Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, milletvekillerinin özlük haklarına ilişkin kanun teklifine yönelik, ``Demokrasi yaşayacaksa seçilmiş insanların hukukunun ileri derecede korunmuş olması gerekir`` dedi.
Pakdil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her kurumun bir
kanunun bulunduğunu ancak milletvekillerinin durumuyla ilgili derli toplu bir
düzenlemenin olmadığını belirtti.
Milletvekillerinin hak ve hukukunun değişik kanunlara serpiştirildiğini aktaran
Pakdil, şunları kaydetti: ''Bu
teklifteki temel amaç milletvekillerinin statüsünün belirlenmesidir. TBMM`nin
internet sitesine girildiği zaman veya `milletvekili kanunun da ne var`
denildiği zaman bunun burada yer almasıdır. Örneğin bir törene gidiyorsunuz il
ve ilçe müdürlerinin, vali yardımcılarının yeri belli. Hatta sivil toplum
kuruluşlarının temsilcilerinin yerleri de belirlenmiş. Ama milletvekillerinin
yerleri o anki duruma göre değişiyor. Yani kişi nereye oturacak, nerede kalacak
bunlar belirlensin istedik.''
Pakdil, şuan ki teklif edilen düzenlemeye göre milletvekillerinin protokolde
kuvvet komutanlarından hemen sonra geleceğini ifade etti.
Milletvekillerinin seçilmiş milli iradeyi temsil ettiğini vurgulayan Pakdil,
''Nihayetinde bu bir teklif. Dağınık mevzuatın hepsi bir araya getirilmiş
oluyor. Bu teklifte özlük haklarıyla ilgili herhangi bir düzenleme yok''
diye konuştu.
-Temsil giderleri-
Düzenlemede milletvekillerinin temsil giderleriyle ilgili bir maddenin olduğunu
hatırlatan Pakdil, şöyle devam etti:
''Baktığınız zaman kamuoyunun şu bilmesi lazım. Örneğin kurum müdürlerinin
bir temsil gideri var. Orada ön görülen şey vekillerin bir temsil giderinin
olması isteniyor. Türkiye`de ilk defa veya yeni konmuş olan bir husus değil.
Ancak bu konu çok abartılı verildiği için toplumda bir kafa karışıklığına
sebebiyet veriyor. Bunun yanında devlet memurlarının doğum durumlarıyla ilgili
hususlar var. Şimdi milletvekili yaşı 25`e çekildi. Bu dönemde 2 kadın
milletvekili arkadaşımızın çocuğu oldu. Arkadaşlarımızın annelik durumları var.
Onlarla ilgili de bir düzenleme buraya girdi.''
Türkiye`nin tam bir demokrasiye geçmesi gerektiğinin altını çizen Pakdil, tam
demokrasiye geçince de herkesin hak ve hukukunun açık olarak belirlenmesinin
önemli olduğunu vurguladı.
Geçmişteki vesayet sisteminin büyük ölçüde kırıldığını savunan Pakdil, şöyle
devam etti:
''Türkiye yeni bir demokratik sisteme doğru geçiyor. Bunu özümsemeyenler
veya kabullenmeyenler olabilir. Bir kısım müdahalelerin milletvekillerin
sırtından yapılıyor diye düşünüyorum. Çünkü vesayet sisteminin kalkması lazım.
Demokrasi yaşayacaksa seçilmiş insanların hukukunun ileri derecede korunmuş
olması gerekir.'' (AA)