TPB Genel Başkanı Nevzat Pakdil, Basın Özgürlüğü'nün sağlanmasının mazlum insanlarının haklarını savunmakta en önemli unsur olduğunu söyledi.
Günümüzde medyanın her zamankinden daha önemli
hale geldiğini, enformasyonun yaygınlaşmasına rağmen bilginin ayıklanmasının
zorlaştığını ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve
Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, "Böyle bir ortamda basın özgürlüğü
her zamankinden daha da anlam kazanmaktadır" dedi.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü
sebebiyle yazılı bir açıklama yapan Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı
ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, "Günümüzde sosyal medya olgusu her
ailede, hatta her bireyde kendisini hissettirmektedir. Enformasyonu sosyal
medya üzerinden almak ve vermek, nitelikten çok niceliksel ağırlıklı yüzeysel
haberler, çarpıtılmış, kirletilmiş, içeriği bozularak yeniden üretilmiş, kalıcı
ve devamı olmayan bilgi parçacıkları üretmekten öteye gidemiyor. Böyle bir
ortamda kalıcı bilgiye ulaşmak büyük anlam kazanmıştır. Kalıcı bilgiye
ulaşmakta basın özgürlüğü ile mümkündür. Medya mensuplarının çalışma
şartlarının iyileştirilmesi de kaliteyi artıracak ve doğru bilgiye ulaşma
noktasında daha avantajlı olacağız" dedi.
Birçok ülkede insanların baskı
altında yaşadığını, zulüm gördüğünü, yaşama haklarının bile alındığını ifade
eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili
Nevzat Pakdil, "Basın özgürlü Filistin'deki çocuk için, Myanmar'daki Müslümanlar
için, Afrika'daki aç ve mazlum insanlar için, Çin'in Sincan bölgesinde yaşayan
hakları ellerinden alınmış Türkler için kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Basın
özgürlüğü, dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun, dini, rengi, dünya görüşü
ne olursa olsun mazlum insanların gördüğü baskıların ifadesi için bir
mecburiyet ifade etmektedir. Net bir ifade ile basın özgürlüğü açısından en
önemli, en kapsayıcı sivil özgürlük ifade özgürlüğüdür. Bütün vatandaşlar için
hayati bir ihtiyaç olan ifade özgürlüğü, gazetecilik mesleğinde kullanılmaya
başlayınca, basın özgürlüğüne dönüşür. İfade özgürlüğü insanlık tarihiyle
yaşıtken basın özgürlüğü medyanın doğmasıyla daha yakın zamanlarda gündeme
gelmiş fakat zamanla ifade özgürlüğünden daha fazla itibar kazanmıştır"
şeklinde konuştu.
"İFADE ÖZĞÜRLÜĞÜNÜN KISITLANMASI, ŞİDDETİ DE
BERABERİNDE GETİRİR"
İnsanların haklarını, hukuklarını
ifade edememeleri durumunda şiddetin başlayacağını belirten Türk Parlamenterler
Birliği Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, "Eğer
insanlar sıkıntılarını, çilelerini, dertlerini anlatamazlarsa, çözüm yolu
bulamazlarsa bir süre sonra ya intiharlar ya da şiddet otaya çıkar.
İntiharların ve şiddetin olduğu yerde de huzur, mutluluk ve refah olmaz.
Nihayetinde de toplum kendisini yenileyemez" dedi. Pakdil açıklamasını şöyle
tamamladı:
"DEĞİŞİM Mİ, ÇÖZÜLME Mİ?
"Bilgi toplumu, iletişim-bilişim
devriminin en net görüntüsüdür. Bilgi toplumunda teknoloji sayesinde bilgi
üretimi önem kazanmıştır. Bilgi toplumunda bilgi teknolojileri ile sosyal
değişme arasındaki ilişkiler ve ortaya çıkan değişmeleri şöyle özetleyebiliriz:
Öncelikle, bilişim teknolojilerindeki değişim ve hızın, sosyal yapıyı çok hızlı
bir değişim sürecine sokmuş olmasıdır. Öyle ki, aileler iletişimin bu kadar
yaygın olduğu bir çağda kendi dinamikleri içerisinde birbirinden habersiz hale
gelmiştir. Sosyal değişimin çok hızlı olması, bireysel ve toplumsal hayatın
parçalanmasını da hızlandırmaktadır. Bu parçalanmalar bireyde olduğu kadar onun
aile hayatında, eğitim de, siyasal, hukuksal alanda da ortaya çıkabilmektedir.
Bu yaşananlar değişim mi, çözülme mi? Diye bir soruyu aklımıza getiriyor.
Değişim diye ifade ettiğimiz birçok şey aslında ailede, toplumda çözülmelere
yol açıyor. Bu konunun üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor. İfade
özgürlüğüne çocuklarımızdan başlamalıyız. Onları dinlemeli ve sorunların çözümü
bulmalıyız. Eğer iletişime aileden başlamazsak toplumsal çözülme büyük
boyutlara ulaşır."(Selçuk KILINÇ)