Güvenç, Torba Yasada yer alan
düzenlemelerin toplumsal ve kurumsal talepleri karşılamayı amaçlayan ve
uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları giderecek, yasakçı değil insan hak ve
hürriyetlerini gözeten reform niteliğinde düzenlemeler olduğunu ifade etti.
Milletvekili Sıtkı Güvenç,
Kanuna göre, alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklâmı ve
tüketicilere yönelik tanıtımının yapılamayacağını belirttiği açıklamasında
kanunda yer alan bazı düzenlemelere değinerek şu şekilde konuştu: "Peygamber
efendimiz "İçki bütün kötülüklerin anasıdır." buyurarak İnsanlık için en büyük
tehlikelerden olan alkolün zararına dikkat çekmiş ve asırlar öncesinden bizleri
uyarmıştır. Sigara ve uyuşturucu da hem insanı hem toplumu içten içe zehirleyen
aynı kategoride ele alacağımız iki zararlı maddedir. İnsanlığı bu maddelerden
korumak insanlığa yapılmış en büyük hizmetlerdendir. Biz yaptığımız bu
düzenleme ile vatandaşlarımızın yaşam haklarını kısıtlamıyoruz aksine daha
yaşanılabilir bir dünyanın kapılarını açmak için gayret sarf ediyoruz. Alkollü
ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya,
promosyon ve etkinlik yapılamayacak. Ancak alkollü içkilerin uluslararası
düzeyde tanıtımına yönelik ihtisas fuarları düzenlenebilecek. Alkollü içkileri
üreten, ithal eden ve pazarlayanlar, her ne suretle olursa olsun, hiçbir
etkinliğe ürünlerinin marka, amblem ya da işaretlerini kullanarak destek
olamayacak."
HUZURLU BİR TOPLUM VE YAŞANABİLİR BİR DÜNYA İÇİN
ÇALIŞIYORUZ
"İnsan odaklı siyaset üreten
AK Parti iktidarları hiçbir zaman yasakçı olmamıştır. Yaptığımız düzenlemelerle
yasaklamayı değil toplumun huzurunu sağlamayı hedefliyoruz." diyen Güvenç,
Kanunla ilgili açıklamalarına şu şekilde devam etti: "Kanuna göre alkollü
içkiler, otomatik satış makineleri ile satılamayacak, her nevi oyun makineleri
veya farklı yöntemlerle oyun ve bahse konu edilemeyecek. Bu ürünler basın ve
yayın yoluyla tüketicilere satılamayacak ve posta ile satış yöntemi
kullanılarak gönderilemeyecek. Alkollü içkiler, 22.00 ile 06.00 saatleri
arasında perakende satılamayacak. Alkollü içkiler sunum izni verilen yerlerde
açık tüketilebilecek ve bu yerlerde tesis sınırları dışında tüketilmek üzere
alkollü içki satışı yapılamayacak. Alkollü içkiler, işletme dışından görülecek
şekilde perakende olarak satılamayacak. Bu hükümlere aykırı hareket edenlere 5
bin TL`den 50 bin TL`ye kadar ceza verilecek.Türkiye`de üretilen veya ithal
edilen alkollü içkilerin ambalajları üzerine, alkol ürünlerinin zararlarını
belirten Türkçe yazılı uyarılar veya mesajlar konulacak."
Türkiye Yeşilay cemiyeti
tarafından, zararlı alışkanlıklarla mücadele etmek üzere Türkiye Yeşilay vakfı
kurulacağını söyleyen Güvenç şöyle konuştu: "Yapılan düzenlemelerle ülkemizde
içki, uyuşturucu ve sigara bağımlılığı gibi toplumun ve gençliğin beden ve ruh
sağlığını tahrip eden bağımlılıklar yanında, kumar, fuhuş, internet ve ekran
bağımlılığı gibi gençliğe ve topluma zarar veren bütün zararlı alışkanlıklarla
mücadele etmek, millî kültürüne bağlı nesiller yetiştirmek amacı ile Türkiye
Yeşilay Cemiyeti adında Vakıf kurulması kararlaştırılmıştır."
TRAFİK CEZALARI CAYDIRICI UNSUR OLMASI ANLAMINDA
YENİDEN DÜZENLENDİ
Kanunda karayolları trafik
kanununa ilişkin düzenlemeler yapıldığına dikkat çeken Güvenç şu şekilde
konuştu: " alkol ve uyuşturucu maddeler hatta sigara bile bazen ciddi oranda
kazalara sebebiyet veriyor. Bu anlamda daha fazla mal ve can kaybının
önlenmesini amaçlayan yeni düzenlemeler de kanunda yer alıyor. Sigara ve diğer
tütün ürünleri, özel araçların sürücü koltuklarında da içilmesi yasak olacak.
0,50 Promilin üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülere 700 TL
idari para cezası verilecek ve sürücü belgesine 6 aylığına el konacak. Sürücü
belgesi olmayanların, sürücü belgesi geçici ya da tedbiren alınanların, sürücü
belgesi iptal edilenlerin, araç kullanarak trafiğe çıktıklarının tespiti
halinde, bu kişilere 1407 lira idari para cezası verilecek. Ayrıca, aracın
sürücü belgesiz kişilerce sürülmesine izin veren araç sahibine de tescil
plakası üzerinden aynı miktarda idari para cezası verilecek. Uyuşturucu veya
uyarıcı maddeleri alan sürücüler ile alkollü sürücülerin karayolunda araç
sürmeleri yasak olacak. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp
kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla kollukça teknik
cihazlar kullanılacak."
KAMULAŞTIRMAYA İLİŞKİN DÜZENLEME
Hazırlanan kanunda
kamulaştırmaya ilişkin yapılan değişiklikler olduğunu ifade eden Güvenç konu
hakkında şunları söyledi:"Kamulaştırmadan el konulan taşınmazların bedel
tespitinde uygulanacak esaslar, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının
ardından yeniden düzenleniyor. Buna göre, öncelikle uzlaşma aranacak, uzlaşma
sağlanamaması durumunda taşınmazın maliki ya da idare tarafından bedel tespit
davası açılabilecek. Mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen
kamulaştırmalarda, tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılacak.
Bu kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde
bulunulamayacak, kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları
açılamayacak, açılmış ve devam eden davalar bu esaslara göre sonuçlandırılacak.
Kamulaştırılan ancak kamulaştırma bedelleri maliklerine ödenmeyen arazilerden
dağıtılmayan, tahsis edilmeyen, satılmayan veya Toprak Reformu Kanunu`nun
amacında kullanılmasına ihtiyaç duyulmayanlar, belli şartlar çerçevesinde
ilgilileri adına tescil edilebilecek."
BELEDİYE GELİRLERİ KANUNUNDA DA DÜZENLEME YAPILDI
Belediye gelirleri kanununda
yapılan değişikliklere değinen Güvenç şunları ifade etti:"Ayrıca Kanunda,
Anayasa Mahkemesinin 29.12.2011 tarihli ve Esas Sayısı: 2010/62, Karar Sayısı:
2011/175 sayılı Kararı dikkate alınarak, Tatil günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı
(en az ve en çok miktarları Belediye Gelirleri Kanununun 60'ıncı maddesinde
gösterilen) miktarlarını tayin ve tespit etme yetkisi Bakanlar Kuruluna
veriliyor. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 96'ncı maddesinin göre Bakanlar
Kurulu sadece bu fıkrada sayılan vergi ve harçların Kanunda gösterilen en az ve
en çok tutarlarını belediye grupları itibarıyla tayin ve tespit etmeye yetkili
bulunmaktadır. Bu maddenin (B) fıkrasına göre ise (A) fıkrasında sayılanlar
dışında kalan vergi ve harçların Kanunda en az ve en çok miktarları gösterilen
hadleri aşmamak şartıyla maktu tariflerini belirleme yetkisi ilgili belediye
meclislerine tanınmıştır. Anayasa Mahkemesinin 29.12.2011 tarih ve Esas Sayı
2010/62, Karar Sayı 2011/175 sayılı Kararı ile anılan Kanunun 96'ncı maddesinin
(B) fıkrasında belediye meclislerine 2464 sayılı kanunun 96'ncı maddesinin (A)
fıkrasında belirtilen vergi ve harçların Kanunda gösterilen en az ve en çok
tutarlarını belediye grupları itibarıyla tayin ve tespit etme yetkisi Anayasaya
aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. Yapılan düzenleme ile 2464 sayılı
Kanunda yer alan bütün vergi ve harçlar için, Kanunda en az ve en çok
miktarları gösterilen vergi ve harç tarifelerinin Bakanlar Kurulunca tespit
edilmesi sağlanmaktadır."
Kanunla yurt ve pansiyonların
her türlü alım satım işlemlerini Diyanet İşleri Başkanlığının yürüteceğini
ifade eden Güvenç, yine Kanunla, bakanlıklarda ve bağlı kuruluşlarda daire
başkanı ve grup başkanı kadrolarında bulunanların ek göstergeleri, kariyer
uzmanlarının ek göstergeleriyle eşitleneceğini de belirtti. (M. Serhat TOPALCA)