Bosna Hersek`te yaklaşık 9 yıl önce kurulan Fatih Sultan Mehmet İlahi Korosu, dünyanın dört bir yanında düzenlediği konserlerle Osmanlının adını Dünyaya duyuruyor.
Osmanlı hâkimiyetinde 400 yıl
kalan Bosna Hersek, günümüze kadar korumayı başardığı Osmanlı`ya ait cami,
köprü, han, hamam, medrese gibi yüzlerce eserin yanı sıra doğal güzellikleriyle
de turistlerin ilgisini çekiyor. Fatih Sultan Mehmet Han'ın 1463 yılında şehre
gelişiyle İslamiyet'le şereflenen ve yaklaşık 600 yıldan bugüne dinlerine
sımsıkı sarılan Boşnaklar, 400 yıllık Osmanlı himayesinin ardından Slav kökenli
devletlerin kurulması ve 1993 yılında başlayan Sırp- Boşnak savaşıyla büyük
acılar yaşadı.
Bir yandan doğal ve tarihi
güzellikleri diğer yanda ise yakın zamanda yaşanan acıların izlerini bir arada
barındıran tarihi kentte binaların duvarlarını delik deşik eden kurşun izleri,
savaşın ne kadar şiddetli geçtiğini gözler önüne seriyor. Avrupa'nın merkezi
konumundaki Bosna'da 1912'den 1995 yılana kadar geçen 83 yıllık süreçte kan ve
gözyaşı hiç eksik olmazken, savaşın ardından eğitim gönüllülerinin kültürel
alanda yaptığı atılımlar, 3 milleti içerisinde barındıran coğrafyada,
kardeşliğin yeniden yeşermesine öncülük etmiş durumda.
Bu kültürel atılımların
başında ise Fatih Sultan Mehmet Korosu geliyor. Koro, dünyanın farklı
ülkelerinde düzenlenen turnelerin yanı sıra, Bosna'yı ziyaret eden turistlere
sunduğu eşsiz müzik ziyafetiyle de izleyenlere duygu yüklü anlar yaşatıyor.
Boşnak, Hırvat ve Sırp çocuklarından oluşan Fatih Sultan Mehmet Korosu, Türkçe,
Boşnakça, Arapça ve Farsça seslendirilen ilahi ve müzik enstrümanlarıyla
``ilahi aşkı`` anlatıyor.
Tam bir Osmanlı aşığı olan
koronun kurucusu ve aynı zamanda başkanı 56 yaşındaki Prof. Dr. Mehmed Bayraktar,
Bosna-Hersek`in başkenti Saraybosna`da hizmet veren Uluslararası Burç
Üniversitesi (IBU)'de Türk misafirlere düzenlenen konser öncesi çeşitli
açıklamalarda bulundu.
2004 yılında kurulan koroda,
Bosna Müzik Akademisi`nde okuyan 6 ve 26 yaş arası öğrencilerin yer aldığını
belirten Bayraktar, koronun, bugüne kadar Türkiye, Amerika, İngiltere, Kanada,
Pakistan ve birçok Avrupa ülkesinde konser verdiğini aktardı.
Konserlerle Osmanlıyı dünyaya
tanıtmaya çalıştıklarını anlatan Bayraktar, koroda bugüne kadar 600 kişiden
fazla ilahi sanatçısı yetiştirdiklerini, şu an 80 kişilik ekiple sahne
aldıklarını söyledi.
DİN, DİLİ, IRK AYRIMI YOK
Din, dil, ırk, renk ve ülke
ayrımı yapmadan güzel eserler ortaya çıkarmayı hedeflediklerini anlatan
Bayraktar, ''İslam kültürünün müziklerini korumak istiyoruz. Bizim hedefimiz tüm dünyadaki gençliğin Fatih
Sultan Mehmet korosu altında birleştirilmesi. Fatih Sultan Mehmet Han aşkının
gönüllerde yer etmesi için böyle bir çalışma yaptık" diye konuştu.
KÜLTÜR MERKEZİ İÇİN TÜRKİYE`DEN YARDIM BEKLİYOR
Bosnalı Boşnak asıllı Prof.
Dr. Mehmet Bayraktar, Saraybosna'da kurmayı planladığı Fatih Sultan Mehmet
Kültür Merkezi için Türkiye'den destek bekliyor.
Ülkesinde Osmanlıyı
araştırmanın yasak olduğunu bildiren Bayraktar, ilk ve ortaokullarda çocuklara
Osmanlıyla ilgili hiçbir bilgi verilmemesinden yakınarak, "Osmanlı tarihiyle
ilgili hem Yugoslavya zamanında, hem de şu anda araştırma yapılması, işlenmesi
burada yasak. İlk ve ortaokullarda öğrencilere Osmanlı tarihiyle ilgili hiçbir
bilgi verilmiyor. Bende bununla mücadele ediyorum. Benim okulumda bana tarih
derslerini öğretenler, Osmanlı karşıtlarıydı" diyor.
Bu nedenle Sareyova'da Fatih
Sultan Mehmet Han'ın hayatını anlatan bir kültür merkezi açmak istediğini
kaydeden Bayraktar, şöyle devam etti:
"Yeni yetişen neslimizin Bosna'yı İslamiyetle tanıştıran Fatih Sultan
Mehmet Hanın hayatını tanıması ve dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin
Osmanlı kültürünü öğrenmeleri için böyle bir proje planlıyorum. Burada
insanlara ecdadımızın o güzel havasını hissettirmeye çalışacağız. Türkiye'ye
gittiğimde bizim bu projemiz için oradan yardım talebinde bulunacağım".
KORO YÜZÜNDEN 30 YIL EMEK VERDİĞİ GÖREVİNE SON VERİLMİŞ
Koronun 9 yıl önce 15 kişiyle
yola çıktığını, bu gün bu sayının 80 kişiyi aştığını aktaran Bayraktar,
karşılarına çıkan zorlukları göğüsleyerek bu günlere geldiklerini belirtiyor.
Kora uğruna, profesör olarak
30 yıl hizmet verdiği Devlet Üniversitesinden 2 yıl önce ilişiği kesilen
Bayraktar başından geçenleri ise şöyle özetliyor: "Her şey 9 yıl önce birden
başladı. İlk etapta 15 kişiydik. Zamanla büyüdük ve 2 yıl öncesine kadar 80
üyemiz oldu. Sırf bu çocuklarla böyle bir mücadele verdiğim için beni
görevimden aldılar. Benden koroyla olan ilişkimi bitirmemi istediler. Çocukları
bırakmam için para bile teklif ettiler. Ama ben hepsine karşı çocukları tercih
ettim ve yoluma onlarla birlikte devam ediyorum. Bu nedenle Türkiye Fatih
Sultan Mehmet Kültür Merkezini burada oluşturması için yardımlarını
esirgemesin".
3 GÜN ÖNCE HASTANEDEN ÇIKTI
Bir yıl önce yakalandığı Lenf
kanseri nedeniyle tedavisini yatarak sürdüren koronun genç solistlerinden
Boşnak asıllı 17 yaşındaki Neyra Musiç'in hikâyesi ise göz yaşartıyor.
Daha 8 yaşındayken koroya
katılan Musiç, arkadaşlarıyla birlikte seslendirdiği ilahiler sayesinde ayakta
kaldığını söylüyor. İki hafta önce geçirdiği ağır bir ameliyatın ardından, 3
gün önce hastaneden çıkarak hafta sonu Türk dinleyicilere düzenlenen konsere
koşan Boşnak kız, hastalığı nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kalmış.
Osmanlı ve Fatih Sultan Mehmet
Hanla ilgili her şeyi koraya girdikten sonra öğrendiğini vurgulayan Musiç,
Osmanlıyla ilgili edindiği her bilgiyi geleceğe taşıyacağın belirtiyor.
Konserde seslendirdiği
`Sultanım` isimli ilahiyle dinleyenlerin gönüllerinde taht kuran Musiç,
"Başlangıçta hastalığıma çok üzüldüm. Ama bu hastalık bana Allahın bir imtihanı
olduğunu ve bununla mücadele etmem gerektiğine inandım. Bir yıldır hastalıkla
mücadele ediyorum. Hastalıktan sonra müzik için buraya geldim. Benim sahneye
çıkarak korayla birlikte ilahileri seslendirmemin hastalığıma çok ciddi faydası
oldu. Koro sayesinde hayata yeniden tutundum" şeklinde konuştu.
Türkiye'yi ve Türk insanını
çok sevdiğini de ifade eden Boşnak kızı Musiç, "Türkiye bizim ana vatanımız.
Dualarınızı bizden esirgemeyin" diyerek duygularını dile getirdi. (M.
Serhat TOPALCA-Ömer KEBELİ)