Düzenlenen program Menar
Mental Aritmetiğin tanıtım gösterisiyle başladı. Kahramanmaraş Menar'ın
Kurucusu Salih Paksoy'un yaptığı konuşma öncesinde Menar'da eğitim gören
öğrenciler seyircilere çeşitli performanslar sergiledi. Anaokulu öğrencilerinin
koro halinde söyledikleri parça ile başlayan gösteriler, keman, gitar
performansları ve yabancı parçaların söylenmesiyle son buldu. Menar'ın kurucusu
Salih Paksoy'un konuşmasını yapmasıyla devam eden program ödül ve sertifika
töreniyle son buldu.
ZEKÂ GELİŞİMİ ANNE KARNINDA BAŞLAR
Kahramanmaraş Menar'ın
kurucusu Salih Paksoy yaptığı konuşada şunları söyledi: "Kahramanmaraş'ta çocuklarımızın
eğitimine yönelik çok önemli bir hizmetin hayata bizlerin geçirmiş olması bizim
için çok önemli ve aynı zamanda onur verici bir duyguydu. 2000'li yıllardan
itibaren Menar'ı anlatarak bu eğitimleri başlattık. Zekâ gelişimi neden
önemlidir bunları çok kısa bir şekilde sizlere anlatmaya çalışacağım. Öncelikli
olarak içerisinde bulunduğumuz çağ itibariyle 4-12 yaş aralığındaki çocukların
zekâ gelişiminin çok uygun olduğunu, aynı zamanda algılamanın daha net olduğunu
ve bu yaş aralığında öğrencilerimizin kalıcı bir belleğe sahip olduğunu
biliyoruz. Zekâ gelişimi anne karnında başlayarak devam ediyor ve 12 yaşında
tamamlanıyor."
HER ÖĞRENCİ DÂHİ, HER ÖĞRENCİ CEVHER
Her öğrenciyi dâhi ve cevher
olarak gördüklerini belirten Paksoy şunları ifade etti: "Gelişen ve değişen
ekonomi çağının çocuklarını daha iyi eğitebilmek için eğitim bilimcileri
çalışmalar yapmaktadırlar. Yapılan çalışmalar ile insan beyninin kullanım yüzdesinin
artırılması hedeflenmektedir. Zekâ değişen dünyada yaşamak ve değişimlere uyum
sağlamak amacıyla her insanda farkı düzeyde bulunan yetenekler bütünüdür. Biz
her öğrenciye dâhi, her öğrenciye cevher gözüyle bakmaktayız, çünkü içinde
bulunduğumuz zamanda her öğrencinin farklı bir kişiliği, farklı bir ilgi alanı
vardır."
UÇAN ARABAYA BİNECEK
Birkaç yıl sonra yemek için
hapların kullanılacağını aktaran Paksoy şöyle konuştu: "Şu anda etrafınızda
gezen ve konuşulanların önemini pek anlamayan ama bizim sahip olduğumuz en
değeri varlıklarımız çocuklarımız. Çok değil sadece 4-5 yıl sonra bu
çocuklarımızın hepsinin elinde dokunmatik bilgisayarlar olacak, uçan arabaya
binecek, birçoğu yemek yemeyecek, bir tane hap kulanacak o onun sabah kahvatısı
olacak. Bizim çocuklarımızı çok çabuk karar verebilen, güçlü, dirayetli
bireyler olarak yetiştirmemiz gerekiyor." (M.
Serhat TOPALCA)