Türk Sağlık-Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı Adem Demir Hemşireler haftası dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
"Türk Sağlık-Sen olarak tüm
hemşirelerimizin 12-18 Mayıs Hemşireler haftasını kutluyoruz." diyen Türk
Sağlık-Sen Şube Başkanı Adem Demir yaptığı açıklamada şunları belirtti:
"Cefakar şekilde hizmet
üreten vekil ebe hemşire
istihdamı ile düşük ücrete mahkûm edilen,
sözleşmeli yapılarak hakları ellerinden alınan, çalışma hayatında
güçlüklerle karşılaşan, ailesinden, sosyal yaşamından işi için fedakârlıkta
bulunan ama kıymetleri hiçbir zaman bilinmeyen hemşirelerimiz bizim için her
zaman özel ve önemlidir."
YÜZDE 89'İ İŞ YÜKLERİNİN FAZLA OLDUĞUNU İFADE ETMEKTE
Hemşirelerin iş yükünün fazla
olduğunu ifade eden Demir şunları söyledi: "Türkiye'de görev yapan 124 Bin
hemşire arkadaşımız sorunlarla uğraşmaktadır. 3.5 yılını nöbette geçiren
hemşire arkadaşlarımızın bugün yüzde 89'i iş yüklerinin fazla olduğunu ifade
etmektedirler. Araştırmamıza göre iş yükünü normal olarak gören hemşirelerin
oranı ise yüzde 10'dur. Hemşirelerin yalnızca yüzde 1'i iş yükünün az olduğunu
belirtmektedir. Bu rakamlar bile bize hemşirelerin nasıl bir iş yükü altında
hizmet ürettiklerini anlatmaya yeterlidir. İş yükünün yanına çalışma
koşullarının olumsuzluğu, dinlenme odalarının yetersizliği gibi sorunlarda
eklenince hemşirelerimiz için çalışma hayatı zor geçmektedir."
HEMŞİRELERİMİZ ŞİDDETE UĞRAMAKTA
Hemşirelerin fazla mesailerinin karşılığını
alamadıklarını savunan Demir sözlerine şöyle devam etti: "Komik nöbet
ücretlerine mahkûm edilmektedirler. 2000 TL alan bir işçi fazla çalıştığı her
saat için 13,3 TL alırken, hemşirenin 1 saatlik nöbet için sadece 4,43 TL
alması nasıl bir mağduriyet yaşadıklarını anlatmaya yeterlidir. Bunun yanı sıra
yoğun bakımda, hasta odalarında hemşirelerimiz şiddete uğramakta, can
güvenliklerinden yoksun bir şekilde hizmet üretmeye çalışmaktadır. Doktorlardan
sonra en fazla şiddete uğrayan meslek grubu olan hemşirelerimiz artık bu tür
saldırılardan yılmıştır, neredeyse hizmet üretemez hale gelmişlerdir. Bu
şiddetin yanı sıra mobbing, baskı, ayrımcılık gibi uygulamalarla çalışma hayatı
adeta zehir edilmektedir. Birçok hemşire arkadaşımız ne yazık ki tükenmişlik
sendromu yaşamaktadır. Bu kadar çileli bir çalışma hayatı olan hemşirelerimizin
ve genelde sağlık çalışanlarımızın, milletvekillerine bile verilen yıpranma
hakkından mahrum bırakılması ise ayrı bir tuhaflık ve garabettir."
ARTIK HEMŞİRELERİMİZİN TAHAMMÜLÜ KALMAMIŞTIR
Hemşirelerin yaşadığı
sorunların giderilmesi için hemşirelik kanununun yeniden düzenlenmesi
gerektiğini söyleyen Demir şu şekilde konuştu: "Tüm bunları bir arada
değerlendirdiğimizde adeta sorunlar yumağı içerisinde kaldığını gördüğümüz
hemşirelerimizin feryadının duyulup, sorunlarına çözüm üretilmesi
gereklidir. Bu nedenle de hemşirelik
kanunu acil olarak yeniden düzenlenmeli ve çalışanların talepleri bu yeni
değerlendirmede yasaya eklenmelidir.
Ancak ne yazık ki siyaset "hemşire eksiğimiz var" cümlesinden başka
hemşireler için bir cümle dahi kurmamaktadır.
Yeterli istihdam yapmayarak ve hemşire yetiştirmeyerek de bu cümleleri
ile de sürekli çelişmektedirler. Artık hemşirelerimizin tahammülü kalmamıştır.
Sabır taşı çatlamadan sorunların çözümü için adım atılmalıdır. Türk Sağlık-Sen
olarak hemşirelerimize daha iyi çalışma şartları sağlanması temel arzumuzdur.
Bunun bir an önce gerçekleştirilmesi gereklidir. Hak ettikleri mali ve sosyal
haklar, çalışma hayatını kolaylaştıracak imkânlar kendilerine sunulmalıdır. Tüm
olumsuzluklara rağmen büyük bir özveri ile çalışan, şifa dağıtan tüm
hemşirelerin Hemşireler Haftası`nı kutluyoruz."
(M. Serhat TOPALCA)