Haftanın bir gününü ailesiyle
geçiren Oğul, gölün su tahliyesinin yapıldığı iki kanalın ortasına sazlıktan
yaptığı barakada, Daniel Defoe`nun 1719`da ilk basımı yapılan kitabından
uyarlanarak filmi de çekilen Robinson Crusoe`nin hayatına benzer yaşam sürüyor.
Çevredekilerin ``Yerli Robinson`` olarak adlandırdığı Oğul, zamanın büyük bir bölümünü balık tutarak ve tarla işiyle uğraşarak geçiriyor. Ziyaretine gelenleri sal ile barakasının bulunduğu alana geçiren Oğul`un, yalnız yaşadığı barakasında ``en yakın dostu`` ise radyosu.
Türkoğlu ilçesine bağlı
Beyoğlu beldesindeki Gavur Gölü`nün simgesi haline gelen Oğul, babasının, geçimlerini Gavur Gölü`nde balıkçılık yaparak
sağladığını söyledi.
Kendisinin de çocukken
babasına yardım ettiğini anlatan Oğul, 14 yaşından bu yana da bulunduğu alanda
yaşadığını ifade etti. Özellikle bölgeye gelen fotoğrafçıların ilgisiyle
karşılaştığını anlatan Oğul, ``Beni tanımayanlar tarım işçisi olduğumu
düşünüyor. Burada uzun süre yalnız yaşadığımı öğrenince ilk etapta
şaşırıyorlar. Kent yaşamından ve stresinden uzakta mutlu bir yaşam sürüyorum.
Son nefesimi de burada vermek istiyorum`` dedi.
Geçimini günde tuttuğu 4-5 kilo balıkla sağladığını vurgulayan Oğul, şöyle devam etti:
``Eşim ve çocuklarım Beyoğlu beldesinde
yaşıyor. Bana `artık gitme, gel yanımızda kal` diyorlar ama hayatımdan
memnunum. Uzman çavuş olan oğlumu, gelinimi ve torunumu trafik kazasında
kaybettim. Bunun üzerine şehre hiç gitmemeye karar verdim. Bazen çocuklarım
beni görmeye geliyor. Onlar da yaşadığım bu duruma alıştı. Burada mutlu
olduğumu görüyorlar.``
Özellikle baharda çok sayıda
misafir ağırladığına işaret eden Oğul, ``Göle gelen fotoğrafçılar yanıma
mutlaka uğruyor. Onlara tuttuğum balıktan ikram eder, sal ile gölü
gezdiririm`` diye konuştu.
Kışın da mümkün olduğunca
barakada kaldığına dikkati çeken Oğul, uzun kış gecelerini radyo dinleyerek
geçirdiğini vurguladı. AA