluluğu vardır. Türk Eğitim-Sen
dışarıdan bağımsız bir kuruluşa, çalışma yöntemlerini ve hizmetlerini denetime
açabilecek kadar özgüven sahibi bir sendikadır. Türk Eğitim-Sen'e göre
sendikacılık; "Hakkı Tutup, Kaldırmaktır." diyerek sözlerini bitirdi.
(M. Serhat TOPALCA)