AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sıtkı Güvenç, TÜMSİAD`ın piknik programında Gezi Parkında yaşanan olaylar hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı.
Kahramanmaraş Ak Parti
Milletvekili Sıtkı Güvenç 6. Geleneksel TÜMSİAD pikniğinde Türkiye gündemini
değerlendirdi. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen güçler var şeklinde konuşan
Güvenç iktidarın bu güçleri bertaraf ettiğini söyledi. Türkiye`nin bulunduğu
coğrafyada kalkınmasını istemeyenlerin olduğuna dikkat çeken Güvenç, bunlara
rağmen hem ülkede hem de Kahramanmaraş`ta ciddi gelişmelerin olduğunu söyledi.
AK Parti iktidarının Türkiye`de, ekonomiden, ulaşıma, sağlıktan, eğitime birçok
alanda önemli hizmetleri olduğunu belirten Güvenç, Hükümetin ülkeye yaptığı en
büyük hizmetin siyasi iradeyi güçlendirip vesayet düzenine son vermesi olduğunu
ifade etti. Güvenç, 2010 yılında gerçekleştirilen referandumla sivil iradenin
güç kazandığını belirterek, Gezi
parkında meydana gelen olaylarla oluşturulacak kaos ortamından faydalanılarak
iktidara yapılması muhtemel bir darbenin ve parti kapatma olaylarının önüne
geçildiğini savundu.
Türkiye`de Gezi olaylarıyla
meydana gelen karışıklık ortamında TÜMSİAD pikniğinin moral ve güven verdiğini
söyleyen Güvenç şu şekilde konuştu: '' Son günlerde ülkemizde estirilen
rüzgârlardan sonra, burada TÜMSİAD'ın değerli mensuplarıyla, siz değerli
Kahramanmaraşlı hemşerilerimizle bir araya gelmek son derece önemli. Bu
toplantı bizlere moral verdi, bu toplantı bizlere güven verdi, bu toplantı
gelecekle ilgili, bizlere önemli mesajlar verdi. Çünkü yıllar yılı bu toplu
coğrafyada bu insanların zenginleşmesini, bu insanların okuyup kendini
geliştirmesini istemeyenler oldu. Bununla ilgili de çok ciddi engellemeler, çok
ciddi senaryolar yapıldı, ama işte Kahramanmaraş'ta sanayi gelişiyor, TÜMSİAD
şahsında iş adamları gelişiyor ve ülkemizde bir zenginlik çoğalıp gidiyor."
VESAYET DÜZENİNE SON VERİLDİ
Ak partinin en büyük
hizmetinin vesayet sistemine son vermek olduğu kaydeden Güvenç şunları ifade etti:
"Başkanımız çok güzel şeylerden bahsetti, bir anayasa değişikliğinden bahsetti,
10 yıldır iktidardayız, eğitimden, sağlığa, ulaşıma çok ciddi gelişmeler
kaydettik. Sağlıkla ilgili gelişmeleri hepimiz yaşıyoruz, eğitimle ilgili gelişmeleri buram buram
teneffüs ediyoruz. Ulaşım da yollar yapılıyor, ama bence Türkiye'de Ak
Parti'nin yaptığı en büyük hizmet, Türkiye'deki siyasi iradeyi güçlendirip
vesayet düzenine son vermesidir."
TAM BİR DARBE ORTAMI OLUŞTURACAKLARDI
2010 Referandumu yapılmasaydı,
taksim olaylarıyla ülke kaos ortamına, darbe ortamına dönüşürdü diyen Güvenç
şöyle konuştu: "Eğer 2010 yılında sizlerin destekleriyle bir Anayasa
değişikliği yapmasaydık, bir referandum gerçekleştirmemiş olsaydık, inanın şu
10 gün içerisinde işte Taksimdeki Gezi Parkıyla başlayan eylemle Türkiye'de tam
bir kaos ortamı, tam bir darbe ortamı oluşturacaklardı. Çünkü biz bu
senaryoları çok gördük, bu tip olaylar başlatılır, arkasından Yargıtay
Başsavcısı parti kapatma davası açar, arkasından işte Genelkurmaylık sitesinden
andıçlar, muhtıralar kırıla gider. Ama işte vesayet düzeninin kırılmasıyla,
Türkiye'de estirmek istedikleri kaos ortamı çok sınırlı kaldı. Onlar çok daha
büyük boyutlarda bir kaos ortamı oluşturup, bir ara dönemin başlangıcı
yapacaklardı. Ama sizlerin desteğiyle o Ankara'da oturan, icraat yapan güçlü
bir iktidar var, güçlü bir idare var. O iradenin güçlü duruşuyla, dik
duruşuyla, işte görüyorsunuz sönme aşamasına geldi. Taksimdeki mitingler son
buldu, sadece ve sadece kendilerinin çevreci olduğuna inandığımız, küçük bir
grup kaldı ki onlarda inşallah en kısa zamanda ya eylemlerinden vazgeçecekler
ya da devletin güvenlik kuvvetlerinin müdahalesiyle, bu tip eylemler son
bulacak."
GÜÇLÜ BİR İRADE VAR
''Artık kimsenin bu ülkede
kaos yaratmaya gücü yok'' diyen Güvenç sözlerine şöyle devam etti: "Çünkü
güçlü bir irade var, sizlerin sayesinde iktidara gelen güçlü bir irade var.
Değerli arkadaşlar daha önceleri seçerek gönderdiğiniz insanlar icraata
başlayacakları zaman sağında bir adam peyda oluyordu, bende iktidara ortağım
diyordu, kardeşim sen kimsin? Nereden çıktın dendiğinde, ben askerim benim de
Anayasa`dan doğan yetkilerim var, bu ülkeyi beraber yöneteceğiz diyordu. Peki,
kardeşim diyordu siyasi iktidar ona beraber yönetelim, tam yönetecekken, solda
bir kişi daha peyda oluyordu, kardeşim bende ortağım benimde Anayasa`da
yetkilerim var, sen kimsin? Bende yargıyım diyorlardı. Tamam, olabilir, hadi
beraber yönetelim dendiğinde, karşıdaki devleti bir hastaya benzetecek olursak,
hastanın beyin ameliyatı olması gerekiyor. Asker diyor ki beyin ameliyatı
yaptırmam ben diyor, beyin dersen darbe yaparım. Siyasi iktidar karar veriyor,
kalpteki tıkanıklıkların açılması lazım, pay pas olunması lazım, yargı
kapatırım diyor ve siyasi iktidar madara olup gidiyor."
YENİ SENARYOLAR ÜRETTİLER
Büyük bir ülke olan
Türkiye`nin güçlenmesini istemeyen güçlerin her zaman farklı senaryolarla
gündeme geldiğini belirten Güvenç şu şekilde konuştu: "Sizlerin oylarıyla
iktidara gelen Ak Parti bunların hepsini 27 Nisan'daki muhtırayı yırtarak, 2010
yılında referandumu yaparak, siyasi iktidarı güçlendirdi ve bu günlere geldik.
İnanın Başbakanımız yurt dışından gelmeden önce, bir sessizlik dönemi oldu.
Televizyon kanallarının hepsinde gezi parkı yer almıştı. Ama geldi, güçlü
iradeyi koydu ve Türkiye rahatladı ve rahatlamaya devam edecek. Türkiye büyük
bir ülke, gelişmesini istemeyenler var, biz terör problemini çözmeye başladık,
herkesin senaryosu şuydu, bu ülkenin başına yeni senaryolar üretecekler evet
yeni senaryolar ürettiler, ama bunların hepsi ters çevrilip gitti ve gitmeye
devam edecek."
TÜRKİYE'NİN BÖLGEDE GÜÇLÜ BİR ÜLKE OLMASINI
İSTEMİYORLARDI
Meydana gelen olayların Gezi
Parkındaki ağaçlarla bir ilgisi olmadığını ve olayları çıkaranların amacının
ülkenin gelişmesine engel çıkarmak olduğunu savunan Güvenç şunları dile
getirdi: "Biliyorsunuz Başbakanımız yurt dışındayken Başbakan Yardımcımız
Bülent Arınç'a bir heyet geldi ve şartlarını sundu. O şartların içerisinde ne
vardı? 3. Köprü yapılmasın diyorlardı,
3. Havaalanı yapılmasın İstanbul'a diyorlardı, kanal İstanbul yapılmasın,
diyorlardı, nükleer santraller yapılmasın, diyorlardı. Bunlar Türkiye'nin can
damarlarıydı, bunlar bizim 2 bin dolardan, 10 bin dolara çıkardığımız gayri
safi milli hâsılayı 20 bin dolara çıkaracak projelerdi. İngiltere karşıydı,
Almanya karşıydı, Türkiye'nin bölgede güçlü bir ülke olmasını istemiyorlardı.
Bunların hangisinin gezi parkındaki ağaçlarla ilgisi vardı? Hiç birisinin
ilgisi yoktu, çünkü bunların amacı ülkenin gelişmesini ve büyümesini
istemiyorlardı. Ama bunların hepsi bertaraf edildi."
KAZANIMLARIMIZI KURUMSALLAŞTIRMAMIZ LAZIM
Yeni anayasa hakkında bilgi
veren Güvenç şunları konuştu: "Gözünüzü yumsanız 2 gün iktidarı bir başkasına
verseniz, ana muhalefet partisine verseniz, belki de 3 ayda kazanımlarımızın
hepsini kaybettirirler bize. Mutlaka ve mutlaka bu kazanımlarımızı
kurusallaştırmamız lazım, yeni bir anayasa yapmamız lazım, ama maalesef yeterli
sayıyı bulamadık, bununla ilgili gayretlerimiz devam ediyor, iyi niyetimizi
gösterdik, sayısal çoğunluğumuz çok çok fazla olmasına rağmen, küçük partilerle
aynı eşit sayıda Anayasa komisyonuna üye kabul ettik. Ama bunların amacı yeni
Anayasa yapmak değil, süre koymayın diyorlar."
BİRLİK BERABERLİĞE EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ BİR
DÖNEMDEYİZ
meydana gelen olaylardan
dolayı birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç dönemlerden birinin yaşandığını
söyleyen Güvenç şunları konuştu: "Yeniden ülkede bir başörtüsü sorunu
yaşanmasın istiyoruz, yeniden ülkede faili meçhul cinayetler olmasın istiyoruz.
Dolayısıyla bunu mutlaka yapmamız lazım, tüm gayretimiz bu, ama biz şuna inanıyoruz,
İnşallah bir yol bulur yaparız, ama bunu bulup yapamazsak, bu milletin bize
Anayasayı yapacak çoğunluğu vereceğine de inanıyoruz. Çünkü biz milletle aynı
duyguları yaşıyoruz, aynı değerlere sahibiz, aynı yolda yürüyoruz. Milletin
değerlerine karşı savaş ederek bu noktalara gelmedi AK Parti, dolayısıyla
İnşallah önümüzdeki dönemde hep birlikte güzel Türkiye'nin inşasını yapacağız.
Bu gün bu yemek gerçekten bu dar günde bizler için moral olmuştur, birlik
beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz, aynı gemide yürüyoruz,
batarsak hep beraber batacağız, çıkarsak hep beraber çıkacağız. Ama ben bu
nezih toplulukla birlikte İnşallah, aydınlık geleceklere ilerleyeceğimize
inanıyorum." (M. Serhat TOPALCA)