“Ülkemizi Yasa Boğan Saldırıyı Lanetliyoruz”

Alevi Kültür Dernekleri Kahramanmaraş Şube Başkanı Ünal Ateş yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bugüne kadar tüm insanların kardeşçe yaşadığı örnek ilimiz Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 günü meydana gelen tüm ülkemizi yasa boğan menfur saldırıyı lanetliyoruz. Ülkemizdeki huzur ortamını bozmaya yönelik, kardeşliğimizi hedef alan bu tür saldırılar nerden gelirse gelsin karşısında tüm halkımızı bulacaktır. Bu olaylar kardeşliğimize zarar veremeyecek bizleri birbirimize daha çok yakınlaştıracaktır. Hiç bir kişi, örgüt ya da ülke ülkemizi ve ülkemizin masum insanlarını hedef alamaz. Bunu kabul etmeyiz ve bunun karşısında sonuna kadar dururuz."

BU SAVAŞIN BİR TARAFI TÜRKİYE OLMAMALIDIR

Bu olayın sorumluları bir an önce bulunmalı ve bunun hesabı sorulmalıdır diyen Ünal Ateş şunları ifade etti: "Buradan hükümete ve yetkililere sesleniyoruz. Dış politikanızı gözden geçiriniz. Daha önce yaptığımız uyarılarda da yapılan yanlışlıklara dikkat çekmiş ve bu tür provokasyonların olabileceği uyarısında bulunmuştuk. Suriye'deki savaşta taraf olmamalıyız. Oradaki masum insanlara tabi ki tüm insani yardımlar yapılmalı ama bu savaşın bir tarafı Türkiye olmamalıdır."

SINIRLARIMIZ YOLGEÇEN HANINA DÖNDÜ

Türkiye'de bulunan Suriyelilerin sayısının ve kim olduklarının belirlenmesi gerektiğini aktaran Ateş şunları söyledi: "Yolgeçen hanına dönen sınırlarımızda acilen güvenlik önlemleri alınmalıdır. Türkiye'de misafir edilen Suriyelilerin sayısı ve kim oldukları bilinmemektedir. Bu konuda gerek emniyet gerekse istihbarat güçlerinin de bu belirsizliğe itirazları olduğunu biliyoruz. O kadar fazla kontrolsüz ve kayıtsız yabancı var ki kimin gerçekten mağdur kimin ajan olduğu bilinmemekte at izi it izine karışmış vaziyettedir. Bu konuda ülkemizde misafir edilen mültecilerin acilen kurallara uymaları sağlanmalıdır."

BOMBA YÜKLÜ ARAÇ BU KADAR RAHAT NASIL GEZEBİLMEKTEDİR

Olayın failleri ile ilgili insanların kafalarında çok ciddi şüpheler var diyen Ateş, bunları şu şekilde sıraladı: "Geçen hafta Reyhanlıda Türk Bayrağının yakılması neticesinde başlayan olaylarda Suriyeli bir grubun Reyhanlıda otomobilleri yaktığı söylenmektedir. 90 bin Türkün yaşadığı Reyhanlıda 50 bin Suriyelinin olması ciddi bir güvenlik zafiyet değil midir? Patlamanın olduğu anını kaydeden ÖSO kamerası ve patlama anında ki sevinç çığlıkları nasıl izah edilebilir? Bu nasıl bir tesadüf ki patlama anı ÖSO tarafından kaydedilmiştir. Cilvegözü sınır kapısı ve onun 200 km Suriye tarafının ÖSO kontrolünde olduğu bilinmektedir bu araçların onların izni olmadan ülkemize gelmesi mümkün müdür? Eğer bu olayı ÖSO yaptıysa bu çok vahimdir desteklediğiniz kişiler en ufak bir olayda silahı bize çevirmişlerdir bu durum ülkemiz için ciddi bir tehlikedir. Söylendiği gibi olay El Muhabetrrat destekli bir örgüt tarafından gerçekleşti ise bu daha da vahimdir; bu kadar patlayıcı nasıl temin edilmiştir, iki adet ağzına kadar bomba yüklü araç bu kadar rahat nasıl gezebilmektedir, devlet bunu nasıl haber alamamış ve önleyememiştri? Bu çok büyük bir zafiyet ve bu bölgede devletin varlığının olmadığının bir göstergesi değilmidir? 7"24 saat bile geçmeden failleri bulabiliyorsak niye bu olay önlenememiştir? Ölen vatandaşlarınıza yüce Allah tan rahmet, yakınlarına başsağlığı yetkililere de akıl fikir ihsan edilmesini diliyoruz." (M. Serhat TOPALCA)

Orjinal Habere Git