Milletimizin Sesi Hareketi lideri Prof. Dr. Abdurrahim Karslı Kahramanmaraş'ta Türkiye'nin Güncel Meseleleri' konulu konferans verdi.
Bu toplantı benim 30 yıllık
okuduklarımın sizinle testi, istişaresidir. Bu arkadaş 30 yıl ne okumuş diye,
dersin burda tekrarı, siz de test edesiniz diye geldik.'şeklinde konuşan Prof.
Dr. Abdurrahim Karslı sözlerine şöyle devam etti: " Harekete geçmemizin sebebi başkasını tenkit
etmek, başkasını yıkmak başkasının yanlış hareketini söylemek değil, bizim
harekete geçmemizin sebebi bizim fikrimiz. Bize, siz harekete geçtiniz neye
dayanarak hareket ediyorsunuz, kimsiniz siz diyorlar? Söyleyeyim onu da,
okuduklarımdan anladığım şu: bir insan inandığı zaman kalbinden Allah'a iki
pencere açılır, açılmıyorsa kendini test etmesi lazım. Nedir o iki pencere?
Birisi istinad birisi istimdat noktasıdır. Yani inanan insan Allah'a istinad
eder dayanır ve ondan medet bekler. Başka hiçbir şeyden medet beklemez.
Fikrini, hareketini tayin eden de odur.
Bizim harekete geçme sebebimiz
fikriyatımız, dayandığımız nokta da yine inancımız. Muvaffak olur muyuz? Bizim
inancımız şu; kim ki samimi olarak yola çıkmışsa, samimiyse zaten muvaffak
olmuştur. İslmam hukukuna göre kaide, ameller niyetlere göredir. Niyetiniz halisse,
burada söylediğiniz bir tek söz levhi mahfuza yazılmışsa bence biz muvaffak
olduk. Bizim muvaffakiyetimizdeki hedefimiz şu, doğru fikrimizi söyleyerek
musalla taşına yatmak."
Türk milletinin gelişmemesi
için dış güçlerin yogun bir çalışma yaptığını belirten Karslı şöyle konuştu:
"Bu millet ne zaman maksadını gerçekleştirmeye matuf biraz yol almışsa yabancı
güçler, siyonistler, emperyalistler bu milletle uğraşmışlar. Ama nasıl
uğraşmışlar bir yolu var; kendileri planlarını maalesef bu milletin içinden
bulduğu insanlarla iştirak halinde olarak kullanmışlar."
Türkiye'de milleti kendi
değerlerinden soğutmak için yıllardır çalışmaların yapıldığını ancak yeniden
bir canlanma olduğunda engel olarak PKK'nın çıkarıldığını savunan Karslı
şunları söyledi: "Hedef şu, bu millete hâkim olmanın bir tek yolu var, bu
milleti Kuran'dan soğutmak. Fakat hikmeti ilahi bu millet o değerlerden
soğumadı, yeniden o değerlere ısındı ve geldiği noktada cidden kendi varlığını
yeniden hissettimeye başladı. Şimdi yeniden hissedilen bu memlekette ne
yaptılar? Bakın bunlar senaryo değil yaşadıklarımı,1980 öncesi bu memlekette
gençlerimizi bir birine kırdırdılar, 15 bin genç öldü. Sonra bir gece bir
hadise oldu, ne dedik; biz
dolandırılmışız, oyuna geldik dedik. Biz birbirimizi niye öldürülmüşüz dedik.
80 bitti önümüze başka bir şey kondu, PKK meselesi. Oyun hep devam ediyor, pkk
meselesi 30 küsür yıl uğraştık neye mal oldu, 40 bin insanımız öldü, 400-500
milyar gitti. Bunlar teori değil artık herkes biliyor ki, pkk eşittir; 1 dış
güçler, 2 devletin içindeki temsilcileri,3 dağdaki güçler, silsilesi bu. Bakın
hep ikincisi birincisine tabidir, devletin içindekiler dış güçlere tabidir,
dağdakiler her ikisine tabidir."
Hükümetin pkk'yla hiçbir şey
konuşmadık, onlara hiçbir şey vermeyeceğiz şeklindeki konuşmalarının doğru
olmadığını savunan Karslı şunları söyledi: "Şimdi durun deyince duruyor, vurun
deyince vuruyor. Demek ki o zaman bu oyunun bu milletle alakası yok, bu ihdas
edilmiş bir oyun, bu bir senaryo. Bakın, durun dediği zaman duruyor, bakın
birkaç aydır vurmuyor. Peki, biz ne yaptık, daha önce 40 tane denediğimiz şeyle
durduramadığımız bu oyun birden bire niye durdu. Bunda bir gariplik yok mu? Biz
bunda bir gariplik var diyoruz. Ve akil olsun, akilli olmasın kim olursa olsun,
ya şunun bize bir doğrusunu anlatın da bari onu bilelim biz nerde
dolandırıldık, bir sıkıntı var. Şimdi bu dur deyince neden durdu, hiçbir şey
vermedik, hiçbir şey konuşmadık durdu deniliyor. Madem hiçbir şey vermedik,
hiçbir şey konuşmadık da daha önce bu meret niye durmadı, neden bu kadar kan
aktı? Yetkililer bir şey konuşuyor, hiçbir şey vermedik, hiçbir şey yok, bir
anlaşma yok ama dağdaki Kara Yılan mıdır beyaz yılan mıdır ne zıkkımın dibidir
o da diyor ki biz böyle konuşmadık. Şu olacak, şu olacak, şu olacak. Gazeteler
de görüşmeleri neşrediyor, Apo'da diyor ki, biz devlet seviyesinde görüşüyoruz,
tamamımız hür olacağız, yasal düzenleme olacak işte başkanlık sistemine
tarafız. Şimdi bunları derken daha önce yaşadıklarımızı ve söylenenleri de
biriktirince gene bizim başımızda bir felaket var, aman teyakkuzda olalım."
Karslı: "Biz, bunlar hallolacaksa
adalet öçlüleri, hukuk ölçüleri, hakkaniyet ölçüleri içinde hallolmalı diyoruz.
Neden, çünkü biz yıllardır bu adaleti arıyoruz, bir türlü hiçbir işimizde
bulamadık." şeklinde konuştu. (M.
Serhat TOPALCA)