Toplantıya Kahramanmaraş
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Yusuf Temizkan, Türkoğlu Ziraat Odası Başkanı
Mehmet Karaca, KSÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kadir Saltalı, Harran
Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu ve Ziraat Odası üyeleri katıldı.
Uluslar arası Tarım
Üreticileri Federasyonunun 1984 Yılında aldığı bir karar ile 14 Mayıs gününün
bütün dünyada "Dünya Çiftçiler Günü" olarak kutlandığına işaret eden Topçuoğlu
konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Türkiye'de 80.000 köy ve köy altı yerleşme ile 2300 belde de yaşayan
yaklaşık 23 milyon insanın bayramı bir anlamda. İlimizde de köy, köyaltı ve
beldelerimizde yaşayan 396197 kişinin günüdür bugün. Dünyada yaklaşık 7 milyar
insanın ülkemizde 76 milyon insanın gıda ihtiyacını bütün zorluklara rağmen
karşılayan toprağı işleyen hayvanına bakan besleyen insanların günü."
TARIM SEKTÖRÜ EKONOMİK, OLDUĞU KADAR SOSYAL BİR
SEKTÖRDÜR
Tarımın Türkiye'de önemli
ekonomik ve stratejik kaynaların başında geldiğine dikkat çeken Topçuoğlu:
"Tarım, Türkiye için sosyal ve ekonomik bakımdan en önemli ve stratejik
sektörlerin başında gelmektedir. Tarım sektöründe yapısal sorunların
çözümlenmesi, üretim ve verimliliğin artırılması, çiftçilerimizin gelirlerinin
istikrara kavuşturulması ve kırsal refahın artması, tarım sektörü
politikalarının istihdam ve sosyal politikalar içinde yer alması ve tarım ürünlerimizin
dünya pazarlarına erişiminin teşvik edilmesi, tarımsal kalkınmada önemli yol
almamızı sağlayacaktır. Tarım, temel ihtiyaç maddelerinin üretildiği bir sektör
olmasının yanı sıra, diğer sektörlere hammadde temini, tüketim harcamaları ve
ihracattaki payı gibi özellikleriyle, sektörün ekonomik açıdan sahip olduğu
önemini artırmaktadır. Ayrıca tarım sektörü ekonomik, olduğu kadar sosyal bir
sektördür. Son yıllarda, iklim değişikliği, küresel ısınma, dünyada yaşanan
gıda krizleri, gıda güvenliği ve güvencesi konularının sık sık gündeme gelmesi
ve tarım ürünlerindeki arz ve talep dengesinin değişmesi tarım sektörünün
dünyada ve ülkemizde ne kadar önemli olduğunun göstergesidir."
"Ülkemizdeki yapısal
sorunların çözümü ile tarımsal üretimin ve verimliliğin artırılması için arazi
toplulaştırılması, sulama alanlarının genişletilmesi, basınçlı sulama
tekniklerinin, teknoloji kullanımı ve AR-GE'nin desteklenmesi büyük önem
taşımaktadır. Kısaca bilim teknolojiyi toprağa indirmeliyiz." Şeklinde konuşan
Topçuoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Planlama ve pazarlama sorununun çözüme
kavuşturulması için üretici örgütleri finansman yönünden güçlendirilmelidir.
Güçlü ekonomik organizasyonlara sahip olmadığı için çiftçilerimizin, ürün
fiyatlarını, girdi fiyatlarını belirleme veya etkileme gücü ve inisiyatifi
yoktur. Bu nedenle diğer kesimler bu durumu zaman zaman istismar etmektedirler.
Güçsüz çiftçi piyasanın insafına bırakılmamalı güçlü üretici örgütleriyle
desteklenmelidir."
VERİMSİZLİK EN BÜYÜK MALİYET UNSURUDUR, BU NEDENLE YAPISAL SORUNLAR ÇÖZÜLMELİDİR
Türkiye nüfusunun üçte birinin
tarım sektöründe istihdam edildiğini aktaran Topçuoğlu şöyle konuştu: "Tarım,
stratejik bir sektördür. Tarıma istihdam noktasında bakıldığında nüfusumuzun
üçte biri geçimini bu sektörden sağlamaktadır. Son yıllarda, ürünlerimizin
değerinde pazarlanamaması nedeniyle, gelirlerimizin azalması yanında, elde
ettiğimiz gelirin satın alma gücü de düşmüştür. Çünkü ürünlerimizin
fiyatlarındaki artışlar (tabii bazen azalma bile olmakta), maliyet artışlarının
çok gerisinde kalmaktadır. Bir taraftan gelirlerimiz azalırken diğer taraftan
satın alma gücümüzün de azalması, girdi fiyatlarındaki artış gübre, tohumluk,
ilaç alımlarımızda kısıntıya gitmemize yol açmıştır. Kaliteli üretim ve üretim
verimliliği etkilemektedir."
TARIM SEKTÖRÜ AYAKTA TUTULMALIDIR
Mazot ve gübre desteğini
artırılmasına rağmen fiyat artışları karşısında yetersiz kaldığını söyleyen
Hüseyin Topçuoğlu şöyle konuştu: " Özellikle gübrede sanayici gübre tüketim
dönemlerinde fiyatları aşırı bir şekilde artırmaktadır. Bu da, alım gücü düşük
olan ve ucuz olduğu dönemde gübre alamayan çiftçiye aşırı maliyet
getirmektedir. Bu nedenlerle mazot ve gübre desteği artırılmalıdır. Hayvancılık
sektörümüz sıkıntılı günler geçirmekte olup özellikle kaba yem ve kesif yem
fiyatlarındaki istikrarsız durum üreticimizi zor durumda bırakmaktadır.
Hayvansal üretim noktasında üreticilerimizin sorunlarının çözüme kavuşturulması
dileğimizdir. Tarımda büyümeyi istikrarlı hale getirmek ve çiftçilerimizin alım
güçlerini artırmak üzere tarıma daha fazla kaynak aktarmak ve Türk tarımının
rekabet gücünü yükseltmek zorundayız. Doğru ve istikrarlı bir tarım politikası
ile; örgütlü, verimli ve rekabet gücü yüksek bir tarımsal yapı oluşturulmalı,
çiftçilerimizin gelir düzeyi, yaşam standartları yükseltilerek, daha dengeli
hale getirilmelidir."
Tarım sektörünün ayakta
tutulması gerektiğine vurgu yapan Topçuoğlu konu hakkında şunları söyledi:
"Tarıma gerekli önemi vermeyen ülkeler her zaman sosyal patlamaya hazır ve
riskli ülkelerdir. Ülkemizde 76 milyon insanımızı, 30 milyon turisti, 42 milyon
hayvan varlığımızı besleyen bu sektörü ayakta tutmak durumundayız. Gelişmiş
ülkelere bakıldığında dengeli ve sürekli kalkınmanın temelinde tarım ve sanayi
sektörlerinin paralel olarak büyüdüğü görülmektedir. Bu durum göz önüne
alındığında ülkemizde de sanayi ve tarım sektörünün paralel büyümesi için
sağlam bir yapıya ihtiyaç vardır. Bizler, Türk çiftçisi olarak ülkemizin gıda
güvencesinin sağlanması, toplumun, gençlerimizin ve çocuklarımızın sağlıklı ve
dengeli beslenmesi, sanayimizin ihtiyacı olan hammaddelerin üretilmesi ve
tarımımızın uluslararası alanda rekabet edebilecek doğrultuda sürdürülebilir
bir şekilde gelişebilmesi ve ülkemize zenginlik katması için tüm gücümüzle
çalışmaya devam edeceğiz."
Topçuoğlu: "En zor şartlarda
bile gönlünü bu ülkeden ayırmayan, üretimden ayırmayan "Türk Çiftçisinin
Çiftçiler" günü kutlu olsun." diyerek sözlerini bitirdi. (M. Serhat TOPALCA)